Yönetmen Gülsüm Güler Özen'in son filmi Men Dakka Dukka/ Nemesisters Avrupa yolculuğuna başladı.
Seyhan Arman, Burcu Eken ve Resit Berker Enhos'un başrollerini paylaştığı Men Dakka Dukka Türkiye’de ilk gösterimini Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali’nde yaptı. İzmir Kısa Film Festivali’nde gösterildi ve İstanbul’da ilki düzenlenen Kadın Yönetmenler Film Festivali’nde finalist olarak yer aldı.
Yurt dışı festivallerine de katılan film 6 Eylül'de Hollanda’da But Film Festivali’nde yeraltı filmleri kategorisinde gösterildi. Italya Corti a Ponte ve İngiltere Lift off Session festivallerinde finalist olarak seçilen film 1-15 Ekim arasında Portekiz’de düzenlenen Bizarrya Kısa Film Festivalinde resmi seçkide yer alacak.
Filmde, evlilik içi tecavüze uğrayan bir kadının öç alması anlatılıyor. Kendisine öç alırken bir trans kadın yardımcı oluyor.
Kaos GL'ye konuşan ödüllü oyuncu Seyhan Arman, filme ve canlandırdığı karaktere dair şunları şöyledi:
“Senaryonun çıkış noktası maalesef hepimizi şoka uğratan bir olaydan kaynaklanıyor. Bir kadının toplumsal baskılara maruz kalmamak, "Orada ne işi varmış?" , "Bağırsaymış." , "Kuyruk sallamasaymış." gibi suçlamaların muhatabı olmamak için, konu komşuya, aileye, akrabaya "Namusumu temizledim" diyebilmek için vahşice işlediği bir cinayet var ortada. Ve biz kadınlar bu öldürülme şeklini maalesef ki anlıyoruz. Öldüren kadınla empati yapabiliyoruz. Sebeplerini biliyoruz. Sistemin bizi buraya itmesine isyan ediyoruz. İşte bu filmde de çok benzer bir sebeple ama farklı şekilde bir uygulama var. Bir oyuncu olarak, özellikle cinsiyet kimliğimden dolayı hiç görülmek istemeyeceğim bir pozisyonda yer aldım bu filmde. Teklif geldiğinde uzun süre düşündüm. Set bittikten sonra bile acabalarım oldu. Sırf kendimi aşmak, farklı bir bakış açısı yakalamak adına oynadığım bir rol oldu benim için. Umarım gereken mesajlar yerlerine ulaşır. Ve umarım hiçbir kadın bu şekilde davranmak zorunda bırakılmaz.”
Film, 2012 yılında Nevin Yıldırım’ın kendisine tecavüz eden Nurettin Gider’i av tüfeği ile öldürüp, başını kesip bir çuvala koyarak "İşte namusuma uzananın kellesi" diyerek köy meydanına atmasından esinleniyor. Yönetmen Gülsüm Güler Özen, filmi şöyle anlatıyor:
“Canavarca hislerle diye tanımlanabilecek bir olayı insanların sahiplenebilmesi, tecavüzcüsünün kafasını kesme noktasına gelen Nevin'e sahip çıkmak, onu anlamış olmak çok kıymetli. Hikaye farklı ama çıkış noktası aynı. Bu sistemin içinde hayatta kalabilmek için, var olabilmek için insanlığımızdan çıkarılabiliyoruz; bazen öldürmek yetmiyor. Kafayı kestikten sonra onu bir de köy meydanına atma noktasına gelebiliyoruz.”