Tüm Almanya’da sayılarının 2 bin 500 kadar olduğu tahmin edilen radikal dinci hareket "Selefîler", son dönemde adlarından sıkça bahsettiriyor.
Geçtiğimiz cumartesi günü Almanya’nın Bonn kentinde “Pro NRW” adındaki aşırı sağcı parti taraftarları ile Selefîler arasında meydana gelen olaylarda 29 polis yaralanmış, 25 yaşındaki bir Selefi hakkında da ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ zannıyla tutuklama kararı çıkarılmıştı. Selefîler dün de Köln kentinde gösteri düzenlemek istedi ancak Köln Polisi 100 kadar Selefî'nin kente girmesine izin vermedi.
Siyasetçiler, Selefîler'e karşı daha sert bir tutum sergilenmesini tartışıyor. İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, "Almanya'da ne aşırılık yanlısı partiler ne de Selefîler tarafından bir din savaşının körüklenmesine izin vermeyeceğiz" şeklinde konuştu. Hrıstiyan Sosyal Birlik Partili Hans-Peter Uhl da radikallerin sınır dışı edilmesini istedi. Peki, Selefîlerin arkasında kimler var, bunlar Almanya’da tehlikeli olabilir mi?
Almanya’nın iç istihbarat teşkilatı Anayasayı Koruma Dairesi’nin son raporunda, “Selefîlerin görüşlerinden etkilenen artan sayıda yandaşın Afganistan ve Pakistan’a gittiği, Almanya ile bağlantıları bulunan ve burada cihad çağrısı yapan çok sayıda kişinin Selefîler ile bağlantı içinde olduğu” saptaması yapılıyor.
Selefîlik, homojen bir hareket olarak algılanmıyor. Hareketin içerisinde oluşan çok sayıda Sünnî grup bulunuyor. Osnabrück Üniversitesi İslam Din Eğitimi Bölümü Din Bilimleri Profesörü Rauf Ceylan, Selefîlerin ortak ideolojisini şöyle tarif ediyor: “Bunlar, İslam’ın “altın çağı” adını verdikleri, bundan 1400 yıl önce var olan, İslam’ın en eski biçimini kendilerine kılavuz ediniyorlar ve yüzyıllar süresince Müslümanların bu otantik İslam anlayışından uzaklaşmış olduğu görüşünü savunuyorlar. Ve hedefin yeniden bu ilk İslam anlayışına dönüş olduğunu belirtiyorlar.”
Selefîler, söyledikleri dönemden sonra gelen tüm dinî ve medenî “yenileşmeyi” reddediyorlar. Ancak bunlar arasında da sadece bazı radikal gruplar silahlı mücadele yanlısı. Profesör Ceylan, bu radikal dinci akımın bazıları için neden çekici olduğunu şöyle açıklıyor: “Son derece dışa kapalı bir grup, hatta bir nevî tarikat yapısı mevcut. Bu çevrelerin içine ne kadar derinlemesine girilirse ve ne kadar uyum sağlanırsa, dışarı ile ilişkiler o ölçüde azalıyor. Ayrıca bunların çekiciliği, her şeyi basit olarak izah etmelerinden kaynaklanıyor. Üçüncü faktör ise insana 'seçilmiş özel bir kişi' olduğu hissi verilmesi.”
Selefîlerin temel söylemi gerçekten de çok yalın: "Müslüman olmayan herkes cehenneme gidecek, Müslümanlar ise er ya da geç Allah’ın yanında cennette yer bulacak." Selefiler, birkaç aydan bu yana Almanya’da sadece derinden propaganda yapmakla yetinmiyorlar. Selefîlere bağlı “Cennete Davet” adlı dernek geçen yıl Almanya’nın Mönchengladbach kentini kendisine merkez olarak seçmeye çalışmış, ancak kent sakinlerinin yoğun protestoları üzerine dernek kendini lağvetmişti. Bunun üzerine 2005 yılında oluşturulan “Gerçek Din” adlı internet platformu daha da genişletildi. Selefîler bu platform üzerinden yandaş kazanmakla kalmıyorlar, ayrıca sokak aksiyonlarını da internet üzerinden organize ediyorlar. Selefîlere bağlı yandaşların geçtiğimiz haftalarda Almanya’nın birçok kentinde Kur'an-ı Kerim’in Almanca çevirilerini halka ücretsiz dağıtma faaliyeti medyada geniş yer bulmuş, olumsuz yankı uyandırmıştı. Profesör Rauf Ceylan, bu tür girişimlerin ardında çoğu zaman, etraflarına pek çok yandaşı toplayabilen karizmatik vaizlerin bulunduğunu söylüyor: “Çatı örgütleri diye bir şey yok; sadece birbiriyle iletişim ağı içerisinde bulunan bölgesel cemaatler bulunuyor. Vaizlerin ve de sempatizanların birbirleriyle bağlantıları var.”
Selefîler birkaç günden bu yana da Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde daha ziyade camii inşaatlarına karşı gösterileriyle dikkatleri çeken ve şu sıralarda eyaletteki seçimlere hazırlanan aşırı sağcı “Pro NRW” adlı partiye karşı internet üzerinden yandaşlarını seferber etmeye çalışıyor. “Pro NRW” partisi 1 Mayıs’ta Solingen kentindeki gösterisi sırasında Hz. Muhammed karikatürlerini gösterince, buna karşı düzenlenen gösteride olaylar çıkmış, radikal İslamcılar üç polis memurunu yaralamıştı.
(Deutsche Welle Türkçe)