"Sibel Eraslan'ın müşavir olarak atanmasına en çok kendi mahallesindekiler bozuldu"

"Sibel Eraslan'ın müşavir olarak atanmasına en çok kendi mahallesindekiler bozuldu"

Hürriyet yazarı Ayşe Baykal, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı eşi Emine Erdoğan'a en yakın isimlerden biri olan Star yazarı Sibel Eraslan'ın Kültür ve Turizm Bakanlığı Müşavirliği'ne atanmasına kendi 'mahalle'sindekilerin bozulduğunu iddia etti. Baykal, "Onlar kendilerini iyi bilirler…" ifadesini kullandı.

Resmi Gazete’de yayımlanan atama kararında Kültür ve Turizm Bakanlığı Müşaviriliğine Sibel Erarslan’ın atandığı bildirilmişti. 

Baykal'ın "Sibel Abla…" başlığıyla (26 Ocak 2018) yayımlanan yazısı şöyle:

Star gazetesi yazarı Av. Sibel Erarslan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müşavirliği görevine atandı.

Bu atama kimileri tarafından “Emine Erdoğan’a yakınlığı dolayısıyla yandaş yazar ataması” olarak değerlendirildi. Uzaktan öyle görünüyor olabilir, buna bir itirazım yok ama emin olsunlar onlardan daha çok kendi mahallesi içindekiler bozuldu bu işe.

Onlar kendilerini iyi bilirler…

Sibel Hanım’la bir hafta kadar önce Engelliler Sarayı’ndaki bir programa davet için konuşmuştum. Biraz geçmişten, biraz bugünden sohbet ettik.

Sibel Hanım, bizim mahalle için Sibel Abla’dır. Dün neyse bugün de o olan insanlardandır. Bugün, onun davaya vs. katkısı olmadığını iddia edenler gibi dünü olmayan bir insan değildir yani.

Doğrudur, Emine Hanım ve Tayyip Bey’e yakındır ama bu yakınlığını kullanarak ne onların adına asıp kesmiş ne de bir şeyler elde etmenin peşinde koşmuştur.

90’lı yıllarda tanıdığım ve birlikte mesai harcadığım insanlardan biridir, Sibel Abla. Bugün o insanların çoğu bugün makam ve mevki sahibi. Bu elbette güzel bir şey ama en güzeli hak edenlerin bir yerlerde olması. 

Özellikle kadınların…

Sibel Abla’nın böyle bir göreve getirilmesi karşı mahalleye karşı değil kendi mahallemize karşı bir devrimdir aslında. Niye mi?

Muhafazakâr camiada kadınların siyasette önünü açan iki isimden biridir, Tayyip Bey. Diğeri de rahmetli Erbakan Hoca’dır.

Emin olun, bu iki ismin zorlaması olmasa ne Sibeller ne Ravzalar bugün o koltuklarda olurdu. Bu anlamda kendi camiasıyla da büyük mücadele verdiklerini biliyorum.  Kadının ön planda olmasından rahatsız olan çok erkek hatta kadınımız var.

Zira başörtülü kadınları korumak adına “Siz çok kutsalsınız, arka planda kalın.” sözlerini bu kulaklar çok duydu. Kadın başarılı bir siyasetçiyse, kendisinin değil kocasının ödüllendirilmesi beklendi. Erkeklerimiz, kadının kendinden güçlü bir konumda olmasından hoşlanmıyor.

Bir gerçek var ki; erkekler, koltukları kadınlarla paylaşmayı değil kadının ona sunmasını istiyor.  Çalışma ortağı olarak görmekten hoşlanmıyor. Kendi çevresinin geniş olmasını bir başarı olarak adlandırırken, kadının çevresinin geniş olmasını başka bir şekilde anlamlandırıyor. 

İnanıyorum ki, bu algı değişecek.

Bu sebeple Sibel Hanım’ın görevlendirilmesinde her kimin katkısı varsa gönülden teşekkür ederim. Sibel Hanım’ı da tebrik eder, başarılar dilerim.