Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Öğüt, hastanenin Ses ve Konuşma Bozuklukları Biriminde yılda yaklaşık 2 bin 500 hastaya hizmet verildiğini söyledi. Prof. Dr. Ögüt, yaptığı açıklamada, günlük yaşamda çeşitli meslek gruplarından çok sayıda insanın ses ve konuşma bozukluğu yaşadığını, "foniatri" olarak bilinen ses ve konuşma bozukluklarının, kulak burun boğaz hastalıklarının önemli bir bölümünü oluşturduğunu bildirdi. EÜ Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı bünyesinde hizmet veren Ses ve Konuşma Bozuklukları Biriminde 20 yılı aşkın süredir hastalıkların tedavi edildiğini belirten Prof. Dr. Öğüt, "Ses hastalıkları ve konuşma birimi olarak iki alanda hizmet veren laboratuvarlarda yüksek bilimsel standartta, ses ve konuşma bozukluğu olan yılda ortalama 2 bin 500 hastaya hizmet veriyoruz"dedi. Ses laboratuvarlarında, yüksek teknolojik cihazlarla tüm ses hastalıklarının tanısının konulabildiğine dikkati çeken Prof. Dr. Öğüt, şöyle konuştu: "Birim içinde aynı zamanda ses eğitimi de verilebiliyor. Böylece bazı ses hastalıkları 'ses telindeki şarkıcı nodülü gibi' ameliyata ihtiyaç duyulmadan egzersizlerle tedavi edilebiliyor ya da uygulanan ses cerrahisi sonrası verilen ses egzersizleriyle hasta kaliteli sese kavuşabiliyor. Bu sayede ameliyat sonrası ses kaybı veya ses bozulması riskinden korunuyor. Birimde ayrıca reflüye bağlı oluşan ses kısıklıklarının tanı ve tedavisi de en gelişmiş uluslararası standartta yapılabilmektedir. Konuşma biriminde ise başta kekemelik ve bazı harfleri yanlış söylemeye bağlı olan artikülasyon bozuklukları olmak üzere tüm bozuklukların tedavisini yapabiliyoruz." Sanatçılar, ses tellerini düzenli kontrol ettirmeli Prof. Dr. Öğüt, Ses ve Konuşma Bozuklukları Birimi bünyesinde sunulan ses terapisiyle ses bozukluğu şikâyetiyle gelen hastaların yanı sıra ses sanatçılarına da hizmet verildiğini bildirdi. Ses sanatçılarında terapinin hastalardan farklı tekniklerle gerçekleştirildiğini ifade eden Prof. Dr Öğüt, şunları kaydetti: "Ses sanatçısı ayrıntılı bir şekilde muayene ediliyor. Daha sonra piyano egzersizleri ile ses tekniği analiz ediliyor. Bilgisayarlı ses analizi sonuçları ile şan pedagogunun kulağıyla yaptığı değerlendirmeler karşılaştırılıyor. Terapide uygulanacak egzersizler belirleniyor. Terapinin ara kademelerinde sanatçı tekrar muayene ediliyor. Değerli seslerin herhangi bir hastalık oluşmadan kayıtlanması önem taşıyor. Tüm sanatçıların her sene düzenli olarak ses tellerini kontrol ettirmesi gerekiyor. Sesini profesyonel amaçla kullanacak kişilerin ses analizi yaptırmaları önem taşıyor. İleride oluşabilecek bir ses bozukluğunda tedavinin planlanmasında sanatçının sağlıklı ses dataları bize terapide yol göstermektedir." Sesi korumanın yolları Prof. Dr. Öğüt, özellikle ileri yaşlarda kişiyi etkisi altına alan ses ve konuşma bozukluklarından korunmak için sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemenin önemli olduğunu vurguladı. Sesi korumanın ilk yolunun bol su tüketiminden geçtiğini anlatan Prof. Dr. Öğüt, "Kişinin, içki ve sigaradan uzak durması gerekiyor. Ayrıca reflüye karşı önlem alınmalı. Yemekler az miktarda, sık ve düzenli alınmalıdır. Yiyecekler çok soğuk ya da sıcak olmamalı ve iyice çiğnenmelidir. Ayrıca karın içi basıncın artırılmaması için kilo alınmaması ve beli sıkan giysilerin giyilmemesi gerekmektedir" diye konuştu. (AA)