Malatya Zirve Yayınevi’ndeki üç misyoneri öldürmekten yargılanan Emre Günaydın duruşmada, “Varol Bülent Aral bana devlet desteği sağlayacağına söz vermişti” dedi. Malatya’daki Zirve Yayınevinde biri Alman 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili davanın sanıklarından Emre Günaydın, “Varol Bülent Aral’ın bana devlet desteği sağlayacağını düşündüğüm için bu işe girdim. Olaydan dolayı çok pişman ve üzgünüm” dedi. Cumhuriyet savcıları Şeref Gürkan ve Ömer Tetik’in, avukat nezaretinde 14 Kasım 2008 tarihinde Emre Günaydın’ın cezaevinde ifadesine başvurduğu belirtildi. Sanık Emre Günaydın verdiği ifadede, şunları kaydetti: ‘Bilgiler elimize geçmeli’ “Benim Varol Bülent Aral ile kendisinin iddia ettiği şekilde sadece 25 dakika değil, birçok görüşmem olmuştur. Nasıl olduğunu anlamadığım şekilde sürekli olarak bana ulaşıyordu. Telefon kullanmıyor, bulunduğum yerlere geliyordu. Sabahları dershaneye giderken bir çay ocağında kahvaltı yapıyordum. Genelde beni orada buluyordu. Çok bilgili birisiydi. Sürekli, sorduğum şahıslar hakkında bilgi verebiliyordu. 2006 yılının ekim ayına kadar bu şekilde ara ara görüştüğümüzü hatırlıyorum. En son görüşmemizde bana şehir dışına çıkacağını söylemişti. Konuşmamızda Malatya’daki misyonerlerin yerinden bahsetti. Ancak adres olarak bir şey söylemedi. ’Oradaki bilgiler elimize geçerse neler olur biliyor musun?’şeklinde konuşmuştu. Ben tekrar sorduğumda, bilgilerle köşeyi dönebileceğimizi, bilgilerin hem kendisine hem de birilerine lazım olduğunu söyledi. Ancak bu birilerinin kimler olduğunu kendisine soramadım. Çünkü kendisi ile konuşabilmek belli kurallara bağlıydı. Örneğin yürürken önünde yürüyemezdim. Kendisi sormadıkça ona bir şey soramazdım. Çalıştığımız gazeteden ayrılırken ’Benimle birlikte ol, sana devlet desteği sağlarız’demişti. Gazete patronlarına bana bunları söylediğini ilettiğimi hatırlıyorum.” Tatlıses’in PKK bilgilerini gösterdi Varol Bülent Aral’ın, kendisine PKK- İbrahim Tatlıses bağlantısı ie bir belge gösterdiğini de iddia eden cinayet sanığı Günaydın, şöyle devam etti: “2006 yılı ekim ayının sonundan sonra mahkemede tanık olarak ifadesi alınıncaya kadar onunla hiç görüşmedim. Aral ile daha önce ifademde belirttiğim üzere kendisinin kaldığı eve gitmiştik. Bekar evi olduğunu iyi hatırlıyorum. Evde kimse yoktu. Burada bana İbrahim Tatlıses’in PKK’ya yardım ettiğine ilişkin belgeler gösterdi. Aral, her şeyi ile gizemli bir adamdı. Evde başka bir şey görüp görmediğimi hatırlamıyorum.”