Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO), ilkbaharın güzel günlerine 20. yüzyılın en önemli klasik müzik yapıtlarından "Bahar Ayini" ile "merhaba" diyecek. Orkestranın 12 ve 13 Marttaki konserlerinde dünyaca ünlü Rus viyolonsel sanatçısı Natalia Gutman da sahne alacak. Orkestrayı CSO Genel Müzik Direktörü ve Şef Rengim Gökmen’in yöneteceği konserlerde, Rus asıllı Amerikalı besteci Igor Stravinsky’nin "Bahar Ayini-Le Sacre du Printemps" isimli eseri yorumlanacak. Konserlerde, tanınmış Rus viyolonsel sanatçısı Natalia Gutman da sahne alacak. Sanatçı, Dmitri Şostakoviç’in "viyolonsel konçertosu Nr.1 0p.107" ile izleyici karşısına çıkacak. Savaşla beraber ülke değiştirdi Sanatı ve fikirleriyle tam bir 20. yüzyıl insanı olan Rus asıllı ABD’li sanatçı Igor Stravinsky, orijinal besteleriyle yaşadığı yüzyılda adeta çığır açtı. 1882 yılında dünyaya gelen sanatçı, babasının müzik yapmasını arzulamaması nedeniyle hukuk eğitimi gördü. Ancak St. Petersburg Üniversitesi’nde gördüğü bu eğitimin içindeki müzik ateşini söndürememesi üzerine Stravinsky, 24 yaşında St. Petersburg Konservatuvarı’na girdi. İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesinden önce Fransa’ya yerleşen Stravinsky, ardından gittiği İsviçre’de savaşın sonuna kadar ikamet etti. Daha sonra yaşamında birbiri ardına trajediler meydana gelen sanatçı, 1938 yılında büyük kızını, 1939’da çok sevdiği annesini ve eşini kaybetti. Savaş sırasında Harvard Üniversitesi’nde müzik konferansları vermek üzere ABD’ye giden dahi besteci, 1940 yılında yeniden evlenerek Hollywood’da satın aldığı eve yerleşti. Sanatçı, çeyrek yüz yıldan fazla eşiyle birlikte orada yaşadı ve ABD vatandaşlığına geçti. Sanat alanında "kübist" anlayışı benimseyen Stravinsky, ünlü ressam Pablo Picasso’nun da en yakın dostları arasındaydı. Yaşamı boyunca pek çok yapıta imza atan ve eserlerinde farklı bir anlayışı ele alarak "kafalara da hitap etmeyi" hedefleyen besteci, "Bahar Ayini" adlı eserini yazdıktan sonra 29 Mayıs 1913 tarihinde Paris’teki Champs Elysees Tiyatrosu’nda "görücüye" çıkardı. ‘Güzel bir karabasan’ Açılış gecesinde eseri kötüleyenler ile beğenenlerin tartışmaları nedeniyle ortaya çıkan kargaşa, "Bahar Ayini"ne olan ilgiyi de artırdı. Eseri Diaghilev ve Ballets Russes ile işbirliği halinde hazırlayan Stravinsky, gördüğü tepkiler nedeniyle tümüyle geri çekilirken, Diaghilev yapıtın "efsaneleştiğini" belirterek bu tepkilerden hoşnut oldu. Yapıtın ilk seslendirildiği yıllarda verilen tepki, genellikle "uyumsuz armoniler", "olay örgüsünün olmaması" ve "farklı müzik türleri arasındaki ani sıçramaların" bulunmasına odaklanıyordu. Zamanla bu durumun aslında "bir baş yapıtın yakıcılığı" olduğu ortaya çıktı ve eser büyük ilgi görmeye başladı. Kimi eleştirmenler tarafından tıpkı Ludwig Van Beethoven’ın "Eroica" ya da Richard Wagner’in "Tristan ve Isolde" isimli yapıtları gibi "bir müziksel eserin ulaşabileceklerine" ilişkin inancı değiştiren eser, ünlü besteci Claude Debussy’den de "(Bahar Ayini), beni güzel bir karabasan gibi sarıp sarmalıyor" övgüsünü aldı. İlk otobiyografisinde eserin gördüğü bir rüyadan aldığı ilhamla ortaya çıktığını dile getiren Stravinsky, iki bölümden oluşan yapıtının "Yeryüzüne Tapış" başlıklı kısmında kadın ve genç erkeklerden oluşan topluluğa doğanın gizemini anlatıyor. Ardından onlara başka bir grubun katılmasıyla masum bir dans oyununun başladığı eserin "Kurban Ediliş" isimli ikinci bölümde ise şanslı kızlardan biri "kurban" seçilerek yapıt farklı bir boyuta ulaşıyor. Bestecinin kalabalık bir orkestra için yazdığı eserin, "dört el piyano" için hazırlamış olduğu versiyonu ise piyano ikililerinin sıklıkla repertuarlarında yer aldı. Birçok kez piyano ikilileri tarafından kaydedilen eser, Türkiye’de de yorumlandı. Eseri üst üste yapılan iki kayıtla seslendiren piyanist ve besteci Fazıl Say, geçen yıl da "Bahar Ayini"ni İstanbul’da bilgisayar endeksli konser piyanosu eşliğinde özel bir teknikle tek başına "dört elle" seslendirdi.