Milliyet Yazarı Metin Münir’in, “Siemens’teki rüşvet skandalı Türkiye’yi içine alıyor mu?” başlıklı yazısı, Siemens’in Türkiye’de 150 milyon Euro bedelli askeri bir ihaleyi kapatmak için rüşvet verdiği iddialarını içeriyor. Siemens Telekom Bölümü’nün eski finans direktörü Michael Kuschenreuter’in 7 Aralık 2006’da Münih’te savcılığa verdiği ifade metninden ve sonrasındaki itirafnameden yola çıkan yazı, Kuschenreuter’in şahit olduğu olaylara yer veriyor. Yazıda belirtildiği kadarıyla, 106 milyar dolarlık ciroyla dünyanın 37’inci büyük şirketi olan Siemens’in rüşvet skandalının uzantıları dünyanın birçok ülkesinde savcılar ve sermaye piyasası kurumları tarafından soruşturuluyor. Ayrıca yazıda tarafsız bir avukatlık şirketinin Siemens’in hesaplarından 1.3 milyar Euro (iki milyar dolar) tutarında “şüpheli ödeme” yaptığını tespit ettiği vurgulanıyor. Bu paranın Arjantin’den Çin’e, Yunanistan’dan Türkiye’ye, birçok ülkede Siemens’in satışlarını artırmak için aracılara, bürokrat ve politikacılara “tatlandırıcı” olarak dağıtıldığı tahmin ediliyor. Yazıda, Siemens’in rüşvet iddialarının İstanbul uzantılarıyla ilgili soruşturma açıp açmayacağına bir cevap bulunamadığına dikkat çekilerek söz konusu askeri projenin ihalesini Türk Telekom’un yaptığını belirtiliyor. Ancak projenin finansmanının Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından yapıldığı ve müsteşarlığın da bir şekilde devrede olduğu vurgulanıyor. Savunma Sanaii Müsteşarlığı Müsteşar Yardımcısı İsmail Tohumcu’nun ise kurumu adına rüşvet iddialarını reddettiği belirtiliyor. İşte Metin Münir’in dizi şeklinde hazırlığı köşe yazısının ilk bölümü: Siemens’teki rüşvet skandalı Türkiye’yi içine alıyor mu? “Almanya’da Siemens’in bazı yönetim kurulu üyelerinin katıldığı bir toplantıda Türkiye’de askeri bir ihaleyi kapatmak için rüşvet verme kararı alındı. Rüşvet işini düzenlemesi için bir aracıyla anlaşmaya varıldı. Ordunun iletişim altyapısını modernize etmek için yapılan ihaleyi 150 milyon euro bedelle Siemens aldı.” Yukarıdaki iddiaları Siemens telekom bölümünün eski finans direktörü Michael Kuschenreuter’in (Küşenroyter okunuyor) 7 Aralık 2006’da Münih’te savcılığa verdiği ifade metninden aldım. Kuschenreuter Siemens’te patlak veren büyük rüşvet skandalının ardından Kasım 2006’da gözaltına alındı. Bir ay kadar hapis yattıktan sonra bildiklerini gönüllü olarak savcıya anlatmaya karar verdi. Konuştuktan sonra, Noel’de serbest bırakıldı. Şahit olunan olaylar Kuschenreuter itirafnamesinin bir bölümünde şirkette rüşvet işinin nasıl örgütlendiğini ve şahit olduğu bazı rüşvet olaylarını anlattı. Bunlardan biri şahsen yaşadığı, Türkiye’yi ilgilendiren “Türk Silahlı Kuvvetleri Entegre Muhabere Sistemi” kısa adıyla TAFICS olayıdır. TAFICS ilk ayağı 1996’da uygulamaya konan çok aşamalı bir projedir. İlk ihale 1995 yılında yapılmıştır. Projede ikinci aşamaya ise 2000’li yılların hemen başında geçilmiştir. Kuschenreuter’in rüşvet iddasının hangi aşama veya aşamaları kapsadığı bilinmiyor. “Türkiye’de askeriye için bir iletişim projesi vardı” diyen Kuschenreuter, “Projenin büyüklüğü yaklaşık 150 milyon euro’ydu ve büyük zorlukları bulunuyordu” şeklinde açıklama yaptı. Monako’da oturan Tonio Arcaini isimli bir işadamı yolu açmak üzere devreye girmeyi önerdi. Arcaini, daha önce de Siemens için Türkiye’de başka işlerde aracılık etmişti. Kuschenreuter, TAFICS projesiyle ilgili olarak temaslarda bulunmak üzere Türkiye’ye gitmek için havaalanında iken Arcaini ile buluştu. “Arcaini bizimle bu proje için mutlaka bir danışmanlık sözleşmesi imzalamak istiyordu” diye anlattı, Kuschenreuter. Kuschenreuter’in ifadesinin diğer bölümlerinden “danışmanlık” sözleşmelerinin rüşvet dağıtılmasında yaygın olarak kullanılan bir araç olduğu anlaşılıyor. Rüşvet şüphesi... İhaleyi almak için rüşvet verme konusu Münih’te Thomas Ganswindt, Jürgen Radomski ve Johannes Feldmayer adlı üç Siemens yönetim kurulu üyesinin katıldığı bir toplantıda ele alındı. “Konumuz, Türkiye’deki askeri iş için resmi makamlara rüşvet dağıtılmasıyla ilgili olarak Arcaini`ye görev verilmesiydi” dedi Kuschenreuter itirafnamesinde. Kuschenreuter, “(Bilahare) Arcaini ile bir sözleşme imzalandığını öğrendim. Belleğim beni yanıltmıyorsa, ona ödenecek meblağ ihale toplam bedelinin yüzde ikisiydi” diye anlattı. Kuschenreuter ifadesinde “Ankara’da Komünikasyon (Ulaştırma) Bakanı ile görüşüldü” dedi. Arcaini rüşvet işlerine karıştığını yalanladı. “Ne Siemens ne de başkalarının fonlarıyla, denizaşırı hiçbir yerde, hiçbir karar vericiye rüşvet vermedim” dedi. Arcaini, 19 Şubat 2007’de verdiği ifadede, “Siemens için hiçbir bakanla randevu ayarlamadım” diyerek, bu iddiayı da yalanladı. Kuschenreuter savcılığa verdiği ifadede, ayrıca, Arcaini’ye atıfta bulunarak Siemens’in o zaman İstanbul ofisinde çalışanlar arasında iki “rüşvetçi” olduğunu iddia etti. Arcaini ise yazılı ifadesinde, “Varlığından haberdar olduğum, rüşvet şüphesi bulunan vakıalarda Siemens’i haberdar ettiğim doğrudur” dedi. İstanbul’daki “rüşvetçi” iddiasını araştırma görevi o sıralarda Türkiye’nin sorumluluğunu devralan Johannes Feldmayer’e verildi. Feldmayer hem Almanya hem de Türkiye’deki Siemens yönetim kurulu üyesi idi. Siemens’e “O zaman iddialar araştırıldı mı, araştırıldıysa ne sonuç alındı?” diye sordum. “Bireysel vakalar konusunda yorum yapmayız” şeklinde bir cevap aldım. Ama şirkete yakın kaynaklardan öğrendiğime göre, “burada (Türkiye’de) araştırma yapıldığına dair bir bilgi yok.” Fortune dergisine göre, Siemens 106 milyar dolarlık ciroyla dünyanın 37’inci büyük şirketidir. Soruşturma sürüyor Şirket tarafından görevlendirilen tarafsız bir avukatlık şirketi Siemens’in hesaplarından 1.3 milyar euro (iki milyar dolar) tutarında “şüpheli ödeme” yaptığını tespit etti. Bu paranın Arjantin’den Çin’e, Yunanistan’dan Türkiye’ye, birçok ülkede Siemens’in satışlarını artırmak için aracılara, bürokrat ve politikacılara “tatlandırıcı” olarak dağıtıldığı tahmin ediliyor. Bu arada, Siemens rüşvet skandalının uzantıları dünyanın birçok ülkesinde savcılar ve sermaye piyasası kurumları tarafından soruşturuluyor. Aralarında Nijerya, Yunanistan, Norveç, Brezilya’nın da bulunduğu birçok ülkede savcılar harekete geçmiş durumda. Amerikan Sermaye Piyasası Kurumu olan SEC, Siemens ile ilgili iddiaları inceliyor. Siemens rüşvet iddialarının İstanbul uzantılarıyla ilgili soruşturma açacak mıydı? Bu soruma bir cevap alamadım. TAFICS projesinin ihalesini Türk Telekom yaptı. Ancak projenin finansmanının Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından yapıldığı ve müsteşarlığın da bir şekilde devrede olduğu anlaşılıyor. Savunma Sanaii Müsteşarlığı Müsteşar Yardımcısı İsmail Tohumcu, kurumu adına rüşvet iddialarını reddetti. Telefonda bana “Biz bu güne kadar yürüttüğümüz projelerde bu tür şeylere yer vermeyecek açıklıkta olduk” dedi. Soruşturma açılma olasılığı var mıydı? Tohumcu, “İlgili merciler takdir ederse soruşturma açılır. Ama böyle bir şey olacağı kanaatinde değilim. Öbür tarafta ne olmuş bitmiş bizi ilgilendirmez” diye konuştu. Kuschenreuter askerlerin muhabere projesi için “büyük zorlukları vardı” diyordu ama sonuçta ihale Siemens’e verildi.