Seyran Ateş: Mücadelem ataerkillikle

Seyran Ateş: Mücadelem ataerkillikle

Berlin'de kadın ve erkeklerin birlikte ibadet ettiği İbn-i Rüşd-Goethe Camii'nin kurucularından Seyran Ateş, DW'ye verdiği mülakatta, "kötü değil, gayet doğal bir şey" olduğunu söylediği cinsiyet eşitliği için mücadele ettiğini söyledi. "Kendisinden nefret eden kişiler arasında kadınların da olduğunu" belirten Ateş, mücadelesinin "İslam'a değil, kadınlara baskı ve ayrımcılık yapan ataerkilliğe karşı" olduğunu ve "şimdi her zamankinden daha fazla" mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.

Müslüman bir kadın hakları savunucusu ve avukat olan Ateş, kendisini tehdit eden kişilerin "İslam'ın yenilenmesini istemediklerini ve Kuran'ın çağa uygun biçimde okunmasını kabul etmediklerini" söyledi.

"Demokrasi değil şeriat istiyorlar"

Seyran Ateş, Almanya'ya Türkiye ve toplumunun büyük kısmı Müslüman olan diğer ülkelerden gelen göçmenlerin genellikle geldikleri ülkelerdeki kişilerden "daha muhafazakar" hale geldiklerini kaydetti.

Ateş, "Maalesef Almanya ve Avrupa'da Türkiye'den gelenlerin oluşturduğu ve Alman ya da Avrupa hukukunun kendileri için geçerli olmadığını düşünen paralel toplumlar var. Onların değerleri şeriatın değerleri. Ve yalnızca şeriatın ritüelleri değil, hukuki kısımları da. Demokrasi, bu insanların kabul etmediği bir şey" dedi. Alman siyasetinin buna rağmen "tüm görüşlerin temsil edilmesi" gerektiğini söylediğine atıfta bulunan Ateş, "Entegrasyon politikası işlemiyor ve bu aslında tamamıyla yanlış bir politika" şeklinde konuştu. Ateş, "hoşgörünün düşmanlarına hoşgörü gösterilmemesi" gerektiğini savundu.

"Öldürmeye hazırlar"

Ateş, 1984 yılında Almanya'da yaşayan Türk kadınlara hizmet veren bir danışmanlık ofisinde çalışırken içeri dalarak içeridekilere ateş açan aşırı sağcı bir Türk göçmenin saldırısından kıl payı kurtulmuştu. Odadaki diğer kişiler ise hayatını kaybetmişti. Söz konusu olaya ilişkin Ateş, "Boğazıma kurşun isabet etti. Hayatta kalmış olmam bir mucize" şeklinde konuştu.

Ateş, "Bir adam beni öldürmek istedi ve kadın haklarını savunduğum için bir kadın öldürüldü. Ben yalnızca erkek ve kadınların yalnızca yasa önünde değil, toplumda da eşit olmalarını istiyorum. Ve maalesef bu dünyadaki bazı erkek ve kadınlar önceden olduğu gibi insanları öldürmeye hazır" dedi.

DW/BÜ,HS

© Deutsche Welle Türkçe