Habertürk yazarı Sevilay Yükselir, görevi aldıktan sonra 7 Müslüman ülkenin vizelerine kısıtlama getiren kararnameyi imzalayan ABD Başkanı Donald Trump'ın hükümete yakın çevrelerce eleştirilmemesiyle ilgili olarak "Bana dokunmayan Trump bin yaşasın" dedi. Yükselir, "Pardon ama İslam âleminin enayisi biz miyiz? Nerede bu âlemin trilyoner petrol tüccarları? Suudi Arabistan, Katar, Mısır bile Trump’a, 'Hooppp! One minute!' demiyorken bize ne oluyor arkadaş?" ifadesini kullandı.
Hürriyet yazarı Akif Beki ise geçtiğimiz günlerde "Anti-Amerikancıydılar, milliciydiler, şimdi fanatik Trump’çı kesildiler. Bizdeki sevdalılarında bir Trump rahatlığı, bir Trump rahatlığı..Gözü kapalı teslim, aşkla şevkle savunuyorlar. Trump’ı, Obama’nın reddettiği kurtarıcı rolüne yakıştırdıkları için bu sevgileri" demişti.
Sevilay Yükselir'in "Evet! Bana dokunmayan TRUMP bin yaşasın!" başlığıyla yayımlanan (3 Şubat 2017) yazısı şöyle:
Birkaç yazıdır Anayasa değişikliğiyle ilgili yazıyorum biliyorsunuz. Son yazımda da aynı konuya devam edeceğimi belirtmiştim ama bugün yeni sistemi yorumladığım yazılarıma bir es vermeye mecbur kaldım. Çünkü eyvallah ülke olarak çok kritik bir süreç yaşıyoruz, ama dünya da ABD’nin yeni çılgın başkanı Trump ile o biçim çalkalanıyor. Herkes bu mevzuya dair bir şeyler yazarken benim uzak durmam olmazdı. Hele de değerli okurlarım, bu konuda genel görüşe son derece aykırı fikirlerim varken.
Şimdi efendim... Bir kere yiğidin hakkını yiğide teslim edelim. Trump, bana göre bırakın Amerikan siyasal tarihini filan, dünya siyasal tarihine adı altın değil, pırlantayla yazılacak isimdir. Megalomandır, egoisttir ok! Hakkında hiçbir olumsuz betimlemeye itirazım yok, aksine altı- na imzamı atarım. Adam gerçekten arıza. Hem de öyle böyle değil, ama zaten onu o koltuğa taşıyan en büyük özelliği de arıza olması değil miydi?
Haa, öngörüsü son derece kuvvetli siyasi analistlerin tamamına göre ihtimal dahi değildi başkan olması. “Böyle bir kişiyi Amerikan halkı getirmezdi” o göreve. Ama getirdiler, hem de güle oynaya. Ve getirilmesinin tek nedeni de Amerika tarihinde bu kadar uçuk olan ama bir o kadar da sadece kendi halkının çıkarlarını düşünen ve kampanyasında her daim bunu vurgulayan başka bir lider olmamasıydı.
Neyse efendim uzatmayayım... ABD seçim yasaları gereği seçildikten ancak 2 ay sonra koltuğu Obama’dan teslim alan Trump, göreve gelir gelmez de hakikaten ne kadar farklı olduğunu gösterdi. En başta o seçilmesin diye canını dişine takan, türlü yalan ve iftiralarla açıkça savaş açan Amerikan medyasına haddini bir güzel bildirdi. Sonra da kampanyasının en güçlü argümanı göçmenler konusunda tavrını net ortaya koydu.
Dedi ki: “Kardeşim... Benim sokakta bir yığın evsizim, aç vatandaşım varken ben Amerika’ya binlerce kilometre uzaktan gelip yaşamaya çalışanlara eskisi gibi müsamaha göstermeyeceğim ve dahası ABD’den her daim nefret eden, elinden gelse ABD’yi yok etmek isteyen radikallerin de girişine izin vermeyeceğim!”
Ardından da Irak, Suriye, İran, Sudan, Libya, Somali ve Yemen’in olduğu 7 Müslüman ülke vatandaşına 90 gün süreyle Amerika’ya seyahat yasağı getiren kararnameyi imzaladı. Tabii bunun üzerine kıyamet koptu dünyada. Düne kadar sabah akşam İslamofobi’yi pompalayan Amerika’nın ikiyüzlü medyası ABD halkı sokağa dökülsün diye kendini paralarken, ölmemek için bombalardan kaçan Suriyeli milyonlarca insana kapısını kapatan AB ülkelerinin liderleri de ayaklandı. Gerek ABD medyasının gerekse AB ülkelerinin bu tepkilerinde içten, samimi olduğuna inansam ben de onlarla birlikte Trump’a ‘KAHROL’ diye bağırırım. Ama değiller, bunu siz de biliyorsunuz.
Gelelim şimdi bize... Trump’ın bu çılgınca kararları ülkemizde de gerginlik yarattı tabii. Din kardeşliği duygusundan hareketle AK Parti tabanı, demokratlık ve özgürlükçülük ilkesinden hareketle de liberaller, sosyal demokratlar el ele Trump’lı ABD’ye tavır alınması konusunda hükümete baskı yapmaya başladı. “Susma eyy iktidar, sustukça sıra sana da gelecek!” mealinde ortak sloganlarla iktidara çağrıda bulunan kitlelerin sırf gönlü olsun, gazı alınsın diye AK Parti Sözcüsü Numan Kurtulmuş bir şeyler dedi ama bence ona bile gerek yoktu. Çünkü bize ne! Pardon ama İslam âleminin enayisi biz miyiz? Nerede bu âlemin trilyoner petrol tüccarları? Suudi Arabistan, Katar, Mısır bile Trump’a, “Hooppp! One minute!” demiyorken bize ne oluyor arkadaş? 7 ülke arasında adı olan Irak’ın başbakanı İbadi bile kendi vatandaşlarına uygulanacak ABD’ye seyahat yasağına karşılık verilmeyeceğini açıklarken biz niye dalmalıymışız meseleye! Adamın Türkiye’yle, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyla bir derdi yokken çemkirmenin bize ne getirisi olacak söyler misiniz? Her şeyimiz tamam, dört dörtlük, memleketimiz güllük gülistanlık da bir de Trump’ı başımıza dert mi alalım ey vatandaş!