CHP İstanbul Milletvekilli Sezgin Tanrıkulu, Hükümetin kendi suçlarını örtmek için kendisinin hedef gösterdiğini belirterek, 'Ama bu onların suçlarını gizleyemeyecektir' dedi.
Hakkari’nin Tale (Oğul) köyünde 4 yurttaşın silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile bombalanmasını gündeme getirdiği için başta Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP Hükümetinin hedef gösterdiği CHP İstanbul Milletvekilli Sezgin Tanrıkulu, Evrensel’den Şerif Karataş’a konuştu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Kazakistan’a gittiğinde kendisini hedef gösterdiğini de hatırlatan Tanrıkulu şunları söyledi:
“Sayın Erdoğan’ın savcılığa talimat veren bir beyanı olmuştu. Kazakistan’dan dönerken de, savcıya ‘İyi yapmış’ diye övgüler dizdi. Bu tek başına Türkiye’de yargının nasıl çalıştığının göstergesi aynı zamanda. Ayrıca yargının tarafsız ve bağımsız olmadığının da göstergesidir. Eğer milletvekilleri bir konu hakkında farklı görüş ortaya koyamayacaklarsa, eleştiri haklarını kullanamayacaklarsa, düşünce ve fikir özgürlüğü nerede? Milletvekillerinin parlamento içerisinde beyan ettikleri görüşler savcıların derhal soruşturması olacaksa Türkiye’de parlamento rejiminin bittiğini ortaya koyuyor. Bu rejimin adı; 12 Eylül’ün 37. yılında parlamenter sistem değil, doğrudan doğruya otokrasidir.”
Hakkari’nin Tale köyünde SİHA tarafından bombalananların sivil olduğunu ve Hakkari merkezde yaşamlarını ikame ettiklerini tekrar hatırlatan Tanrıkulu, “Altını çizerek tekrar söylüyorum: Hepsi sivil insanlardı. Kendi köylerinin piknik alanına giden yurttaşlardı” dedi. Hükümetin kendi suçlarını örtmek için kendisinin hedef göstererek algı operasyonu yapmak istediğine dikkat çeken Tanrıkulu, “Ama bu onların suçlarını gizleyemeyecektir. Suçlarını gizleyemeyecektir. Biz her şeye rağmen, onların bütün baskılara rağmen, gerçekleri söylemeye, insan hakları mücadelesini, barış mücadelesini sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu. Başta Diyarbakır Barosu olmak üzere Bölge barolarından oluşan bir heyetin Tale köyüne giderek bir inceleme yapacağı bilgisini paylaşan Tanrıkulu, incelemenin sonucunun kamuoyu ile paylaşılmasından sonra siyasetçi olarak üzerlerine düşeni yapacaklarını da belirtti.
Tanrıkulu “Hükümet büyük bir algı operasyonu yürütüyor. Çatışmadan ve şiddet ortamından kendi tabanlarını konsolide etmeye çalışıyor. Bundan siyasi rant elde etmeye çalışıyor. Bu siyasi rantı 1 Kasım seçimlerinde çok açık bir şekilde elde etti. 7 Haziran seçimlerini tanımayarak bunu yaptı. Bunu sürdürüyor. Bunu savaşla, çatışmayla, terörle, şiddetle yurttaşlarımızı korkutup, sindirip kendi tabanını konsolide etmeye çalışıyorlar. Amaç budur. Kutuplaşma üzerinden siyaset yapıyorlar” dedi.
Hükümetin barıştan ve çözümden siyasi rant elde etmediği için çözüm sürecinden vazgeçtiğini de söyleyen Tanrıkulu, “Çatışmayı, şiddeti sürdürerek, kendi iktidarlarını sağlamlaştırmayı düşünüyor. Ama hiç kimse bununla iktidarda kalamamıştır” dedi.
Fox TV’de İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sezgin Tanrıkulu’nun Tale köyü ile ilgili açıklamalarına ilişkin şunları söyledi: “Ne diyor Sezgin Tanrıkulu? Bu insanlar öldürüldü. Gerçekten terörist mi değil mi araştırılsın diyor. Bu 4 kişi oraya gitmeden önce güvenlik kontrolünden geçiyorlar. Eğer bunlar terörist ise neden tutuklanmıyor. Sezgin Bey üzerinden giderek ‘CHP, PKK’ya destek veriyor’ diyorlar. Sezgin Bey üzerinden bize saldırıyorlar. Sezgin Bey ile konuştum. Olay yerinin yakınındaki bir muhtar bilgi verdi. Öldürülenlerden bazıları iş adamı zaten. Gizli kapaklı insanlar değil, piknik yapıyorlar orada. Terör örgütüne destek olabilirler, terörist olabilirler ama orada silah olması lazım. O da yok.”
ABD’nin Eski Bakan Zafer Çağlayan hakkında tutuklama kararı çıkartmasını ilişkin de Kemal Kılıçdaroğlu şu açıklamada bulundu: “Dosyalar geldi, bu dosyalar kapatıldı. Yüce Divana gidecekti, yargılandım, aklandım deme hakkı olacaktı. Bunların o hakkı ellerinden alındı. AK Parti’nin içinden çok sayıda milletvekili, Yüce Divan parlamentoda oylanırken ellerini vicdanına koyarak oy kullanmadılar. Bu Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin daha farklı boyutlara taşınmasına yol açabilir. Türkiye’den ödünler istenebilir. Hırsızın ödüllendirildiği bir süreci yaşadık. BM üyesi bir ülke ambargo kararı alırsa BM üyesi tüm ülkeler bu ambargoya uyar. Türkiye, İran ambargosunu Reza Zarrab üzerinden deliyor. AKP Genel Başkanı ‘Biz bu ambargoya uymadık’ diyor. Bu çok tehlikelidir. Zarrab dosyası bir şantaj unsuru olarak kullanılırsa, Türkiye beka sorunu yaşar. Bakanın yargılanması Türkiye-ABD ilişkilerini kötü etkiler.”
31 Ağustos'ta, Kurban Bayramı’nın arifesinde Tale köyünde piknik alanında SİHA’nın bombardımanı sonucu bir kişi yaşamını yitirmiş 3 kişi yaralanmıştı. Yaşamını yitiren 37 yaşındaki Mehmet Temel, 3 çocuk babası ve Hakkari Şehit Selâhattin İlk Öğretim Okulu ve Hakkari Ağız Diş Hastanesi tesisat işlerini yapıyordu. Yaralananlardan 45 yaşındaki İsmail Aydın 5 çocuk babası. Köyüne arada ot biçmeye ve toplamaya gidiyordu. Yaralanan 54 yaşındaki İbrahim Sak ise defterdarlıktan vergi şefliğinden emekli, 6 çocuk babası. Aydın ve Sak hastanedeki tedavilerinin ardından ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla tutuklanırken, ağır yaralı olan 54 yaşındaki Musa Tarhan’ın tedavisi sürüyor. Tarhan da Hakkari’de bulduğu her işte çalışıyor.