İnsanlar ve diğer primatlar birbirlerinin en yakın akrabaları. İnsanların siyaset sahnesiyle diğer primatlarınki arasında inanılmaz benzerlikler var. Peki şempanzeler siyasette insanlardan daha iyi olabilir mi?
Profesör James Tilley, şempanze grupları arasındaki mücadelelerden politika hakkında neler öğrenebileceğimizi araştırdı.
Şempanze siyaseti sürekli değişen bir ittifaklar ağından oluşur. En tepeye çıkmak için arkadaşlarınıza sırtınızı dönmeye ve düşmanlarınızı kucaklamaya hazır olmalısınız. Çoğu ittifak arkadaşlıktan değil ihtiyaçtan ötürü kurulur.
Şempanzeler "yenmek için gerekli olan minimal güçte" ittifaklar kurmaya yatkın.
Yani güçlü bir şempanzeye karşı iki güçsüz şempanzenin ittifak kurması, bir güçsüz şempanzenin diğerine karşı güçlü şempanzeyle ittifak kurmasından çok daha sık rastlanan bir durum.
Bu da akla yatıyor çünkü güçsüz biriyle ittifak yapınca sonuçtan alınacak pay güçlü biriyle ittifak yapıldığında alınacak paydan fazladır.
Şempanze liderleri arasında korku saçıp güçle yönetmeyi tercih edenler de var, ama bu tip liderler genelde çok geçmeden devrilir.
Başarılı bir lider olmak için kitlelerden kendinize ve ittifakınıza destek almanız gerekir. Bunun anahtarı ise nazik ve kararlı olmakta.
Hollanda'daki Arnhem Hayvanat Bahçesi'ndeki şempanzeler arasındaki siyasi koalisyonları inceleyerek Şempanze Politikaları kitabını yazan Professor Frans de Waal, "En iyi alfa erkek en büyük ve en güçlüsü olmak zorunda değil" diyor ve ekliyor:
"Destekçilerinizin olması önemli. Yani destekçilerinizi mutlu etmelisiniz. Diplomatik olmanız lazım."
4. Sevilmek iyidir ama kaynak dağıtmak daha iyidir
En uzun süre iktidarda kalan liderler kaynakları ele geçirerek onları destek satın almak için kullananlardır.
BBC radyo programı Analiz: Primat Politikaları'nda av etlerini dağıtarak 12 yıl boyunca başta kalan bir liderin hikayesi yer aldı.
Prof. de Waal, "Japon bilim insanı Toşisada Nişida 12 yıl boyunca iktidarda kalan şempanzeyi incelediğinde diğer erkeklerin etlerine el koyup bunu destekçilerine dağıttığı, düşmanlarına ise dağıtmadığını gördü" diyor ve ekliyor:
"Kendi işine çok yarayan bir rüşvet sistemi kurmuştu."
Pratikte olan şey şempanze liderinin gruptan vergi alıp bu kaynakları destekçilerine dağıtmasıydı.
Seçmenlere kendi paralarıyla rüşvet vermek açıkça insanlara özgü bir durum değil.
Dış tehditlerle karşılaştıklarında primatlar birbirlerine daha çok bağlanır ve kendi aralarındaki çekişmeleri unuturlar.
11 Eylül saldırıları gibi büyük ve beklenmeden olaylar karşısında bunun insanlarda da işe yaradığı görüldü. Saldırıdan önce dönemin ABD Başkanı George W. Bush'a halk desteği düşükken, saldırının ardından verilen destek yüzde 90'a kadar yükseldi.
Danimarka'daki Aarhus Üniversitesi'nden Evrimsel Siyaset Psikolojisi Profesörü Michael Bang Petersen'e göre bütün bu benzerlikler şaşırtıcı olmamalı. Zira insanlar da birer primat ve insan evriminin çoğunu küçük avcı-toplayıcı grupları halinde dolaşarak geçirdi.
İnsanların modern dünyaya ters düşen siyasi tercihler yapmasının arkasındaki potansiyel nedenlerden biri de bu geçmişi.
Prof. Petersen, "Hâlâ küçük gruplar halinde yaşıyormuşuz gibi kararlar veriyoruz. Beynimiz küçük bir toplulukta yaşadığımızı düşünüyor ve doğru olduğunu düşündüğümüz ilk çözümler genellikle küçük topluluklarda işe yarayacak çözümler oluyor" diyor.
Petersen buna örnek olarak fiziksel açıdan güçlü kişilerin gelir dağılımı konusuna daha az önem vermesini gösteriyor ve ekliyor:
"Onlar gelir dağılımının fiziksel güçleriyle sağlanamayacağı ve parlamentodaki gruplar tarafından yönetilen bir şey olduğunu unutmaya yatkın oluyorlar."