Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş düzenlediği basın toplantısında yeni dönem için umutlu mesajlar verdi, yabancı sayısıyla ilgili olarak da "14 yabancının çok sağlıklı olduğunu düşünmüyorum" dedi.
A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, kameraların karşısına geçti. Antalya kampında soruları yanıtlayan Güneş, Süper Lig'deki yabancı kuralı hakkında görüşlerini paylaştı.
Güneş'in açıklamalarından satır başları şöyle:
"Hazırlık maçlarında daha önce kadroya çağırıp, aynı zamanda yeni çağırdığımız arkadaşlarımızı da görmek istiyoruz. Bazı arkadaşlarımız ilerleyen dönemlerde bizimle olacak. Fiziksel ve zihinsel yorgunluğun üst seviyede olduğu dönemdeyiz. Yoğun bir maç grafiği oldu. Kampımız 15 gün sürecek. Asıl hedefimiz Fransa ve İzlanda maçları olacak. Bu kadromuzla sınırlı değiliz. Kadroda çağrılmayan oyuncular zamanı gelince bizimle olacaklar. Oyuncuların sabırla çalışmalarını ve vizyonlarını yüksek tutmalarını istiyoruz. Türk pasaportu taşıyan herkese Milli Takım kapısı açık.
"Birlikte hayal etmeye, çalışmaya, umutlu ve mutlu olmaya ihtiyacımız var. Son toplantıda sayın Cumhurbaşkanı ile aynı şeyleri konuştuk. 'Türkiye'nin her alanda ses getirmesini bekliyorum' dedi. Ben de aynı düşünüyorum. Bize bir görev verdiler. Milli Takımın teknik direktörüyüz. Cumhurbaşkanı ülkemizi en üst seviyede yönetiyor. En altta bize görev düşüyor. Herkes kendi görüşünü beyan edebilir. Saygı ve sevgi çerçevesinde olması önemli. Herkesin sözüne ihtiyacımız var.
"Mustafa Kemal'in dediği gibi, Hayal edeceğiz, tespit edeceğiz ve gerçekleştireceğiz. Her maçı kazanmak için oynayacağız. Güzel oyunla iyi sonuçlar bekliyorum. Farklılıklarımız, bir bütünü oluşturacak. Çok ses gelmesi kimseyi rahatsız etmesin. O kadar güzel uyum vardır ki kendinizden geçersiniz. Ayrımcılık olmayacak. Takım ruhu içerisinde hareket edip 'biz' diyeceğiz. ırk, din, dil ayrımı olmadan herkesi kucaklayacağız. Ülkemizi temsil ediyoruz. Bıraktığımız izler yıllarca gündemde olabilir. Dünya Kupası'ndaki başarının izlerini hala yaşıyorum. Her alanda bunu kullanmalıyız. Herkes işini yaparken ülkesini temsil ettiğini unutmasın. Kurumlara, kulüplere herkese saygı göstereceğiz. Bugünü yarından farklı, yarını da bugünden farklı kılacağız. Tek vücut olacağız, tek nefes alacağız. Biz bir aileyiz. Sayımız azsa da uyumumuz bozulmamalı.
"Milli takımın gururu da sorumluluğu da olacak. Herkes için olacak. İyi düşüneceğiz, iyi yapacağız. Kötülük, tembellik bizde olmayacak. Hedefimiz; hızlı, tempolu, pes etmeyen bir anlayış olacak.
"Kampın ilk günü. Genel bir kamp. Resmi ve hazırlık maçları oynayacağız. hepsini sıraya koyuyoruz. 2 maçta 6 puan var çok güzel. 4 puan iyi. İzlanda'yı yenmeye evet derim. Allah korusun sahamızda kaybettik, deplasmandaki 1 puan da kötü değil. Fransa, İzlanda, Türkiye üst üste oynamıyor. Denk geldi. Bu maç oynandıktan sonra İzlanda'ya gitmek zorundayız. İzlanda, 2 maçı kendi sahasında oynayacak. Uzun bir yolculuk. Farklı bir iklimde oynayacağız. Zamanı gelince Fransa ile ilgili neler düşündüğümüzü paylaşacağız.
4 yılda neleri gerçekleştirmek istiyorsunuz?
"Adım adım gidiyoruz. Her şey yeri ve zamanı gelince konuşulur. Şu anda Beşiktaş'tan yazılı izinle buraya gelen biriyim. Böyle bir anlaşma var. Bu anlaşma 1 Haziran'da geçerli. Seçim de 1 Haziran'da. Şu anda eski yönetimle devam ediyorum. Gelecek 4 yılı değerlendiririz. Şu anda hazırlık maçında neler yapabileceğimizi düşünüyoruz. Ben burada bir işi yaparken, elimde hiçbir malzeme yok. Ne zaman Milli Takım oyuncuları gelince o zaman onlarla çalışıyoruz. İlk aşama gruplardan çıkmaya çalışacağız. 2020'de Avrupa, 2022'de Dünya Şampiyonası var. Bu jenerasyonun da 10 seneye damga vurabileceğimizi düşünüyorum. Bu yolda her şey düşündüğünüz gibi gitmez. Takılmalar olacak. Bunlar engel değil, bir basamak olmalı. Her şey toz pembe değil, her şey de karanlık değil.
Kadroda olmasını istediğiniz ancak sakatlık ve cezaları nedeniyle gelmeyen kişiler var mı?
"38 sene evli kalıp birbirini anlamayan kişiler olduğunu biliyoruz. Birçok oyuncuyla ilk defa birlikte olacağız. Hem yeni gelenleri takım içinde antrenmanda hem de hazırlık maçlarında göreceğim. Hasan Ali oynamasına rağmen bileğindeki sakatlıktan dolayı ilk iki maçta hiç düşünmeyebilirim. Stoperde oynayan ve oynamayanlar var. Düşünüp almadığımız Ümit Milli Takımında Hüseyin var. Ozan ve Çağlar var. Alınmayanlar tamam bitti demek değil. Bazı oyuncuları risk etmedik. Onları belki hiç oynatmayı düşünmüyorum. Bazı oyuncuları dinlendirip diğer maçlara alabiliriz. Sezon sonu, üst üste 3 maç oynayanlar var. Hiç oynamayanlar var. Durum tespiti yapıp oradan oynaması muhtemel ama sahaya çıktığında yüzde yüzünü veren oyuncular istiyorum. Burada birbirleriyle uyumu kadar bireysel performanslarını görmek istiyorum.
'Zidane'lı Fransa ile Mbappe'li Fransa'yı' değerlendirmesi istenen Şenol Güneş, "Öncelikle 2 hazırlık maçımızı önemsiyorum. Oradan ne kadar iyi oyuncu çıkarabilirsek o kada iyidir. Performansı düşük olan kötü oyuncudur demek istemiyorum. Yunanistan ve Özbekistan maçları mı denebilir. Haklılar. Bu maçlar 3 sene önce planlanır. Özbekistan'la ikili ilişkilerimiz iyi. Yunanistan, Akdeniz ülkesi. Fransa en önemli maçımız. Fransa Dünya Kupası'nda birinciydik. Onlar birinci oldukları halde tartışıyorlar. Biz 3. olduğumuzda tartışmadık. Hatayı biz yaptık. Fransa, Sırbistan ile en fazla oyuncu üreten ülke. Sırbistan Ligi fazla izleniyor mu? Yarışmayı kısa vadede istiyoruz. Fransa'ya bakın genç takımlarda ne yaptı? Bir çok oyuncu var. Genç takımlarda oynayıp buraya gelen oyuncular var. bunlar uzun yatırımlar sonucu buraya geldi. Bizim dönemimizde Okay ve Hakan Çalhanoğlu var. 40 tane kendilerine ait gördükleri ülkelerden oyuncu seçip alabiliyor. Kendileri seçiyor, beğenmedikleri bulundukları ülkelerde milli oluyor. 80 milyonda 80 oyuncu çıkmıyor deniliyor. O zaman Çin ne yapsın? Nüfusla bu iş olmuyor. Fransa bana göre futbol ülkesi olarak birinciler. Belçika'da FIFA sıralamasında çok iyi gelişim kaydetti. İlk geldiğimizde 30.'yduk sonra 7. sıraya çıktık. Bu sonraki kuralarda avantaj sağlıyorsunuz. İnşallah tekrar ilk 10'a girerek o avantajı sağlarız.
"Bu maça zaten çıkacağız. Kaybedersek isteyen takım olarak kaybedelim. İyi bir takımla oynayacağız. Her mevkisinde iyi oyuncuları var. Biz almadığımız zaman neden alınmadı deniyor. Onlara ne diyor bilmiyorum. Fransa maçının gündemde olması gayet normal. Türkiye daha önce başardı Almanya ve Hollanda'yı yendi. Almanya'yı yenmek ciddi bir başarılı olan bir takımı yenmek o gün için başarıydı. Almanya kaybetti ama futbol yatırımına devam etti. Fransa maçını da İzlanda maçını da çok önemsiyorum. Fransa maçını kaybet, İzlanda maçını kazan, ona da evet derim.
Gurbetçi oyunculardan istenilen performansı alabildiniz mi?Şampiyon Galatasaray'dan 1 oyuncu alabiliyor musunuz? Oğuzhan, 2. devre 38 dakika oynadı. Neden istenilen başarı elde edilemedi?
"Çok fazla konu başlığı var. Onları söylersem zaten mazeret üreteceklerdi. Şu anda elimizde bir kadro var. Yabancı tartışması... Biz nasıl yabancı alıyoruz? Almanya sizden bir oyuncu alıyor 10-15 milyon veriyor Bruma'yı alıyor. Yatırım için alıyor. Siz yaşlı oyuncuları alıyorsunuz. Sağlıklı bir yabancı alışımız yok. Nasri, Türkiye'ye geldi mi? Sakatlandı, futbol hayatını bitirdi buraya geldi. Aslında burada antrenörler mucize yaratıyor. Dünya çapındaki oyuncu bırakmaya yakın buraya geliyor. Sonra o bıraktığı takımlarla yarışmaya çalışıyorsunuz. Türkiye'ye sevdalı gurbetçiler buraya geliyor ama biraz daha iyiyse Almanya'yı seçiyor. Orası olmazsa sana geliyor. Sen hep 2., 3. sıradasın. Almanya'yı daha yakın tanımak için ofisler kurulmuştu. Belki orada bu işleri yapan kişilerle yapılacaktır. Türkiye'de sol bekte sıkıntı var. En iyisi bize göre Hasan Ali. Kadro tam olarak oturmadı. Hem arayıştayız. Takımda sadece oyuncu olarak değil oyuncu ruhunun işlemesi için Emre gibi, Burak gibi, Selçuk gibi isimler alınabilir. Hemen bu oyuncuyu al oynat diye bir şey yok. Geçmişte Okan Yılmaz gol kralıydı. Konfederasyon Kupası'nda aldık faydalandık ama sonra kayboldu. Herkes sevdiğini duyduğunu hissedebilir. Emre de tıpkı Oğuzhan gibi oynamadan aldığım oyunculardır. Kaybolmasını istemediğim oyuncular. Oynamaları lazım. Onlara da tavsiyem var. Oynayacakları takımlara gitmeleri. Oğuzhan'ı oynatmak için aldım, bu maçta da oynatacağım. Emre ve Burak Yılmaz önemli katkılar yaptı. Oyuncu üretmede zorluk çekiyoruz. Sıkıntıları biz yaratıyoruz. Taşıyamayacağı maddi manevi yükü hocaya ve oyuncuya verirseniz onlar da sıkıntı yaşar. Düşünce devrimi yaparsak bunu da birbirimize aşılayabilirsek iyi olacağını düşünüyorum.
"El elele gidelim. Engelleri birlikte aşalım. Her alanda daha sevecen olalım. Bu da hiç sorunumuz yok, her şey mükemmel demek değil tabii. Milli Takım tepede örnektir. Milli Takım teknik direktörüne yapılan haksızlık, taban da işlerin çok kötü olduğunu gösterir. Eskiden komünist ülkelerde vardı. Butün oyuncuları bir yere toplarlardı, Milli Takım öyle giderdi. Evet kulüp takım havası yaratalım. Sıralamada 3.,4.,5. olunabilir. Sabırlı olalım. Sabır nedir onu bile bilmiyoruz. Genç takımda oynayan bir çok oyuncu ki, oyun olarak, huy olarak birbirine yakın. Emre'nin çalışmalarının genç oyuncudan farkı yok. Yap yapayım, göster göreyim. Kendin örnek olursan istemen de kolay. Yapmazsan genç çocuğa, şunu yap, bunu yap dersen dersen, o da bir süre sonra 'Sen de yap' der. Böyle olmamız lazım. Ekonomik değerler, duyguları alıp götürdü. Takımlarda oyuncular kalmıyor. Milli Takım'da 10-15 sene bunu yapalım. Bu grupta özgüvenli oyuncular var.
YABANCI SAYISI?
"Üretimde sıkıntı yaşıyoruz. Şu anda alt ligde de yabancıların 3-4 tanesi kulübe de. 14 yabancının çok sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. Bugün için sayı fazla. Bu sayı için belirli kriterler vardı ama hiç uygulanmadı. Bugün için sayı fazla. Yabancı sayısı düşürülebilir. O zaman azaltalım. O zaman ekonomik sıkıntı ortaya çıkıyor. Burada devletin devreye girmesi gerekiyor."