Şenyaşar ailesine yönelik saldırıya ilişkin davada tahliye talepleri reddedildi

Şenyaşar ailesine yönelik saldırıya ilişkin davada tahliye talepleri reddedildi

Urfa’nın Suruç ilçesinde 2018 yılında AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın yakınları ve Şenyaşar ailesi arasında yaşanan ve her iki taraftan 4 kişinin yaşamını yitirdiği olaya dair açılan davanın 3’üncü duruşması görüldü. Malatya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada kardeşlerini ve babasını kaybeden Fadıl Şenyaşar ile AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın kardeşi Enver Yıldız tutuklu yargılanıyor. Mahkeme tahliye taleplerini reddederek, duruşmayı erteledi.

Anne Emine Şenyaşar ve tutuksuz yargılanan oğlu Ferit Şenyaşar ile kimi aile üyeleri duruşmaya katıldı. Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyelerinin yanı sıra, Urfa, Ankara, Diyarbakır, Antep ve Malatya Barolarından da çok sayıda avukat duruşma salonunda hazır bulundu. Yine, Yıldız ailesinden kimi kişiler ve avukatları da duruşmaya katıldı.  

Koronavirüs salgını gerekçe gösterilerek, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekilleri Ömer Öcalan ve Ayşe Sürücü, Eski Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırım, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik’in ise duruşmayı izlemesine izin verilmedi.  

Duruşma ertelendi

Duruşmada müşteki ve tanık ifadelerinin ardından olay günü dükkan içindeki görüntüler izlendi. İzlenen görüntülerden sonra Fadıl Şenyaşar’ın avukatları tahliye talebinde bulundu. 

Yıldız ailesinin avukatı ise, müvekkilinin vatanı, milletini sevdiğini, olayın Şenyaşar ailesinin terör eylemi olduğunu öne sürerek tahliye talebinde bulundu.   

Evrensel'den Berfin Güler'in haberine göre mahkeme heyeti, müzakere sonrasında tahliye taleplerini reddederek, Fadıl Şenyaşar ve Enver Yıldız'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma 20 Kasım’a ertelendi. 

"Şenyaşar'ın eylemi meşru müdafa"

Duruşma sonunda Evrensel’e konuşan Avukat Bülent Duran, “Daha önce de söyledik, bu iddianameyle bu duruşma yürütülemez. Dosya tek olup mütemadi olan bir fiili ikiye ayırmak suretiyle bir kısım delileri muhafaza etmek suretiyle yargılama yapmaya çalışıyorlar ama hukuka aykırı soruşturma, kovuşturma aşamasında da devam ediyor. Biz mahkemenin adil bir yargılama sürecini devam ettireceğini düşünmüyoruz. Bu yüzden de bizim talebimiz şuydu; bu dosyanın diğeri ile birleşmesi, etkin bir soruşturma yürütülmesi, delillerin tartışılması gerekir. Çok açık bir şekilde Şenyaşar ailesi dükkanlarında katledilerek, devamında hastanede linç edilerek öldürüldüler ve öldürüldükleri tüm kayıtlar ve deliller açık bir şekilken, bugün gelinen aşamada müvekkilimiz Fadıl Şenyaşar’ın eylemi dükkanında kendi kardeşlerini fiili saldırıyı bertaraf etmeye yönelik bugün huzurda görülen görüntüleri heyet ile birlikte inceledik. Birden fazla, onlarca kişinin saldırısına uğrayan kardeşlerini sadece korumaya yönelik üç el ateş ediyor ve daha sonrasından silahı da darbedilmek suretiyle alınarak kendisi de linç ediliyor. Bu tablo içerisinde açık olan şudur; Fadıl Şenyaşar’ın eylemi meşru müdafaa kapsamında kalmaktadır, hukuka uygunluk halidir ve tutukluluğunu gerektirecek durum yoktur. Mağduriyetleri hâlâ devam etmektedir, bunu kabul etmiyoruz hukuk mücadelemizi devam ettireceğiz” dedi. 

"3 kişinin ölümü meşrulaştırılmaya çalışıldı"

Duruşma sonunda Evrensel’e konuşan Avukat Hidayet Enmek ise “Duruşmada genellikle karşı taraf, Yıldız ailesi yaptıkları saldırının katlettikleri insanların aslında PKK ile ilişkilerini ilişkilendirmeye çalışan bir savunma kurgusu yapmaya çalışmaktalar. Bu savunma kurgusu ile iki kişinin ölümü ve bir babanın vefatını meşrulaştırmak gibi bir gayretleri söz konusu oldu bu duruşmada yine. Ancak aynı zamanda karşı tarafın dosyanın ihtisas mahkemesine gönderilmesi örgütlü bir suç olduğu iddiası mahkeme tarafından da bu dosyanın ihtisas mahkemesine gönderilmesi talebi mahkemece reddedildi. Bu tür savunmaları da ilk duruşmada dile getirmişlerdi ancak bu tamamen suçtan kurtarmaya yönelik kamu gücünü de arkasına alarak eylemi biraz daha meşrulaştırıp kamu gücünü kullanmaya yönelik bir tarz olduğu ortaya çıktı bu celsede. Ancak yapılan bugünkü celsede ilk celseye göre daha adil bir söz hakkı tanıdı heyet taraflara. Olaya ilişkin videolar izletildi. Ve yine aynen Yıldız ailesinin avukatları olarak da müvekkilimiz Şenyaşar ailesine yapılan saldırıya karşı ailesinin korumaya yönelik eylem içerisinde olduğunu ve kesinlikle kimseyi öldürme kastı içermediğini karşı tarafın Yıldız ailesinin de tamamen müvekkillerimizi öldürmeye yönelik onları darbetmeye yönelik bir pratik içerisinde olduğunu, elimizdeki fotoğraflar ve görüntülerle bir kez daha dile getirdik bu celsede. Ama eksik hususlar vardı tutukluluğun devamına karar verildi. Her iki sanığın da bu eksik hususların giderilmesi için gerekli yerlere talimat ve Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığına dosyaya eksik konulan bazı evrakların gönderilmesi içinde müzakere yazıldı” diye konuştu. 

"Failler kara leke olarak tarihe düşecek"

Evrensel’e konuşan HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, Şenyaşar ailesinden bir baba ve 2 oğlunun hunharca öldürüldüğünü söyledi. Duruşmaya alınmamalarına tepki gösteren Öcalan, “Burada bu haksızlığa, vicdansızlığa bir şahitlik yapmak istedik. Burada edindiğimiz izlenimlerimizi kamuoyu ile paylaşmak istedik” dedi. 

Şenyaşar ailesine çeşitli ithamlarda bulunulduğunu belirten Öcalan, “Dosyadaki tapelerde biz gördük. Yıldız tarafı savcının değişmesi için kendi ailelerinde olan milletvekilini nasıl devreye koydukları, savcının değiştirilmesi gerektiği, nasıl ısrarcı oldukları şu an iddianamedeki telefon tapelerine yansıdı. Nihayetinde de savcıyı değiştirip, ondan gövde gösterisiyle Urfa Adliyesine geldiler. Bu davada devletin, kamu kurumunun, hukukun, adalet sarayının, İçişleri Bakanlığının ne denli taraf olduğunu görmekteyiz. Gövde gösterisi ile adliyeye gelip 2 saat içinde işlemlerini bitiren bir anlayış ile karşı karşıyayız. Biz buradayız, davayı takip edeceğiz, belki karar merciinde bir etki olmayabilir ama kamu vicdanında bu mağduriyet durumu görülmüştür, bu zulüm hakaret görülmüştür, failler mahkum olmuştur ve tarihe kara leke olarak düşeceklerdir” diye konuştu. 

"Adil yargılama yapılmadı"

Evrensel’e konuşan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, olayın olduğu günden bu yana gerçek sanıkların yargı önüne çıkarılmadığını söyledi. KESK olarak ailenin adalet ve adil yargılama talebinin yanında olduklarını dile getiren Bozgeyik, “Olay gerçekleşmiş, elinde silah MOBESE kameralarında görüntüleri yansımış; failler var. Doğal olarak da bir an önce adil bir şekilde yargılanmanın yapılması ve gerçek sanıkların yargı önüne çıkartılarak cezalandırılmasını talep ediyoruz. KESK olarak Türkiye’de benzer bir çok davayı takip ediyoruz. 10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nda da benzer hukuksuzluklar 5 yıldır devam ediyor. Umarız Şenyaşar ailesinin 2018’den bu yana devam eden yargı süreci, hukuksal süreç bir an önce adalet temelinde sonuçlanır ve ailenin de bu yönlü taleplerinin mahkeme tarafından karşılanması gerekir diye ifade etmek istiyorum” diye belirtti.