-ŞİFA İÇİN CANLI BALIK YUTUYORLAR SAKARYA (A.A) - 17.10.2010 - Sakarya'da mide rahatsızlığı bulunan hastalar, şifa bulmak amacıyla derelerde doğal olarak yetişen kırmızı benekli alabalık yavrularını canlı olarak yutuyor. Mide rahatsızlıklarından şikayet eden hastalar ilginç tedavi yöntemleri geliştiriyor. Sakarya'da derelerde yaşayan kırmızı benekli alabalığın pek çok hastalığa iyi geldiğine inanılıyor. Nadir bulunan balığın, bel ağrıları, kanser, damar sertliği ve ülser gibi çeşitli mide hastalıklarına iyi geldiği düşünülüyor. Balığı canlı olarak yutan ve vücutlarının ağrıyan bölgelerine saranlar bulunduğu gibi, zeytinyağında bekleterek oluşturdukları çözeltiyi vücutlarına sürerek kür tedavisi uygulayanlar da bulunuyor. Sakarya'nın Altındere beldesinde alabalık tesisi işleten Mustafa Dinç, yaptığı açıklamada, yararını bilen kişilerin kırmızı benekli alabalığa büyük rağbet gösterdiğini söyledi. Kırmızı benekli alabalığın yabani olması nedeniyle havuzlarda yetiştirilen alabalık türlerinden farklı özellikler taşıdığını ifade eden Dinç, ''Özellikle bel ağrıları, kırık çıkıklarda ve yutmak için kullanılıyor. Her şeye faydası var. Kansere bile faydası var, damarları açıyor ve bağırsakları düzenliyor. Bel ağrıları için balığı canlı olarak bele sarıyorlar. Ufak boyda olan balıkları da canlı olarak yutuyorlar. Balık zeytinyağında bekletilince üç ay içinde eriyor ve yağ haline geliyor. Bu karışım ağrıyan yere sürülüyor'' dedi. Balığa olan ilginin kış ve ilkbahar gibi nemli havalarda daha da arttığına dikkati çeken Dinç, ''Bel ağrıları için verdiğim arkadaşlarım var, ameliyat olmadan hastalığını unuttular. Kendim de kullandım bu yağı, kokuyor, ama çok faydalı. Özellikle romatizma ve bel ağrılarının fazlalaştığı dönemlerde balığa rağbet artıyor. Normal balığı yemenin de faydası çok. Japonlar günde üç öğün balık tüketiyor, ülkemizde ise az balık tüketiliyor'' diye konuştu. Balıkçıların halk arasında bilinen faydaları nedeniyle kırmızı benekli alabalığa büyük rağbet gösterdiklerini ifade eden Dinç, balığın boylarına göre 10 ile 15 lira arasında satıldığını söyledi. Kendisinin de bir süreden beri belirli aralıklarda canlı olarak kırmızı benekli alabalık yavrusu yuttuğunu kaydeden Dinç, ''Balığı yutanlardan öğrendim, ben de içiyorum, çok faydalı. Midede biraz oynama yapıyor, ondan sonra ölüyor. İlk başta yutması biraz zor oluyor, alışınca kolaylaşıyor. Her şeye faydası var damarları açıyor, ülsere iyi geliyor' şeklinde konuştu. -''TEDAVİ YÖNTEMİ OLDUĞUNA DAİR YAYIN YOK''- İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burak Şakar, alabalıkların Omega 3 açısından zengin bir kaynak olduğunu belirterek, devamlı olarak tüketildiğinde damar sertliğine yararı olabileceğini söyledi. Alabalığın yararlı bir besin olduğunu kaydeden Şakar, ''Alabalığın kansere karşı bir tedavi yöntemi olduğuna dair hiçbir yayın yok. Henüz öyle bir şey ispatlanmış değil. Kanserli hastalar Omega 3 içeren balıklar yerlerse bağışıklık sistemleri güçlenir. Bu tip yararları var'' dedi. Şakar, balığı çiğ olarak yemekle pişirip yemek arasında bir fark bulunmadığını vurgulayarak, balık yemenin kanser hastalarının vücut direncini arttırarak tamamlayıcı bir rol oynayabileceğini dile getirdi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Tuncer ise alabalığın çeşitli hastalıklara iyi geldiği konusunda bilimsel bir çalışma olmadığını belirterek, ''Sadece psikolojik bir etkisi olabilir. Omega 3'ün genel yararları var, ona kimse bir şey diyemez ama doğrudan ülserin iyileşmesiyle ilgili bir faydası olduğunu bilimsel olarak söyleyemeyiz'' şeklinde konuştu. -BİLİNÇSİZ AVLANMA- İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Ürünleri Fakültesi Sapanca Su Ürünleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Erdoğan Güven ise doğal alabalıkların çeşitli hastalıklara iyi geldiği gerekçesiyle bilinçsizce avlandığını söyledi. Kırmızı benekli alabalıkların sorumsuzca avlanma nedeniyle sayılarının günden güne azaldığını ifade eden Güven, ''Kırmızı benekli alabalıklardan yumurta aldık. Bunları bulunduğumuz bölgelerdeki derelere bırakmak istiyoruz. Özellikle doğal alabalıkların çeşitli hastalıklara iyi geldiğine inanılması nedeniyle yağma var. Dolayısıyla küçük derelerdeki balıklar maalesef sona ermek üzere. Önümüzdeki projelerden bir tanesi de Sapancaya dökülen çaylara derelere bu balıkları salmak istiyoruz. Damızlık oluşturmak için çalışıyoruz. Şu anda Sapanca Gölü'ne dökülen Akçay Deresi'nden yakalanan 8 tane kırmızı damızlık var. Bunların sayılarını arttırmak istiyoruz. Bu balıklardan aldığımız 3 bin tane yavru var. Bu yavrulardan anaç oluşturup bu çalışmaları Türkiye'ye ve bölgemize yaymak istiyoruz'' dedi. Balıkların insan sağlığına faydalarını olup olmadığını bilemeyeceğini, bu konunun uzmanlarınca araştırılması gerektiğini kaydeden Güven, ''Ben konunun uzmanı değilim ama ülsere ve kansere iyi geldiği söyleniyor. 'Her gün bunlardan aç karnına bir iki tane yutuyorsun, ballı suyla bir ay kür yapıyorsun. Midede eriyor ve yarayı iyileştiriyor' deniliyor'' diye konuştu.