Şiddet gören kadın ve çocuklara merkez ANKARA (A.A)

-Şiddet gören kadın ve çocuklara merkez ANKARA (A.A) - 10.10.2011 - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ''Toplum Temelli Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planı'' çerçevesinde şiddet gören kadın ve çocukların hizmet alabilecekleri merkezler açılacağını, bunlardan Çocuk Koruma Merkezi'nin ilk olarak Ankara'da hizmete girdiğini söyledi. Rixos Grand Ankara Oteli'nde gerçekleştirilen ''Toplum Temelli Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planı''nın açıklandığı basın toplantısında yaptığı açıklamada, Eylem Planı'nda aktivitelerin kısa, orta ve uzun vadeli olarak planlandığını belirtti.  Kısa vadede, Toplum Temelli Ruh Sağlığı Merkezlerini açtıklarını dile getiren Akdağ, ayrıca, şiddet gören kadın ve çocukların da hizmet alabilecekleri merkezleri açacaklarını söyledi. Akdağ, ''herhangi bir şekilde gerek fiziksel gerek ruhsal gerekse cinsel şiddete maruz kalmış kadın ve çocukların korunması için açılacak bu merkezlerin çok özel olduğuna'' işaret etti. Bunların ilkinin Ankara'da Çocuk Koruma Merkezi olarak açtıklarını, ikincisinin yine Ankara'da Kadın Koruma Merkezi olarak açacaklarını anlatan Akdağ, ''Bu merkezler gerçekten son derece örnektir. Özellikle çocuklar için açtığımız merkez, şu anda mükemmel hizmet veriyor'' dedi. Akdağ, Ankara'daki bu modelleri tüm ülkeye süreç içinde yaygınlaştıracaklarını ifade etti.  Ayrıca, çocukların da ruh sağlığını geliştirmeye yönelik programları da yine aile hekimleri ile birlikte hayata geçirdiklerini dile getiren Akdağ, bu arada yeni hastaneler inşa edeceklerini, bu hastanelerde ruh sağlığı alanına ayrılan yatak kapasitesini artıracaklarını söyledi. ''Adli psikiyatri için özel hastaneler yapıyoruz'' diyen Akdağ, şöyle devam etti: ''Biliyorsunuz, suç işlemiş bazı kişilerin hapishanede değil, adli psikiyatri kliniklerinde yatırılması gerekiyor. Bunun için, bu hastalara ait özel hastaneler yapıyoruz.  Burada bir mesele var. Biraz, Sağlık Bakanlığının alanının azıcık dışına çıkan bir mesele. Bunu da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Şahin'le görüştük. Bu hastaların bir kısmının, evinde konaklayabileceği yakınları yok. Türkiye'de aile yapısı kuvvetli olduğu için, böylesine açıkta kalmış hasta sayısı az ama, yine de bunları da Toplum Temelli Ruh Sağlığı Merkezleri'nde takip ederken, mutlaka çocuklara yaptığımız Sevgi Evleri gibi özel evler inşa ederek, buralarda barındırmak durumundayız. Değerli Bakanımız Fatma Şahin'i de bu konunun takipçisi olarak düşünüyoruz. Kendileriyle de bu hususta görüştük, çok da makul çerçevede belli bir aşama kaydedeceğimizi görüyorum'' dedi. Sağlık alanında yetişmiş eleman sıkıntısının burada da ön plana çıktığını belirten Akdağ, şunları kaydetti: ''Hükümetlerimizin ilk 7 senesinde bu hususta YÖK yönetimiyle hiç mesafe katedemediğimizi hatırlatmak isterim. Ama son yıllarda YÖK yönetimi de bu meselenin önemini anlamış durumda yaptığımız görüşmeler ve sağlık insan gücü sayısının artırılması için fakültelerimizde kontenjanlar artırılmaya başlandı. Bunun, bir zaman gerektirdiğini hepimiz biliyoruz.  Sadece psikiyatri alanında yetişmiş insan eksiğimiz yok. AB ülkeleri ile Türkiye'deki uzman sayısı karşılaştırıldığında, hepsinde son derece alt sıralardayız. Bunun sebebi, Türkiye'de doktor sayısının toplamda az olmasıdır. Maalesef, üzülerek ifade ediyorum, hala Türkiye'deki meslek örgütü doktor sayısının yeterli olduğunu iddia etmektedir. Onlar, 'sayının yeterli, dağılımın yetersiz olduğunu' söylüyorlar. Oysa, şu anda Türkiye'de pratisyen hekim dağılımı son derece dengelidir. Buna rağmen, sıkıntı çekiyoruz. Uzman dağılımında kısmi dengesilikler var, ama bunu da büyük ölçüde önledik.''