Başbakan Tayyip Erdoğan’ın danışmanı Mustafa Varank ile bir TRT yöneticisi arasında geçtiği ileri sürülen ve internete düşen bir ses kaydında Varank’ın işten çıkarılmasını istediği TRT Haber Dairesi Başkan Yardımcısı Erol Yüksel, suç duyurusunda bulundu. Soruşturmayı yürüten savcılık, kaydın yasa dışı yolla elde edildiği gerekçesiyle delil sayılamayacağını hatırlatarak Varank hakkında “takipsizlik” kararı verdi.
Başbakan’ın danışmanı Mustafa Varank ile TRT yöneticilerinden biri arasında geçtiği iddia edilen ses kaydında, Varank, TRT Haber Dairesi Başkan Yardımcısı Erol Yüksel’in “Dershane hakkı milletin hakkı” içerikli tweet’inden bahsetmiş ve “Yürek mi yemiş bunlar, bu cesaret nereden geliyor” diyerek “Gereğini yapın” talimatı vermişti. İlgili ses kaydının internete düşmesinin ardından Erol Yüksel, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na Varank hakkında “görevi kötüye kullanmak” suçlamasıyla suç duyurusunda bulundu. Yüksel şikâyetinde, “Varank tarafından verilen talimattan sonra görevinden alındığını ve düşüncesi nedeniyle bu şekilde bir muameleye maruz kaldığını” savundu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu’nda görevli savcı Alper Türközmen tarafından yürütülen soruşturmada, Varank hakkında takipsizlik kararı verildi.
‘Yasa dışı elde edilen ses kaydı delil değildir’
Savcı Türközmen, takipsiz kararının gerekçesinde “Yüksel’in görevden alınmasından sonra idari dava açtığını, davanın derdest olduğu hatırlatırken, yasa dışı yollarla elde edilen ses kaydı ile şahıslara suç isnat edilemeyeceğini” belirtti. Takipsizlik kararının gerekçesinde şu tespitlere yer verildi:
“Şikâyetçinin ileri sürdüğü ses kaydı hukuka aykırı olarak elde edilen ve sanal ortama sürülen bir delil olduğu aşikârdır. Bu delilin bu haliyle hukuken geçerli sayılabilmesi mümkün değildir. Üstelik şikâyetçinin görevden alınmasıyla ilgili olarak idari yargıda açtığı dava derdesttir. Görevden alınmasının usul ve yasaya uygun olup olmadığının mahkeme tarafından tespiti durumunda idari işlem iptal edilecektir. Bunun yanında Cumhuriyet Başsavcılığı’mızın görevden alma gibi idari bir işlemin yerindeliğini denetlemek gibi bir görevi bulunmamaktadır. Ayrıca kişiler arasında yapılan ve hatta kişilerden birinin kim olduğu da açık olarak bilinmeyen tamamen yasa dışı yolla elde edildiği açık bulunan bir ses kaydına dayalı olarak şâhısa suç isnat etmek hukuk devletinin temel ilkelerine aykırıdır. Bu sebeple hukuka aykırı olarak elde edilen delil gerekçe gösterilerek şikâyet edilene isnat edilen suçların unsurlarının oluşmadığı tüm dosya kapsamında anlaşılmıştır.”