Şeref Malkoç şiddeti tarif etmekte zorlandı: Bu insanlar nereden geldi, hangi kültürde yetişti, hangi iklimde var!

TBMM’de, Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından düzenlenen, “Kadın ve Çocuğa Yönelik Aile İçi Şiddetin Önlenmesi” çalıştayının açılış konuşmasını yapan Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, şiddet konusunun milli güvenlik meselesi olarak ele alınması gerektiğini söyledi. Toplumdaki şiddeti tarif etmekte zorlanan Malkoç, "Acaba biz bu toplumda mıyız, onlar başka bir toplum mu bu, bu insanlar nereden geldi,  bu insanlar hangi kültürde yetişti,  hangi iklimde var?" diyerek tepki gösterdi.

Son bir haftada basına yansıyan haberlere bakıldığında insanın içinin karadığına dikkati çeken Malkoç, "Benim şahsi kanaatim bu konunu Türkiye’de ailenin, kadınların, çocuklarımızın ve toplumuzun geleceği konusunda milli güvenlik sorunu olarak ele alınması gerekmektedir” dedi. TBMM Tören Salonu’nda,  Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından, “Kadın Ve Çocuğa Yönelik Aile İçi Şiddetin Önlenmesine İlişkin Mevcut Mekanizmaların İşleyişindeki Aksaklıkların Tespiti ve bu mekanizmaların etkinliğinin artırılması Çalıştayı” yapılıyor. Baş ombudsman Malkoç’un açılış konuşmasında şunları söyledi:

“Bir haftalık haberlere baktığımızda içimiz kararıyor”  

"Bir haftalık Türkiye’deki haberlere gazetelere yansıyan şiddet olaylarına baktığımızdan içimiz kararıyor. Doktorlara yapılan saldırılardan tutun, velayet konusu olan çocuk teslimlerinde babanın öldürmesine kadar ya da bebeğini çöp kutusuna atan annelere, Adana’da ki olay, Sakarya’da bin vatandaş aile içi bir tartışmasından sonra kız kardeşini öldürüyor, kocasını öldürüyor ardından da  intihar ediyor. Hele Adana’da yaşanan felaket.

“Bu insanlar nereden geldi?"

Acaba biz bu toplumda mıyız, onlar başka bir toplum mu bu, bu insanlar nereden geldi, bu insanlar hangi kültürde yetişti, hangi iklimde var, Acaba dünyada diğer ülkelerde bu olaylar bu kadar yaygın mı? Biz de şiddet toplumu olduk, biz mi abartıyoruz, bunların araştırılması lazım. Benim şahsi kanaatim bu konun Türkiye’de ailenin, kadınların, çocuklarımızın ve toplumuzun geleceği konusunda milli güvenlik sorunu olarak ele alınması gerekmektedir. Eğer biz bu konuya gerekli önemi birkaç sene daha vermezsek,  önümüzde çok daha büyük sorunlarla karşılaşacağımız kanaatindeyim. Kamu denetçiliği kurumu olarak ele alalım dedik. Bunu raporlaştırıp ilgili bakanlıklara, kurumlara ve TBMM’ye bu raporu sunalım dedik. Ardından da bunun takipçisi olalım. Bakanlıklarımız kurumlarımız çalışıyor ama biz genel bir fotoğraf ı çekelim dedik.

“Türkiye bir sevgi toplumu olmak zorunda”

Türkiye bir sevgi toplumu olmak zorundadır. Bir merhamet toplumu olmak zorundadır. Türkiye bir şefkat toplumu olmak zorundadır. Bireylerin birbirine olan saygısını geliştirip artırmak zorundayız. Herkese sorumluluk düşüyor başta eğitimcilere, üniversitelere bu kurumlara daha fazla harekete geçirecek olan toplumumun kendisidir, sivil tolum örgütleridir." Çalıştay’a TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Kamu Denetçileri, TBMM ilgili komisyonlar, milletvekilleri, Uluslararası ilgili kuruluşlar, Üniversitelerin ilgilibirimleri, Akademisyenler ve ilgili Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri baştaolmak üzere 100’e yakın davetli katıldı.