HaberTürk yazarı Nagehan Alçı, 2017'den bu yana Yunanistan’da yaşayan dilbilimci ve yazar Sevan Nişanyan'ın gözaltına alınmasıyla ilgili kaleme aldığı yazısında, “Irkçılık ve özellikle Türk düşmanlığı hastalığının Yunanistan'da ne kadar irrasyonel bir zemine geldiğini hikâyeyi dinlerken trajikomik bir şekilde anlıyorsunuz” dedi. Alçı Nişanyan'ın söz konusu programdaki, "Türk hükûmetiyle aramdaki köprüleri yıkmak için ben de elimden geleni yaptım ve bu konuda bir talepte bulunacak yüzüm yok” ifadesine dikkati çekti.
Nişanyan’ın Alin Ozinian'ın "Sınırsız" isimli programında konuya ilişkin açıklamalarını köşesine taşıyan Alçı, yaşananları şöyle özetledi:
“Meğer Nişanyan’ın ‘Yunan devleti için tehdit’ olarak görülmesinin sebebi esasen Samos adasındaki dedikodu çarkıymış. Yerel halkın ‘Bir Türk adaya geldi, buradan toprak satın alıyor. Her ortamda inadına Türkçe konuşuyor. Yakında buraya cami yaptıracak bu Türk’ diye özetlenebilecek şikâyet mektupları yüzünden bir anda Yunan bürokratik mekanizması Nişanyan'a karşı harekete geçmiş.”
Nişanyan’ın “Samos adasına bir cami yaptırma ihtimali olduğu için" ulusal güvenlik tehdidi sanılarak Yunanistan'da tutuklanmasını ve şimdi yeniden deport edilmek üzere olduğuna vurgu yapan Alçı, “Türk ulusalcılarının nefret sembollerinden biri 'Samos adasında uyarılara rağmen her ortamda Türkçe konuştuğu ve Türk olduğu için' cezalandırılıyor. Hatırlatmama gerek yok, Nişanyan Ermeni. Neresinden bakılırsa büyük bir komedi” diye yazdı.
Nişanyan’ın Şirince’de yaşamak istediği doğrultusundaki ifadeleri ile yine aynı programdaki, “Türk hükûmetiyle aramdaki köprüleri yıkmak için ben de elimden geleni yaptım ve bu konuda bir talepte bulunacak yüzüm yok” ifadesini alıntılayan Alçı, şunları kaydetti:
“Ben bunları duyduktan sonra Sevan Nişanyan'ın durumunu soruşturdum. Hapisten kaçmasına rağmen, zannediyorum sonradan çıkan infaz yasası nedeniyle eğer Türkiye'ye gelirse yatacağı bir ceza bulunmuyormuş. Standart olarak yakalama kararı varmış ama zannediyorum havalimanında bürokratik işlemlerden sonra ve belki nezarethanede 1 gün kalıp serbest bırakılabilirmiş. Tabii devam eden başka davalar vardır, o ayrı konu. Ayrıca Türk devleti Nişanyan hakkında bir kırmızı bülten çıkarmamış, yani onu yurt dışında yakalamak vs ile uğraşmamış. Şahsi izlenimim Nişanyan'ın Yunan polisi ve bürokrasisi ile bir Türk vatandaşı olarak inatçı kavgasının Türk devletinin kimi yetkililerinde bir sempati uyandırdığı yönünde.”
Alçı, “Bence çılgın diyelim ve bazı söylediklerini dikkate almayalım. Kim ne derse desin ben Sevan Nişanyan ve eşinin Türkiye'ye gelmesinden yanayım. Bırakın ailesiyle beraber hayatının geri kalanını Şirince’de yaşasın. 65 yaşına gelmiş bir insandan bahsediyoruz. Zaten kendisi de özeleştiri yapıyor” görüşünü ifade etti.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.