Uyuşturucu çetesi köstebeği olduğu iddiasıyla tutuklanan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan’ın savcılık ifadesine ulaşıldı.
Kanat’ın verdiği bilgilerle 4 önemli operasyon yapıldığını, sonraki yıllarda da aralarında bir samimiyet oluştuğunu belirten Arslan, “Habib Kanat bize verdiği bilgilerden sonra yaşantısını endişe içerisinde sürdürdü. Bir keresinde kızının ve kendisinin takip edildiğini, Selim Gezer’in (yakalattığı kişi) hapisten çıkıp çıkmadığını sordu. Bilgim yoktu... ‘Biz seni koruruz’ deken ‘devlet korur’ anlamındaydı” dedi. Milliyet gazetesinin haberine göre, tutuklanan Arslan’ın savcılıkta verdiği ifadesinde Kanat’la ilişkisinin nasıl başladığı sorusu üzerine şunları anlattı:
Görüşme sürdü“Habib Kanat’ın, ‘tilki’ lakaplı Selim Gezer tarafından kaçırıldığını, çocuklarına zarar verileceğini söyleyerek, İstanbul Asayiş Şube’ye müracaatı olmuştu. 2001’di. Bir gazeteci tanıdığım durumu bana anlatmış ve görüşme isteğinde bulunmuştu. Kabul ettim, üçümüz buluştuk. Kanat uyuşturucu konusunda önemli bilgiler verdi. Kanat’ı o dönem Narkotik’te çalışan Mustafa Aral ve Murat Nemutlu’ya yönlendirdim. Alınan bilgiler karşılığında 4 önemli operasyon yapıldı. Kendisi para talep etmediği gibi adının da gizli kalması yönünde ısrarcı oldu.”
Kanat’la görüşmelerinin devam ettiğinin hatırlatılması üzerine Arslan, “2005 tarihine kadar süren Kaçakçılık Daire Başkanlığı görevimden ayrıldıktan sonra, can güvenliği ve haber elamanlarının korunması gibi konularla ilgili görüşmelerimiz devam etmiştir” dedi.
Bulgaristan ve Suudi Arabistan yetkilileri tarafından Kanat’ın uyuşturucu kaçakcısı olduğuna dair bilgiler verildiği, bu bilgilerin kendisi tarafından bilinip bilinmediği sorusu üzerine Arslan şöyle dedi:
“Selim Gezer’in kayınpederi Bulgaristan’da önemli bir mevkide görev yapıyor. Gezer bu imkânını kullanarak Kanat hakkında ‘uyuşturucu ticareti yapıyor’ şeklinde rapor gönderildi. Raporu ilgili şubeler aracılığıyla detaylı bir şekilde araştırdık. Ancak, iddiayı destekleyen hiçbir delil bulunamadı. Suudi Arabistan tarafından da böyle bir bilgi gelmedi ya da bana ulaşmadı. Yoksa gereği mutlaka yapılırdı.”
Oğlunun ortaklığıOğlu Serbülent Arslan ile Kanat’ın kızının ortak şirket kurmasıyla ilgili soru üzerine Arslan, bilgisayar uzmanı oğlunun işsizken Kanat’ın kızıyla proje geliştirdiğini, şirket kurduklarını, kurulan şirkete para verilmediğini, oğlunun emek dışında bir katkısının olmadığını, maaşlı ve sigortalı çalıştığını söyledi.
Arslan, “İşlerin iyi gitmemesi sonunda ayrılmış ve borçlarını ödemek için arabasını satmıştır” dedi.
Savcı Mehmet Berk tarafından sorgulanan Arslan’a Emniyet’ten gelen ‘Habib Kanat’ın muhbir kaydı yoktur’ yazısı soruldu. Arslan, Kanat’ın bilgi verdiği konularla ilgili olarak savcıya görüşme tutanaklarını sunarak operasyonları anlattı.
Endişe içindeydiKanat’la yaptığı 62 telefon görüşmesiyle ilgili olarak da Arslan şu ifadeyi verdi: “Habib Kanat takip edildiğini, Selim Gezer’in hapisten çıkıp çıkmadığını sordu. Bilgim yoktu. ‘Öğrenip, dönerim’ dedim. Birkaç yetkiliyi aradıktan sonra Gezer’in hapiste olduğunu söyledim. ‘Biz seni koruruz’ derken ‘devlet korur’ anlamındaydı. Kanat, bir konuşmamızda da tanıdık birinin, ‘Bir grup seninle uğraşıyor. 500 bin dolar verirsem takipten kurtaracakmış’ şeklinde bir konudan bahsetti, ben de yardım alacağı ya da yeni bilgiler verecekse görüşeceği birkaç narkotikçi ismi verdim.”
Doç. Işık olayı
Savcı, aynı operasyonda tutuklanan Doç. Hüseyin Rıza Işık’la ilişkisini sorunca Arslan, “Işık’ı başarılı bir öğretim görevlisi olarak tanıdım. Emniyet’te bilirkişi olarak tanımıştım. Gelinimle aynı üniversitede çalışıyordu. Uyuşturucudan hapse girip, çıkmasının ardından kendisine haksızlık yapıldığını, bu durumun düzeltilmesi için sık sık görüşmek istediğini ifade ediyordu. Durumu anlamak için randevulaştık. Ama, görüşme gerçekleşmedi” dedi.Bilsem keserdim
Operasyonu nasıl duyduğunu anlatan Arslan şöyle konuştu: “Habib’in kızı aradı. ‘Emin Amca babamı yakaladılar’ dedi. Konuyu öğrenmek amacıyla Kaçakçılık Daire Başkanı Ahmet Pek’i aradım. Pek, operasyonu İstanbul’un yaptığını söyleyerek, detaylı bilgi vermedi. Bunun üzerine İstanbul Narkotik Müdürü Cengiz Malbeleği’ni aradım. Yaklaşık 1 yıl dinlenen telefonlarla ilgili herhangi bir uyarı almadım. Uyarılsam ilişkimi keserdim.”Bir müdür daha
Arslan ve iki Emniyet müdürünün dışında aynı operasyan kapsamında Cem Cehdioğlu isimli bir Emniyet müdürünün de savcılığa ifade verdiği öğrenildi. Cehdioğlu, Kanat’ın verdiği bilgiler ışığında operasyonlar yapıldığını, tutulduğunu söyledi. Bir dönem Narkotik Şube Müdürlüğü’nde çalışan Cehdioğlu hakkında da soruşturma yürütülüyor.