Sevilay Yükselir: Sabah beni kovunca Ethem Sancak da oğlumun babasını Star grubundan kovdu!

Sevilay Yükselir: Sabah beni kovunca Ethem Sancak da oğlumun babasını Star grubundan kovdu!

7 Haziran seçimleri arefesinde HDP'ye oy vereceğini köşesinden ilan edince Sabah gazetesinden kovulan Sevilay Yükselir, suskunluğunu bozdu. 'Hain' yakıştırmalarına ve 'gemiyi terk eden fare' söylemlerine yanıt veren Sevilay Yükselir 'Neden kovuldum' deyip sebebini açıkladı. Sabah’tan kovulmasından 1 gün sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a "aşık olduğunu" açıklayan iş adamı Ethem Sancak'a ait Star Medya Grubu’nda 5 yıldır çalışan oğlunun babasının da işine son verildiğini duyuran Yükselir, şunları söyledi:

“Ben işten kovulduktan 1 gün sonra oğlumun Star Medya Grubu’nda 5 yıldır görev yapan babasının da işten atıldığını öğrenmesi ve ona yaşatılan bu travmayı asla kabul edemiyorum. Bana derdi ki hep; "Benim yolum Hz. Ali yoludur. Onun gibi yiğit, delikanlı olmaya çalışıyorum." Hiç kusura bakmasın Ethem Abi ama benim aldığım tavır dolayısıyla çalıştığım gazetenin benimle ilişiğini kesmesini gerekçe gösterip oğlumun babasını işten çıkarması bir Hz. Ali yolu değil, olsa olsa Hz. Ali'nin evlatlarına zulmeden Yezid'in yoludur!”

Cumhuriyet’te yer alan habere göre, Sevilay Yükselir'in Facebook hesabı üzerinden yaptığı o açıklama şöyle:

-"Şunun da net bir biçimde bilinmesini istiyorum. Sabah üst düzey yönetiminin benimle yola devam etmeme kararının tek nedeni HDP'yle ilgili almış olduğum tavırdır. Başka hiçbir sebep yoktur ve şahsıma ölümüne düşmanlık besleyen Paralel Örgüt ve maşalarının beni itibarsızlaştırmak adına yaptıkları haberlerinin de tamamı iftira ve yalandır.

 

‘Kovulmayı bekliyor muydum?’

 

-Elbette ki hayır! Doğrusu şu ki şaşırtıcı buldum bu sonucu. Çünkü ben, 'HDP barajı geçmemeli' başlığı altında oluşturulan sloganın altına imza atmak için birbiriyle yarışan ve yazdıkları, çizdikleri ile fena halde duvara toslayıp AKP'ye büyük zarar veren o şakşakçı koronun bir üyesi değildim. Ne tespitlerim yanlıştı, ne de vicdanım yanılmıştı. Sonuçta sandıklar açıldığında ortaya çıkan tablo benim ne kadar doğru bir duruş sergilediğimi ve ne kadar gerçekçi ve sağlam tespitler yaptığımı ispat etmişti.

 

‘Ben bir vatan haini miyim?’

 

-Twitter ve Facebook profillerinde kiminin Rabia, kimininse Erdoğan resimlerinin olduğu AKPli bazı destekçilerine ve trollerine göre ben bir vatan hainiydim. HDP'nin barajı geçmesinin Türkiye'nin geleceği, demokrasisini gelişmesi ve çözüm sürecinin sağlam bir şekilde devamı için çok daha sağlıklı olduğu tezini savunmam ve yanlış bulduğum için 'HDP barajı geçmemeli' politikasının altına o şakşakçı koroya dahil olup imza atmamam onların gözünde beni batan gemiyi terk eden fare yapmıştı!.

Peki ben bir hain miyim? Ya da gemi su almaya başlamıştı da ben uyanıklık yapıp bir kaçış yolu mu aradım fareler gibi?

Cevabım net olarak şu; Eğer bu topraklarda yıllar yılı akan kardeş kanı dursun, ülkeme barış ve huzur hakim olsun diye bu iktidar tarafından 2007 yılında başlatılan demokratik açılıma bağlılığımdan geri adı atmamak... Onların bindirdiği barış gemisinden inatla inmemek ve onların geçmişte ürettikleri o demokratik, barışçıl ve hümanist politikalara sadık kalıp o yoldan dönmemek vatan hainliği ise evet ben o'yum!

 

‘Artık AKP düşmanı HDP yoldaşı mı?’

 

Lütfen kimse beni bundan sonra ölümüne AKP düşmanlığı yapacak ya da HDP’ye yoldaş olacak biri olarak görmesin! Asla böyle olmayacak! Herkes bilmeli ki; Ben bir gazeteciyim ve vicdanım neyi emrederse oradan yana tavır koymayı tercih ederim. Seçim süreci boyunca, büyük ama çok büyük haksızlıklarla karşı karşıya kaldığına inandığım için tavrımı HDP’den yana kullandım ama yarın onların vicdanımı sızlatacak herhangi bir politik duruşu olursa da vicdanımın sesini dinleyeceğimden hiç kimsenin şüphesi olmasın!

 

‘Bu kadar çirkin reaksiyon beklemiyordum’

 

7 yıla yakın bir zaman severek, büyük bir heyecanla ve azimle görev yaptığım Sabah’tan kovulmuş olmaktan dolayı elbette üzgünüm. Keşke sonuç bu olmasaydı ancak oldu. Olanla ölene çare yok demiş atalarımız. Fakat bu arada bu yaşadığım sonuç benim bazı gerçekleri görmeme de bi şekilde vesile oldu. HDP’yle ilgili tavrımın AKP tabanında olumlu karşılık bulmasını elbette beklemiyordum ancak bu kadar çirkin bir reaksiyonla karşı karşıya kalacağımı da tahmin etmiyordum. Edilen küfür ve hakaretleri inanın Paralel Örgüt’le mücadele boyunca bile duymamıştım.

 

Ethem Sancak da kovmuş

 

AKP’nin HDP ile ilgili seçim politikasına karşı aldığım tavır nedeniyle SABAH Gazetesi’nin benimle yola devam etmeme kararını saygıyla karşılıyorum. Ancak ben işten kovulduktan 1 gün sonra oğlumun Star Medya Grubu’nda 5 yıldır görev yapan babasının da işten atıldığını öğrenmesi ve ona yaşatılan bu travmayı asla kabul edemiyorum. Star Grubu'nun patronu ve Ethem Sancak'la çok iyi tanışırız. Çokkk sohbetlerimiz olmuştur abi-kardeş. Bana derdi ki hep; "Benim yolum Hz. Ali yoludur. Onun gibi yiğit, delikanlı olmaya çalışıyorum" Hiç kusura bakmasın Ethem Abi ama benim aldığım tavır dolayısıyla çalıştığım gazetenin benimle ilişiğini kesmesini gerekçe gösterip oğlumun babasını işten çıkarması bir Hz. Ali yolu değil, olsa olsa Hz. Ali'nin evlatlarına zulmeden Yezid'in yoludur!