Şike Davası'nda mahkeme heyeti kararın pazartesi günü saat 10.00'da açıklanacağını duyurdu. Duruşma sonunda mahkeme heyeti Aziz Yıldırım ve 3 sanığın tahliye taleplerini reddetti. Hakim Ekinci sanıklarında son savunmalarını aldı. Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, Kulüpler Birliği heyetiyle birlikte salonda bulunan Beşiktaş Başkanı Fikret Orman'a "Gelmişken stat işini çözseydin" şeklinde seslenmesi dikkat çekti.
Çağlayan Adliyesi'nde görülen 22. duruşmasında mahkeme heyeti kararın pazartesi günü açıklanacağını bildirdi.
Duruşma nedeniyle adliye çevresinde de yoğun güvenlik önlemleri alındı. Spor polisi, çevik kuvvet ve sivil polisler adliyeyi sıkı bir güvenlik çemberine aldı. Polis köpekleri de adliye çevresine yerleştirildi. Adliye içinde de duruşmanın yapılacağı salonun katında barikatı oluşturuldu. Öte yandan salonun dolu olması nedeniyle duruşmaya sınırlı sayıda muhabirler alındı. Muhabirlere ve izleyicilere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na ait akreditasyon kartı verildi.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım dahil 4'ü tutuklu 93 sanığın yargılandığı davada, Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Ekinci'nin yaklaşık 1 yıldır tutuklu ve tutuksuz yargılanan sanıklar hakkında kararın pazartesi günü açıklanacağını bildirdi. Ekinci, "Bugün yapılan olan duruşmada karar çıkabileceğini, aksi durumda Pazartesi'ye tarih vereceğini söyleyen Ekinci "O gün, geriye kalan sanıkların savunmalarını alacağız. Müdahillerin diyeceklerini soracağız. Sonra sanıkların son sözlerini alacağız. Bir aksilik olmazsa pazatesi günü karar vermeyi planlıyoruz" ifadelerini kullandı.
Kulüpler Birliği Başkanı Halil Ünal ve diğer kulüp temsilcilerinin bugün kararın verilmesi beklenen şike davasında Aziz Yıldırım'a destek için Çağlayan Adliyesi’ne geldi.
Sanıkların ve avukatların salona alınmasının ardından ilk olarak yoklama yapıldı ve duruşmaya gelen sanıklar tespit edildi. Salona tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatlar ve tutuklu sanıkların yakınları alındı.
Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Aziz Yıldırım, Olgun Peker, İlhan Ekşioğlu ve Yusuf Turanlı getirildi.
Tutuksuz sanıklardan Sadri Şener, Nevzat Şakar, Mecnun Odyakmaz, Tayfur Havutçu, Şekip Mosturoğlu, Bülent Uygun, Ümit Karan, Serdar Adalı, Korcan Çelikay, İbranim Akın, İlkay Çelikay ve Serdar Kulbilge’nin de aralarında bulunduğu 36 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmaya izlemek için spor camiasından isimlerde hazır bulundu. Beşiktaş Spor Kulübü Başkanı Fikret Orman ve Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticilerinden Abdullah Kiğılı da duruşmayı izledi. Futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen de duruşmayı izlemek için salona geldi.
Öte yandan Kulüpler Birliği Başkanı olan Eskişehirspor Başkanı Halil Ünal ile bazı kulüplerin başkanları salona geldi. Başkanlar, sanık Aziz Yıldırım ile önce tokalaştı sonra ayaküstü sohbet etti. Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci ise, Kulüpler Birliği Başkanı Halil Ünal’a “Başkanlığınız hayırlı olsun" dedi.
Öte yandan duruşmada bir avukatın telefonu çaldı. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, “O çalan cep telefonu mu? Nasıl bir çalma o öyle. Avukat Bey canlı yayın mı yapıyorsunuz?" dedi. Avukatın, “Telefon efendim. Nasıl canlı yayın yapalım?"diye yanıt verdi. “Bilmem artık frekans falan olabilir" diyen mahkeme başkanı, öğleden sonra duruşmalara cep telefonu sokulmaması talimatını verdi.
Beşiktaş Avukatı Ali Rıza Dizdar savunmasında "Trabzonspor ve Fenerbahçe'nin bu talepelerle birbirleri hakkında ceza verilmesini istemesini kınıyorum ve taleplerin reddini talep ediyorum" dedi. Dizdar'ın savunmasından sonra duruşmaya ara verildi.
Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda salona giren kulüp başkanları Aziz Yıldırım'ın elini sıktı.
Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, Kulüpler Birliği heyetiyle birlikte salonda bulunan Beşiktaş Başkanı Fikret Orman'a "Gelmişken stat işini çözseydin" şeklinde seslendi.
Aranın ardından Mahkeme Başkanı, duruşma savcısının salona gelmediğini fark etti ve sanık Ali Kıratlı'nın savunmasını yarıda kesti. Başkan Mehmet Ekinci, "Savcı bey çok sessiz, unutuyoruz onu biz" dedi. Bu espri salonda gülüşmelere neden oldu.
Sanık Ali Kıratlı mütalaaya karşı savunma yaptı. Kıratlı, "14 Şubat'ta başladığımız mahkememizi maç olarak görüyorum. En son tahliye olan kişilerdenim. En son olduğum halde bile ben bu maçın hakem heyetine güvenim tamdır. Savcı Mehmet Berk'in suç yüklememeye çalıştığı iddianamenin sayın iddia makamı tarafından da aynı yekilde suçlanmamız, verdiğimiz savunmalar..." derken mahkeme başkanı savunmayı yarı kesti. Duruşma savcısı Ufuk Ermertcan'ın salonda olmadığını fark eden Başkan Mehmet Ekinci, "Bir dakika dur, savcı bey gelmemiş, bekleyelim. Savcı bey çok sessiz, unutuyoruz onu biz" dedi. Başkan Ekinci'nin bu esprisi salonda gülüşmelere neden oldu. Daha sonra savcı Ermertcan salona girdi ve savunmaya devam edildi.
Suçlamaları kabul etmeyen Kıratlı, "Bu maçın heyetinin dış etkenlerden etkilenmeyerek, gördüğünü çalacak bir heyet olduğunu inancım tamdır. Son düdükle birlikte beraatime karar verilmesini istiyorum" dedi.
Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen duruşmaya, müdahil Trabzonspor’un mütalaaya kaşı beyanlarını vermesi ile başlandı. Trabzonspor’un avukatı Nusret Yılmaz, “1974 yılında 1. lige çıkan, sonra şampiyonluklara ambargo koyan Trabzonspor aleyhine teşvik ve şike girişiminde bulunan sanıklar, Trabzonspor’un teşvik girişimini engellemek istediklerini belirttiler. Buna dayanak olarak, rakip takımdaki memleketi Trabzonlu olan futbolcuları gösterdiler. Bu yaklaşım Türk futbolunun yarınları açısından kabul edilemez. Bu savunmalara itibar edilemez. Burada avukatın biri Eskişehir- Trabzon maçında Trabzonlu doğumlu Eskişehirli futbolculardan bahsetti. Ancak o zamanki maçta oynayan Eskişehirspor kadrosunda Trabzon doğumlu kimse yok. Bu iş din, dil, ırk, meselesi değildir. Bu bir kişilik, şahsiyet ve adamlık meselesidir" dedi.
Trabzon’un bir futbol şehri olduğuna dikkat çeken avukat Yılmaz, "Trabzonsporluluk bir ruh, bir davranıştır. Rahmetli Kazım Koyuncu’nun dediği gibi bir direniştir. Bu ruh yediği ekmeğe ihanet etmemeyi gerektirir. Bu iddialar bir kenti, camiayı zedelemiştir. Sorumluluk sahibi insanlar beyanlarına dikkat etmelidir" diye konuştu.
3 Temmuz’da Türkiye’nin alışık olmadığı bu olayla karşılaştığını belirten Yılmaz, “Trabzon su süreci sükunetle karşıladı ve mahkemeye güvenini dile getirdi. Biz futbolun sahada oynanan oyun olduğunu, sahnelenen oyun olmadığını bilenlerdeniz. Bu yargılama aşamasında bazı Türk spor kulüplerinin totem ve uğur anlayışıyla yönetildiğine şahit olduk. Bunu da içimize sindiremiyoruz. Biz kimsenin mutsuzluğu üzerine mutluluk inşa etmeyiz. UEFA’nın Fenerbahçe’nin Avrupa Kupalarına kabul kararının, yargılamanız ile ilgisi olmamasına rağmen sanki ilgisi varmış gibi gösteriliyor. UEFA’nın kabul yazısı, sanki yargılama konusu eylemler gerçekleşmemiş gibi delil olarak sunulmaktadır" ifadelerini kullandı.
Sanıkların cezalandırılmasını talep eden avukat Yılmaz, “Biz şeffaflık, temizlik ve adalet istiyoruz" dedi.
Hakkında Ankaragücü ve Sivasspor maçları ile ilgili iddialar bulunduğunu belirten Sadri Şener, “Ankaragücü maçı öncesi konuştuğum Melih Bey ve Hamdi Bey Fenerbahçeli zaten. Fenerbahçe’nin avukatı az önce, kulübün eskiden ikinci başkanı olan Hamdi Bey’in cezalandırılması talebinde bulundu. Bu bir ilktir herhalde. Fenerbahçelilerle yaptığım konuşmadaki teşvik iddiası komik oluyor" dedi. Mahkeme Başkanının bu sözleri tutanağa geçirdiği sırada müdahale eden sanık Aziz Yıldırım, “Hayır ikinci başkanlık yapmadı" diye konuştu.
Sivas-Fenerbahçe maçına ilişkin Zeki Mazlum ile yaptığım bir telefon görüşmesi dışında bir beyan olmadığını ifade eden Şener, “Mazlum ile kulüpten olan alacaklarına yönelik bir görüşme yaptık. Ayrıca benim dışımdaki üçüncü kişilerin bu maça ilişkin görüşmelerinde ne Sadri ne de Başkan kelimesi geçmemektedir. Beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.
Avukat Şeref Dede, "TFF Tahkim Kurulu kararları, Anayasa'da yapılan değişiklik ile artık kesin nitelikte yargı kararı niteliğindedir. Tahkim Kurulu incelemesini yaptı ve Aziz Yıldırım ile Fenerbahçe'nin şike ile teşvik suçlamalarına karışmadığını belirtmiştir. Bu kesin bir karardır"
Davada söz alan Aziz Yıldırım’ın avukatı Köksal Bayraktar, “UEFA’nın kendisine gelen delilleri inceledikten sonra tahlil ederek kararını verdiğini belirtti. UEFA kararında ‘her türlü dinleme hakkının ihlali’ diye beyanda bulundu. Ona karşı da UEFA kendi yargılamasını yaptığını belirtti. Şike iddiasının maçların dışında telefon dinlemelerini dayanılarak ortaya konulması ve buradan cezalandırılmaya gidilmesi hukuka aykırıdır. Telefon konuşmalarında iddiaların, maçlarda somut olarak yansıma gerektiğini UEFA kararlarında vurgulamaktadır" dedi.
Yıldırım’ın diğer avukatı Şeref Dede ise, “UEFA ve TFF’nin kararlarına ilişkin Trabzonspor’un avukatının söylediği sözler kabul edilemez. TFF Tahkim Kurulu kararları, Anayasa’da yapılan değişiklik ile artık kesin nitelikte yargı kararı niteliğindedir. Tahkim Kurulu incelemesini yaptı ve Aziz Yıldırım ile Fenerbahçe’nin şike ile teşvik suçlamalarına karışmadığını belirtmiştir. Bu kesin bir karardır" diye konuştu.