Hamileliğinin altıncı ayında yüksek tansiyon nedeniyle acil olarak doğuma alınan Seren Serengil, bebeğini kaybetmenin acısını yaşıyor. Serengil’in annesi Nevin Teoman, “Kızımın, ‘Doktor ikimizi de öldür, bebeğimi alma’ feryadı hâlâ kulaklarımda çınlıyor” dedi. İlk bebeği dokuz aylıkken karnında ölen, ikinci bebeğine hamileyken düşük yapan Seren Serengil, üçüncü bebeğini de hamileliğinin altıncı ayında kaybetti. 2 Nisan’da Amerikan Hastanesi’ne yatırılan Serengil, yüksek tansiyona bağlı beyin kanaması riski taşıdığı için acil olarak doğuma alınmıştı. Sezaryenle doğum yapan Serengil’in “Stephanie” ismini verdiği bir kızı dünyaya geldi. Ancak 400 gram doğan bebek, önceki sabah yaşam mücadelesini sürdüremedi. Yoğun bakım ünitesinde yatan bebeğinin ölümüyle bir kez daha sarsılan Seren Serengil, dün hastaneden taburcu oldu. Ünlü sanatçı hiç kimseyle görüşmezken, annesi Nevin Teoman şu açıklamayı yaptı: “Seren, gözlerden uzak, rahat, sakin bir hamilelik geçirmek için Amerika’ya gitmişti. Her şey çok yolunda ve sağlıklı ilerliyordu. Ancak son zamanlarda şiddetli baş ağrılarından, baş dönmelerinden şikayetçiydi. Amerika’daki doktorlar her şeyin sağlıklı, normal olduğunu söyledi. Fakat geçtiğimiz hafta fenalaştı. Yine apar topar hastaneye kaldırdık. Yapılan kontrollerde bebeğin suyunun azaldığını söylediler. Seren de bunun üzerine Türkiye’ye gelerek, burada tetkiklerini yaptırmak istedi. Türkiye’deki iki doktoru da yine bir şey anlamadı. Meğer Seren’in hipertansiyonu varmış. Bir inip, bir çıktığı için kimse anlayamadı. 2 Nisan gecesi yine fenalaşınca Amerikan Hastanesi’ne kaldırdık. Acildeki doktor Seren’in hemen ameliyat olması gerektiğini, tansiyonunun 21 olduğunu, bu durumun hem bebek, hem de anne için hayati tehlike taşıdığını, bebeği acil almaları gerektiğini söyledi. Aksi takdirde Seren beyin kanaması geçirecekti. Doktor büyük bir risk alarak 24 tansiyonla Seren’i ameliyat edip, bebeği aldı. Kızımın hayatını kurtardı ama bebek için hiçbir şey yapamadık. Çünkü çok küçüktü. Eğer bir hafta daha anne karnında kalsaymış, yaşarmış. Kader böyleymiş. Seren şimdi otelde. Sağlığında bir sorun yok ama morali çok bozuk. Hâlâ kulaklarımda, ‘Doktor ikimizi de öldür, bebeğimi alma’ diye feryat etmesi var. Hamilelikte ani şeker yükselmesi, tansiyon yükselmesi olağan bir durummuş. Bu da kızımın başına geldi...” Yaşadıkları acıyı gözyaşları içinde anlatan Nevin Teoman, “Buradan bizi yalnız bırakmayan, dua eden herkese teşekkür etmek isterim. Sonay Dikkaya ve Özlem Yıldız da hastaneye gelerek Seren’e moral verdiler. Onlara da teşekkür ederim” dedi. 4 gün bebeğini kokladı Seren Serengil’in eşi Musa Aytun ise “Seren’in tansiyonu yine 21’lere çıktı. Kimseyle, annesiyle, hatta benimle bile konuşmuyor. 4 gün boyunca bebeğinin yanındaydı. Elini tuttu, kokladı... Şu an şokta. Ağzından çıkan tek laf, ‘Beni de uyutun, ben de yaşamak istemiyorum.’ Seren eve gelmeden önce, çocuğa ait bütün eşyaları kaldırmıştık. Çok kızdı ve hepsini yerine koydurttu. Ama daha fazla üzülmesin diye onu eve götürmedim. Şu an bir otelde kalıyoruz. Biraz daha burada kalıp, yeniden Amerika’ya döneceğiz” diye konuştu.