Konya'da Şefkat-Der tarafından düzenlenen kursla şiddet gören kadınlara, kendilerini koruyabilmeleri için eğitim verileceği bildirildi. Söz konusu eğitimde, silah kullanımının da öğretileceği duyuruldu.
25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde ’Şiddete Karşı Kadın Kalkanı’ projesi kapsamında düzenlenecek kurslarda; biber gazı kullanımı, savunma sporları, öfke kontrolü, atış poligonlarında silah kullanımı, panik butonu kullanımı, ruhsatlı silah temini ve meşru müdafaa savunma hakkını kullanırken dikkat edilmesi gereken konular anlatılacağı açıklandı.
Şefkat-Der Genel Başkanı Hayrettin Bulan'ın, kadın sığınma evinde şiddet mağduru kadınlarla birlikte düzenlediği basın toplantısında, kadınlar, yüzlerine dayak makyajı yaparak toplantıya katılmadı.
Geçen yıl devlet tarafından korunamayan, şiddet gören ve can güvenliği tehlikede olan kadınlar için kılavuz hazırladıklarını belirten Bulan, hala kadınların öldürüldüğünü söyleyerek şunları kaydetti:
"Kadına karşı şiddet yasası Meclis’ten geçti ve Cumhurbaşkanımız tarafından onaylandı. Ama yasaya rağmen kadın cinayetlerini hala önleyemiyoruz.
Halen kadınlar katlediliyor. Panik butonu ile polise haber verilmesi isteniyor. Ama polis gelene kadar kadının can güvenliği nasıl sağlanacak. İşte bunun için biz de dernek olarak bu kez ’Cinayete, Şiddete Karşı Kadın Kalkanı’ projesi adı altında şiddet gören ve can güvenliği tehlike altında olan kadınlara yönelik kendilerini koruyabilmeleri için kurs açma kararı aldık.
25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde start alacak olan kurslarımızda biber gazı kullanımı, karate, aikido gibi savunma sporları, öfke kontrolü, atış poligonlarında silah kullanımı, panik butonu kullanımı, ruhsatlı yasal tabanca-tüfek-silah temini ve meşru müdafaa savunma hakkını kullanırken dikkat edilmesi gereken konuların yer aldığı dersler yer alacak."
Kursların ücretsiz olacağını ve zor durumda olan tüm kadınların katılabileceğini belirten Bulan, kursların da gönüllü öğretmenler tarafından verileceğini kaydetti.
Bulan, "Geçtiğimiz günlerde bir Cumhuriyet Başsavcımız şehit edildi. İlgili bakan ’Savcılarımızı gerekirse silahlandırırız ve ucuz silah temin ederiz’ dedi.
Peki şimdi sayın savcılarımızın canı can da, şiddet yönünden risk altında olan kadının canı can değil mi? Sarraflar, zenginler parasını korumak için silahlanıyor ve normal karşılanıyor.
Peki bir kadın, kendi canını ve yavrularının canını koruması için silahlanması abest mi? Meşru savunma hakkı dünyadaki tüm kanunlarda var" şeklinde konuştu.
Toplantıya katılan ve eşinden şiddet gördüğü için Şefkat-Der Kadın Sığınma Evi’nde kalan bir kadın da şunları söyledi:
"Kendimizi ve çocuklarımızı koruma ihtiyacı hissediyoruz. Devlet uzaklaştırma verebilir, ama baba çocuklarını görmek için geldiğinde şiddet görebiliyor. Biz bu şiddete karşı koyabilmek için savunma sporu dersleri ve atış dersi alarak silahlanmaya gitmeyi düşünüyoruz. Bizim gibi mağdur olan tüm kardeşlerimize de yardımcı olacağız.
Ayrılan eşlere ölüm çok yakın geliyor. Her an kocasının nefesini ensesinde hissediyor. Onun için bu sıkıntıyı yaşayan arkadaşlarımızın bu kurslara katılması ve silah almasa bile bu kurslara katılıp caydırıcı olabilir. Şu an da bile bizimle birlikte olan bir kaç arkadaşımız kendisini koruyabilmek adına savunma kurslarına gidiyor zaten."