Sergen Yalçın: Rıdvan bugün Rangers'a gittiyse ben onu oynatmadım diye gitti

Sergen Yalçın: Rıdvan bugün Rangers'a gittiyse ben onu oynatmadım diye gitti

Beşiktaş'ın eski teknik direktörü Sergen Yalçın, "Bilmediniz oyuncularla ilgili konuşmayın, içeriyi bilmiyorsunuz çünkü, antrenmanları nasıl yapıyor, fiziki durumu ne, bir sorunu var mı... Ben Rıdvan'ı şampiyonluğun ikinci yarısında oynatmadım, herkes bana 'hocam Rıdvan niye oynamıyor' diyor. Ya arkadaş, oynamıyorsa bir sebebi vardır. Bugün Rangers'a gittiyse, ben onu oynatmadım diye gitti oraya. O kadar net konuşuyorum" diye konuştu.

Candaş Tolga Işık ile Az Önce Konuştum’un konuğu olan Sergen Yalçın, gündeme dair soruları yanıtlıyor. Yalçın'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Hiç alakamız olmayan şeyler ağzımızdan yazılıyor"

Son haftalarda kendisinin ağzından yazılan her şeyin yalan olduğunu belirten Sergen Yalçın, "Son hafta, 10 günlük zaman içerisinde ağzımdan yazılan her şey yalandır. Lütfen bunlara itibar etmeyin. Hiçbir görüşme ve anlaşma olmamıştır. Oraya zaten başarılı bir hoca gelmiştir. Burası büyük bir camia. Bu tür asparagas haberlere kimse itibar etmesin. Sosyal medyada çok yokum oralarda ilgim yok ama hiç alakamız olmayan şeyler ağzımızdan yazılıyor. Bu haberler yazdırılıyor mu diye düşünüyorum. Çünkü itibar zedelemek. Görevi bıraktıktan sonra en üzüldüğüm şey bu: İtibar zedelemek...

Benim yapacağım açıklama camianın önüne geçmiş olur. Bizim işimizde başarı ve başarısızlık kardeş kelimeler. Biz ülke insanı olarak çok duygusalız bunlardan çok etkileniyoruz ve başarıyı da çok fazla büyütüyoruz, başarısızlığı da çok abartıyoruz."

Yalçın'ın "Dortmund maçından sonra 13 sakat verdik" sözlerinin ardından Candaş Tolga Işık, "Kondisyoner mi kötüydü? Yanlış antrenman mı? Ne oldu?"sorusunu yöneltti.

Yalçın, Işık'ın sorusuna "Haftasonu lig maçı oynuyoruz. 3-0 kazandık çok rahat maçtı. O maçın temposuna bakıyorsun üç gün sonra Dortmund maçına çıkıyorsun. İki maçın temposuna bakıyorsun birbiriyle alakası yok. Öyle hakemler var ki düdük çalmıyor. Bu oyunun temposunu çıkartıyor. Takım o tempoya alışık olmadığı için takımda patlaklar veriyor. Bunun kondisyonla alakası yok. Oyunu eleştir, benim teknik direktörlüğümü eleştir ama antrenmanı eleştiremezsin. Neyi gördün ki sen? İş disiplinini eleştiremezsin, görmüyorsun. Bilmediğin konuyla ilgili konuşamazsın, duyum almayla olmaz." şeklinde yanıt verdi.

"Bu fikirlere nereden kapılıyorlar"

Yalçın, Işık'ın "Denildi ki Sergen Yalçın takıma o tempoyu yakalatabilmek için kondisyon yüklemesi yaptı. Bunun sonucu olarak 13 sakat oldu" sorusuna ise, "Ben antremanlara daha bir basın mensubunun geldiğini görmedim. Haftada bir gün 15 dakika açıyoruz. Orada da ısınma bölümü oluyor. Kimsenin bir şey gördüğü yok. Bu fikirlere nereden kapılıyorlar. Takımıma güvendiğim için kora koy oynattım. Dortmund’la da oynayacağız Ajax’la da oynayacağız dedim başka bir oyun oynatabilirdim." dedi.

"Benim işim bahane üretmek değil, ben çözüm üretirim diyen" Sergen Yalçın,"Oyunu eleştir, benim teknik direktörlüğümü eleştir ama antrenmanı eleştiremezsin. Neyi gördün ki sen? İş disiplinini eleştiremezsin, görmüyorsun. Bilmediğin konuyla ilgili konuşamazsın, duyum almayla olmaz. Benim işim bahane üretmek değil." ifadelerini kullandı.

"Ayrıldıktan sonra hiç konuşmama rağmen çok acayip haberler görüyorum"

Ayrıldıktan sonra hiç konuşmamasına rağmen çok acayip haberler gördüğünü ifade eden Sergen Yalçın, "Çalıştığımız süre boyunca bir kere bile bir gazeteci, bir yorumcu ‘Çalışma sistemini merak ediyoruz’ diye gelmedi ama konuyla ilgili bakıyorum herkes konuşuyor, sanki bizim ekibimizin içinde her şeyi biliyorlar. Burası çok acayip bunlar bunu hangi maksatla konuşuyorlar, yoksa birileri mi konuşturuyor yani itibar zedeleme mi? Ayrıldıktan sonra hiç konuşmamama rağmen çok acayip haberler görüyorum" dedi.

"Ben algı ve reklam yapmam" diyen Sergen Yalçın, sözlerini devamında şu ifadeleri kullandı: 

"Biz dışarıdan drone getirmedik, antrenman tesislerine dev ekran kurdurup servis etmedik. Ben yapmam, algı yapmam, reklam yapmam. İş yapmak daha çok hoşuma gider. Ben bahane üretmem, çözüm üretirim. Ben çıkıp da 'Öyle oldu böyle oldu' demenin kimseye faydası yok. Ben teknik direktörlük yapıyorum ben başarı yakalamak zorundayım, maçtan sonra 7 tane oyuncum yoktu diye anlatamam"

"Tesiste bütün gün çay kahve içiyoruz"

Takımına yönelik gelen eleştirilere yanıt veren Sergen Yalçın, "Sporting maçında adamların yaptığı organizasyonları biliyoruz, takıma izlettik. Analiz ettik. Her türlü hazırlığı yaptık. Adam yan topu kesiyor, biri çıkıp kafayı vurursa buna önlem alamazsın. Çok nettir. Biz yıllarca gol attık, bize niye önlem almadılar Ondan sonra analiz yapmadınız mı ondan sonra? Analiz yapmadık, tesiste bütün gün çay kahve içiyoruz. Gelen giden misafirler oluyor. Orası bizim eğlence yerimiz" dedi.

"Büyük takımı şampiyon yapmak çok büyük başarı değil"

Genç oyuncular projesini tek başına hazırladığını aktaran Yalçın, "Beşiktaş'ı şampiyon yapmayı başarı olarak görmüyorum. Kadro hiç önemli değil. Bir büyük takımı şampiyon yapmak çok büyük başarı değildir. Zaten sezona yüzde 25 ile başlıyorsun. Bugün Anadolu takımında başladığın zaman öyle bir şansın yok. Yüzde 25'le başlıyorsun, önemli olan nasıl şampiyon yaptığın, ekonomiyi nasıl kullandın, kulübü ne kadar korudun, genç oyuncuları nasıl çıkardın. Bunlar önemli. Benim başarım bu. Benim başarım genç oyuncular. Genç oyuncular projesini tek başıma ben hazırladım her şeyini" dedi.

Yalçın, sözlerinin devamında ise, "Ben hiçbir kulüpten tazminat almam. Çalışabildiğimiz kadar çalışırız, çalışamadığımız yere kadar teşekkür eder ayrılırız bırakırız" şeklinde konuştu.

Kaybettiğine en çok üzüldüğü maç hangisi?

Yalçın, Candaş Tolga Işık'ın "Kaybettiğine üzüldüğün maç hangisiydi?" soruna ise "Herhalde Giresun maçıydı 0-4 kaybettik içerde. Mert sakatlandığı maç o maçtan sonra çok üzüldüm zaten konsantrasyonumuzu kaybettik" dedi.

"Altyapı projesini bizzat ben kurdum"

Altyapı projesini kurarken çok emek harcadığını ve pandemi döneminde altyapı konusunda çalışmalara başladığını aktaran Yalçın,  "Altyapı projesini bizzat ben kurdum. Mehmet Ekşi'yi altyapının başına koyduk. Önder Karaveli ve Serdar hocayı da getirdim. 6-7 tane yetenekli oyuncuya, senelik program yazdık. A takıma geldiklerinde belli bir seviyede gelsinler istedik. Yüksek maaşlı kontratlar bittiği için genç jenerasyonu hazırlamayı planlıyordum. Kulübü maddi yüke sokmayacağız planı vardı kafamda... Bir gün A2 takımının antrenmanını izliyorum uzaktan.Ben o antrenman maçını izliyorum. Bir hata gördüm ve oraya gittim. Bir 10 dakika maçı seyrettim. Maçı izlerken Emirhan gözüme takıldı: 'Bu çocuk neden yukarı gelmiyor?' Sordum, 'Emirhan İlkhan' dediler. Emirhan'a baktım. Çocuk iyi, güçlü yani. Hızlı, topu da iyi kullanıyor. 'Bunu 1 hafta A takıma antrenmana yollayın' dedim. 4,5 milyon Euro'ya giden Emirhan'a o kış kimse 100 bin Euro bonservis vermez. Emirhan İlkhan'ı hazırlık maçında da oynattım. Orada biraz kendini göstermişti zaten. Bu anlattıklarımın devamını görmek, bize nasip olmadı. Bu sistemi ve tesisteki bütün projeyi yapan ve organizasyonu yapan bizim ekip. Çünkü bu önemli bir şey. Başkan Ahmet Nur Çebi de bu işe önem veriyor. Hatta başkan, 'Sen çık sen anlat' dedi. Ben çıkıp anlatmadım. Biz zaten çalışıyoruz" dedi.

Yalçın, ayrıca Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi ile aralarında bir sorun olmadığını da belirtti.

Yalçın, sözlerinin devamında, "Televizyonda ve medyada bazı arkadaşlar ‘Sergen Hoca sezon başı kampını iptal etti’ dediler bunlar bilinçli yapılan haberler. Sezon başı İspanya’da 4 tane hazırlık maçı var biz gitmeden önce pandemi patladı, biz programı iptal etmek zorunda kaldık" dedi.

"Evet imza attım ama o da benim hatamdır"

"Kapıma 5 bin kişi geldi, evet imza attım o da benim hatamdır." diyen Sergen Yalçın, "Ben taraftara ‘Siz bırak demediğiniz sürece görevi bırakmayacağım’ dedim ama bırakmak zorunda kaldım, yıprandım çünkü. Biz duygusalız, biz üzülüyoruz ve üzüntümüzü de belli edemiyoruz. Eve gidip bunu kendi kendimize yaşıyoruz. Kapıma 5 bin kişi geldi, evet imza attım o da benim hatamdır. Yönetime imza atmayacağımı bildirdim zaten ondan sonra tekrar imza attım. Beni taraftarla karşı karşıya getiremezsiniz. Sosyal medyada bu tür haberleri yapmak yanlış" dedi.

"Ayrıldıktan sonra 4-5 tane teklif geldi"

Yalçın, Candaş Tolga Işık'ın "Yurtdışına dair bir planınız var mı?" sorusuna ise "Ayrıldıktan sonra 4-5 tane teklif geldi. Bize uymayacağı için kabul etmedim ve çok erkendi.Ayrıldıktan sonra yurtdışından da teklifler geldi. Katar falan o taraflardan. Ben kabul etmedim. Ayrıldıktan sonra 7-8 ayda anca kendimi toparladım. Survivor’a gittim Acun’la orada kafa dağıttım" dedi.

"Beşiktaş'a geldiğimde ne kadar yasak varsa hepsini kaldırdım"

Beşiktaş'a geldiği dönemde yasak olanların hepsini kaldırdığını belirten Sergen Yalçın, sözlerini devamında şu ifadeleri kullandı:

"Beşiktaş'a geldiğimde ne kadar yasak varsa hepsini kaldırdım. Kola yasakmış, serbest! Yemeğe eşofmanla gelmekmiş, serbest. 3 milyon Euro kazanan adama sen kola içme diyebilir misin? Düzeni bozmadığı sürece sorun yok. Bazen oyuncular haddini aşabiliyorlar. Bu onların değişik şeyler yapmasını sağlayabiliyor. Çağırıyorsun, neleri yapması gerektiğini ve neleri yapmaması gerektiğini anlatıyorsun" 

Aboubakar ile olan anısını anlatan Sergen Yalçın, "Bilemiyorum onu çok. Bence o kadar ağır sakat değildi. Oynayamayacak kadar sakat değildi. Sivas’a maça gittik Aboubakar sakattı buna baskı yaptılar. Sonra 'Kendimi riske atacağım' dedi, oynadı. Maçta yürüdü, 44. dakikada sakatlandı. Ayağını falan tutuyor göreceksin. Dedim 'Vuruldu mu bu?'. Hocam benim çapraz bağlarım koptu maçta böyle acı hissetme modeli olamaz. Devrenin bitimine 1 dakika var, beni değiştirin dersen değiştiririz. Güleceğim, kendimi zor tutuyorum. Kameralar falan çekiyor. Dedim herhalde tribünden ateş ettiler vuruldu bu galiba dedi. Ayağın kırılır, burnun kırılır öyle bir acı hissedersin ama adele sakatlığında böyle hissedebileceği acı da belli" dedi.

Sergen Yalçın, Candaş Tolga Işık'ın sorusu üzerine, en güzel attığı golün ise Denizli'ye attığı frikik golü olduğunu söyledi. 

"Yalvardık alalım diye"

Beşiktaş'ı çalıştığı dönemlerde minimum ekonomiyle başarılı olduğunu belirten Yalçın, "Bugün Türkiye’ye gelen oyuncular ve verilen paraların hiçbir karşılığı yok. Ben biraz bu işin ekonomisini konuşayım. Paranın geri gelişi yok. Zaten Şampiyonlar Ligi’ne gidemiyorsun. Nereden karşılayacaksın? Ben şampiyon olduğumuz sene ‘Benim başarım bu’ derken bundan bahsettim. Ben minimum ekonomiyle tek kuruş bonservis bedeli ödetmeden başarılı oldum. Ama ben ekonomiyi zorlamadan bir tane bonservis vermeden başarılı olduk. Devre arası bir tane oyuncu almadık. Bir tane Hulk’u alamadık. Badava bonservisle alamadık. Yalvardım alalım diye. Ekonomiye de zarar vermeden. 10 maç santraforuz oynadık" dedi.

"Bugün Rangers'a gittiyse, ben onu oynatmadım diye gitti oraya"

Bilmediniz oyuncularla ilgili konuşmayın, içeriyi bilmiyorsunuz çünkü, antrenmanları nasıl yapıyor, fiziki durumu ne, bir sorunu var mı... Ben Rıdvan'ı şampiyonluğun ikinci yarısında oynatmadım, herkes bana 'hocam Rıdvan niye oynamıyor' diyor. Ya arkadaş, oynamıyorsa bir sebebi vardır. Bugün Rangers'a gittiyse, ben onu oynatmadım diye gitti oraya. O kadar net konuşuyorum. Çünkü onu doğru zamanda oynattım. O zaman oynatsaydım, büyük tepki alırdı. Çünkü hiç futbol oynayacak hali yoktu."