Hürriyet yazarı Cengiz Semercioğlu, 7 yıl aradan sonrabeyaz perdeye dönen usta oyuncu Şener Şen'in rol aldığı yönetmenliğini Yavuz Turgul'un yaptığı "Yol Ayrımı" filmine ilişkin olarak, "Turgul’a, Şener Şen’e hürmetten dolayı kimse 'beğenmedik' diyemiyor" dedi.
Usta oyuncunun "en verimli olacağın son 21 sene"de sadece Yavuz Turgul’un üç filmine "mahkum" olduğunu söyleyen Semercioğlu, "Yavuz Turgul yüzünden Türkiye komiğini kaybetti" diyerek tepki gösterdi.
"Herkes Şener Şen’in oyunculuğunu övüyor filmde, elbette övecek Şener Şen bu" diyen Semercioğlu, "Sokaktaki adam film çekse, büyük ustanın yine kamera önünde döktüreceğini hepimiz biliyoruz"" şeklinde konuştu.
Cengiz Semercioğlu'nun "Do&Co’nun Ortaköy’deki oteli ne olacak?" başlığıyla (22 Kasım 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
THY ile ikram şirketi Do&Co arasında ipler koptu kopacak gözüküyor.
Daha önce yazmıştım; anlaşmazlığın nedeni, THY’nin 3. Havalimanı yatırımı için Do&Co’nun sahibi Atilla Doğudan’dan 120 milyon dolar şerefiye bedeli istemesi...
Doğudan “100 milyon öderim” deyince 10 yıldır başarıyla süren ortaklık bitme noktasına geldi.
THY Singapurlu firma Sats ile görüşmeye başladığını açıkladı.
Ben THY ile Do&Co’nun birlikte büyüdüğüne ve bu işbirliğinin devam etmesi gerektiğine inanlardanım.
Do&Co’nun THY’den önce havalimanı ikram işi yapmadığı söyleniyor ki, doğru değil...
Yıllar önce Atilla Doğudan’ın kendisinden dinlemiştim:
1981’de Viyana’da kurduğu şirketin kaderi, 1987’de Formula 1 pilotu Niki Lauda’yla tanışmasıyla değişiyor.
Niki Lauda’ya ait Lauda Air’de ilk havayolu ikram işine başlıyor.
THY ile 2007’de Do&Co’yu kurana kadar da portföyünde pek çok havayolu şirketi, Formula 1, Şampiyonlar Ligi gibi organizasyonlar var.
1987’den bu yana 60’ın üzerinde havayolu şirketine hizmet veriyor.
THY, Do&Co işbirliğine devam edecek mi göreceğiz ama bu ortaklığın tek işi ikram değil.
Do&Co’nun Ortaköy’de inşaatı devam eden bir de otel yatırımı var.
Geçmişte benim çok eleştirdiğim, okul olarak kullanılan Fehime Sultan ve Hatice Sultan yalıları Do&Co oteli yapılıyor...
İnşaatı da bitmek üzere...
Do&Co ortaklığı biterse otel yatırımı kime kalacak; THY’ye mi, Doğudan’ın şirketine mi?
Kime kalırsa kalsın ben bu oteli gördükçe tarihi okula üzülmeye devam edeceğim.
İki haftadır sinema eleştirmenlerine bakıyorum, “Yol Ayrımı” filmiyle ilgili “işte budur” diyen bir Allah’ın kulu yok...
Köşe yazarlarına bakıyorum, Yavuz Turgul’a, Şener Şen’e hürmetten dolayı kimse “beğenmedik” diyemiyor...
Az da olsa, yavaş yavaş “Şener Şen komedi mi yapsa acaba” diye mıkırdananlar çıkmaya başladı.
Ama seyirci diyeceğini gişede diyor arkadaşlar.
Şener Şen gibi Türk sinemasının yaşayan en büyük efsanesinin oynadığı filmi gişede 10 gün içinde sadece 330 bin kişi izledi...
Hafta sonu İstinye Park’ta baktım, vizyonda bile değildi filmi.
Bu gidişle 500 bin rakamını zor bulacak.
Peki ben son 3 yıldır bas bas ne diyorum:
◊ Seyircine bu haksızlığı yapma usta, bizi kendinden mahrum etme...
◊ En verimli olacağın son 21 senedesadece Yavuz Turgul’un üç filmine mahkum oldun...
◊ Senin yaşıtların Hollywood’da peş peşe film üretirken sen inzivaya çekildin.
◊ Yavuz Turgul yüzünden Türkiye komiğini kaybetti... Son filmlerinin lansman röportajlarında her ikisi de itiraz etti bu söylediklerime.
Şener Şen önüne iyi senaryogelmediğini söyledi.
Kemal Sunal gibi arkasından Şaban diye bağrılmasın diye komediden uzak durduğunu açıkladı...
7 yıl sonundaikna olduğu yine bir Yavuz Turgul senaryosunda 330 bin gişe yaptı.
Herkes Şener Şen’in oyunculuğunu övüyor filmde, elbette övecek Şener Şen bu...
Sokaktaki adam film çekse, büyük ustanın yine kamera önünde döktüreceğini hepimiz biliyoruz.
Şimdi çok merak ediyorum, önümüzdeki ay 76 yaşına girecek olan Şener Şen’i izlemek için bir 7 yıl daha Yavuz Turgul’un keyfinin gelmesini mi bekleyeceğiz?
Yine komediye hayır mı diyecek?
Hâlâ bu ülkede Yavuz Turgul dışında senaryo yazarı ve yönetmen olmadığına mı inanacak?
Bir genç yönetmenin filminde konuk oyuncu olarak da mı görünmeyecek?
Bir 7 yıl daha Şener Şen’siz mi geçecek?
Gemlik Belediyesi Eşref Kolçak’ın adını yeniden sokağa vermeli
Bursa’nın yeni seçilen Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a ve Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz’a bir çağrım var...
35 yıldır şehrinizde, ilçenizde yaşayan bir Yeşilçam efsanesi var, 90 yaşındaki Eşref Kolçak...
Ben bilmiyordum, 2000’lerin başında Gemlik-Küçükkumla’da bir caddeye Eşref Kolçak’ın adı verilmiş...
2008 yılında çıkarılan 5747 sayılı yasayla belde belediyeleri kapatılırken, Kumluca Belediyesi de bundan etkilenmiş.
Belediye kapanırken sokak ismi de değişmiş ve Eşref Kolçak’ın adı o caddeden kaldırılmış.
Hatta usta oyuncunun eşi ölümünden hemen önce, 2009 yılında Belediye’ye gitmiş “Neden bunu yaptınız” diye...
Eşref Kolçak da defalarca derdini anlatmaya çalışmış ama kimselere duyuramamış.
Geçen hafta Gemlik’te Eşref Kolçak’la birlikte Harun’un mezarına giderken arabada anlattı bana bunu.
Belli ki içinde ukde kalmış... Belli ki yaralanmış, belli ki dünya gözüyle adının yeniden caddeye verilmesi en büyük dileği...
Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş bir Yeşilçam efsanesinin bu isteğine kulak vermeli.
Geçmişte adı sokağa verilmese üzerinde durmayacağım da, önce verilip 3-5 yıl sonra kaldırılması üzücü...
90 yaşındaki bir efsanenin gecikmiş mağduriyeti giderilmeli.
Küçükkumla’da aynı sokağa Eşref Kolçak’ın adı yeniden verilmeli...