Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Türkiye genelinde eşi veya eski eşi tarafından fiziksel şiddete maruz bırakılan kadınların oranının yüzde 39 olduğunu belirterek, "Beni en çok etkileyen sonuçlardan biri de yaşadıkları şiddeti kimseye anlatamayan kadınların oranının yüzde 48.5 olmasıdır" dedi. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nce (KSGM) Avrupa Birliği'nin mali desteği ile 51 ilde 12 bin 795 kadın ile yüzyüze görüşülerek yürütülen "Türkiye'de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması"nın sonuçları Sheraton Otel'de düzenlenen toplantı ile açıklandı. Devlet Bakanı Çubukçu, toplantıda yaptığı konuşmada bir insan hakları ihlali olan kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla özellikle son yıllarda yasal ve idari tedbirler alındığını, çeşitli projeler, eğitim programları ve kampanyalar yürütüldüğünü söyledi. 2006/17 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile kadına yönelik şiddetle mücadelenin bir devlet politikası haline geldiğini hatırlatan Çubukçu, TBMM Kadın-Erkek Eşitliği Komisyonu kurulması teklifinin Anayasa Komisyonu'nda kabul edildiğini ve dün Genel Kurul'da görüşülmeye başlandığını kaydetti. Türkiye'de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması'nın önemli bir toplumsal sorunla yüzleşmeyi ve şiddetin önlenmesi ve şiddetle mücadele sürecine önemli katkı sağlayacağına işaret eden Çubukçu, araştırmanın her 5 yılda bir yenileneceğini söyledi. Araştırma sonuçlarından örnekler veren Çubukçu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülkemiz genelinde eşi veya eski eşi tarafından fiziksel şiddete maruz bırakılan kadınların oranı yüzde 39'dur. Hayatının herhangi bir döneminde duygusal şiddet yaşayan kadınların oranı yüzde 43.9, sadece cinsel şiddete maruz kalan kadınların oranı yüzde 15.3, fiziksel veya cinsel şiddetin birlikte yaşanma yüzdesi 41.9. Kentte fiziksel şiddet oranı yüzde 38 iken, kırda yüzde 43'tür. Yaşadıkları fiziksel şiddet sonucunda yaralanan kadınların oranı yüzde 25'tir. En az bir kez fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmış kadınlardan eğitimi olmayanların oranı yüzde 55.7, lise ve üzeri düzeyde eğitim alanların oranı ise yüzde 27'dir. 'Bazı durumlarda erkekler eşlerini dövebilir' ifadesine araştırmaya katılan kadınların yüzde 14.2'si katılmaktadır. Bu bize geçmişte yapılan araştırmalara göre şiddeti kabul etme oranının azaldığını göstermektedir. Beni en çok etkileyen sonuçlardan biri de yaşadıkları şiddeti kimseye anlatamayan kadınların oranının yüzde 48.5 olmasıdır. Şiddet yaşayan kadınların sağlık sorunları yaşama, intihar etmeyi düşünme ya da deneme olasılıkları en az iki kat artmaktadır." ‘Kadın ve erkeklerin duyarlığı arttırılmalı’ Bakan Çubukçu, araştırmanın tüm yasal ve idari düzenlemelere rağmen Türkiye'de kadına yönelik şiddetin ne kadar önemli bir sorun olduğunu ve bu alanda verilen mücadelenin arttırılarak devam ettirilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyduğunu kaydetti. Araştırmanın gerçekleştirildiği 51 ilden şiddetle mücadelede sorumluluğu bulunan il yöneticilerine de seslenen Çubukçu, "Bakanlığımız adına beklentim şudur ki, bu alanda verilen mücadelede kadın ve erkeklerin duyarlılıklarının artırılması, farkındalık yaratılması ve bilinçlendirilmesi gerekmekte. Şiddet mağduru ve risk altındaki kadınlara sunulan hizmetlerde ise kurumsal mekanizmaların eşgüdüm içinde çalışmalarını kararlılıkla sürdürmesidir" diye konuştu. Araştırma sonuçlarının her kesimce iyi analiz edilmesi, ülkede var olan kadına yönelik şiddetin çok önemli bir toplumsal sorun olduğu bilincine varılması gerektiğini vurgulayan Çubukçu, daha önce kadına şiddetle mücadele için başlatılan plan, program ve faaliyetlerin gözden geçirilerek, devamlılıklarının sağlanmasını istedi. Avrupa'da 5 kadından 1'i şiddete maruz kalıyor’ Kadının Statüsü Genel Müdürü Esengül Civelek, son yıllarda kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli adımlar atıldığını, farkındalık yaratıldığını, bir devlet politikası olarak görülerek tüm tarafların topyekün katılımının sağlandığını söyledi. Ancak kadına yönelik şiddet konusunda elde yeterli veri bulunmadığını belirten Civelek, bu açığı ortadan kaldırmak ve ulusal veri elde etmek için bu çalışmayı yürüttüklerini anlattı. Araştırmanın dünyada ve Türkiye'de örneklemi en büyük, metodolojisi en kapsamlı çalışma olduğuna dikkati çeken Civelek, sonuçların şiddetle mücadele politikaları oluşturulmasına yardımcı olacağını söyledi. Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Birinci Müsteşarı Andreas Laggis de Avrupa'da 16-44 yaş arasındaki kadınların önde gelen ölüm nedenlerinden birinin şiddet olduğuna dikkati çekerek, "Şiddet, kanser ve trafik kazalarından daha çok ölüme sebebiyet vermektedir" dedi. Avrupa'da 5 kadından 1'inin şiddetin herhangi birine maruz kaldığını, İngiltere'de her 3 günde 1 kadının aile içi şiddet nedeniyle hayatını kaybettiğini, İrlanda'da cinayete kurban giden kadınların yarısının partneri tarafından öldürüldüğünü anlatan Laggis, kadına yönelik şiddetin coğrafya, yer, ırk ve kültürel farklılık gözetmediğini ifade etti. Aile içi şiddetin kapalı kapılar ardında meydana geldiğini ifade eden Laggis, kadının yaşadığı, kendisi için en güvenli olması gereken yerin, bir anda tehlikeli bir mekân haline geldiğini kaydetti. (AA)