T24 Yaşam
Yazar Murat Toklucu, 20 Mayıs 1936 tarihli Akşam gazetesinin ifadesiyle, “Tramvaylarda, otobüslerde, evlerde, apartmanlarda, gazinolarda velhasıl her yerde yegâne konuşulan şey, günün en büyük meselesi, binlerce kişinin heyecan ve helecanla seyrettiği” sihirbaz Zati Sungur’un yayılan şöhretinin Atatürk’ün de kulağına gittiğini yazdı. Toklucu, bir gece hiç beklenmedik bir anda Atatürk’ün Sungur’u çağırdığını belirtti.
Zati Sungur o geceyi, 1977 yılında katıldığı bir televizyon programında şöyle anlatır:
“1936 yılının mayıs sonuydu. Oyun bitmiş eve gitmek üzere hazırlanıyordum. Tiyatrodan ayrılmak gece ikiyi buldu. Beyazıt’taki bir akrabamın evinde kalıyordum, onunla birlikte taksiye binip yola çıktık. Tam eve yaklaşmıştık ki, evin önünün çok kalabalık olduğunu gördüm. Aralarında polisler de vardı. Arabadan indiğimizde polislerden biri ‘Hanginiz Zati Sungur?’ dedi, benim dedim. ‘Zati Bey Atatürk sizi istiyor, bizimle geleceksiniz’ dedi. Elbette Atatürk beni görmek değil, gösterimi izlemek istiyordu. Ama yanımda ne kostümüm ne de aletlerim vardı. Polislerle birlikte tiyatroya döndük, kapılar kapalı. Polisler kapıyı kırdılar. Atatürk’e müstesna bir gösteri yapmak istiyordum, gelişigüzel bir şey yapmak olmazdı. İnce kız kesme numarasını yapayım diye düşündüm ama birlikte çalıştığım kızlar yok, bilmeyen biriyle yapılacak numara da değil.
Atatürk o sırada yabancı artistlerin sahneye çıktığı Tepebaşı’ndaki Garden adlı lokaldeydi. Polislerden birine dedim ki, hemen git lokalin müdürüne sor, bana sahneye çıkan artistlerden iki erkek, iki kadın verebilir mi? Olumlu yanıt gelince kostümümü ve bir grup aleti aldım. Garden’a gittik dekor güzel, sahne güzel. Artistler beni bekliyordu. Hemen sandığa uygun bir genç kızı çağırdım. Alman akrobatmış kendisi. Ona yapacağı işleri anlatmaya başladım. Kısa zamanda kavradı, kabiliyetli bir kızmış. Diğer oyunları da iki erkek ve diğer bir kadın artiste anlattım. Sahneye çıkıp Atatürk’ü görünce çok etkilendim. Dikkatle bana bakıyordu. Önce kısa bir iskambil oyunu yaptım. Atatürk’ün gülümseyerek bir alkış başlatması beni çok rahatlattı. Oyunları tek tek yapmaya başladım. Zevkle alkışlıyordu. En son ince kız kesmeyi de yaptık. Büyük alkış koptu. Gösteri bitip çıkacakken ‘Atatürk seni masasına davet ediyor’ dediler. Yanına gittim. Elini uzattı, ‘Tebrik ederim oğlum’ dedi. Sanatı nasıl öğrendin dedi, yurtdışında öğrendiğimi söyledim. Genellikle numaralarımı nasıl yaptığımı sorarlar, o zamana kadar ilk kez Atatürk nerede ve nasıl öğrendiğimi soruyordu.”
Murat Toklucu’nun, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin üç ayda bir çıkan ‘İST’ isimli dergisi için kaleme aldığı yazıda, Zati Sungur’un hakkında sayısız şehir efsanesi yayıldığını, bunlardan birinin de Atatürk’le ilgili olduğunu söyledi.
Efsaneye göre Zati Sungur, Atatürk’ün yanına gitmesi gerekenden yarım saat sonra gitmiş ve “Neden geç kaldın” diye soran Atatürk’ün kolundaki saati hissettirmeden yarım saat geri almıştır.
Bir başka efsaneye göre, berbere giden Zati Sungur, koltuğa oturur oturmaz “Benim halletmem gereken bir işim var, al kafamı sana bırakıyorum saçlarımı kesersin” diyerek kafasını eline alıp berbere uzatmış ve başsız olarak çıkıp gitmiştir. Bir bakkaldaki yumurtadan altın çıkardığı ve bakkalın kalan tüm yumurtaları kırdığı, oyun çıkışında seyircilere dağıttığı şemsiyelerin eve gidince üzüm salkımına dönüştüğü gibi başka efsaneler de vardır.
Zati Sungur, 6 Temmuz 1984 tarihinde, 86 yaşındayken vefatından bir ay önce verdiği söyleşide bu efsanelerle ilgili ne düşündüğü sorulunca, “İnsanlar bunları kendim yaşadım diye anlatıyorlar. Hayır yok öyle bir şey desem, adam kendi gözlerimle gördüm diyor. Yalancı mı çıkarayım, ‘Eh olur ara sıra’ deyip idare ediyorum” yanıtını verir.
1981 yılında mesleğin en büyük ödülü sayılan, Dünya Sihirbazlar Kralı unvanına layık görülen Zati Sungur’un hikâyesini okumak için TIKLAYIN.