T24 - CHP Genel Sekreteri Önder Sav, yaşanan sıkıntıların bir erken seçimi işaret ettiğini savunarak, ''Ancak Başbakan ısrarla 'seçimin zamanında olacağını' söylüyor. Siyasette neyin ne zaman, nasıl gerçekleşeceğine başbakanlar değil, seçmenler ve TBMM karar verir'' dedi.Sav, Vedat Dalokay Kokteyl Salonunda düzenlenen, CHP Mamak İlçe Kongresinde yaptığı konuşmada, partinin geçmişte kalan seçimler kıyaslandığında giderek artan bir oy grafiği bulunduğunu söyledi. CHP'nin, Mamak'ta yapılacak ilk seçimden birinci parti olarak çıkacağını iddia eden Sav, ülkenin en geç 2011 yılının Temmuz ayında seçime gideceğini anımsattı. Sav, ''Sayın Başbakan istese de istemese de seçim elbette bir gün kapıyı çalacaktır'' diye konuştu. ''Ülkenin büyük bir bunalım içerisinde bulunduğunu'' öne süren Sav, bu bunalımdan kurtulmanın yegane yolunun seçim olduğunu ifade etti. Konuşmasında, demokratik açılım çalışmalarına da değinen Sav, şöyle devam etti: ''Aslında bu demokratik açılım çalışmaları bu iktidarın bu yöndeki ilk çalışması değil. Daha önce Başbakanlık Müsteşarlığı görevinde bulunan şimdi de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yapan kişinin geçmişteki bazı söylemlerine bakılırsa bir açılım yapılmaya çalışıldığını anlaşılır. Bu ülkede, 'laikliğin yeniden tanımlanması gerektiği' ifade edilmedi mi? İşte ilk açılım çalışmaları bunlardı esasında. CHP, bu ülkede siyaset yaptığı sürece laiklik ilkesini değiştirmeye ya da onu yeniden yorumlamaya hiçbir babayiğidin gücü yetmeyecektir. Bu açılım çalışmaları insanlarda derin yaralar açmıştır. Bu çalışmalar çerçevesinde PKK bir terör örgütü olmaktan çıkarılıp, müzakere örgütü haline getirilmedi mi? Alevi vatandaşların haklarına ilişkin bir çalıştay da düzenliyorlar. Bu çalıştayın sonuçlarına Alevilerin şiddetle karşı çıkacağı açıktır.'' CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş ise ''AKP'nin birçok darbe planı ve Ergenekon davasının ardından gözünü şimdi de CHP'nin üzerine diktiğini'' ileri sürdü. Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi'nin, makam odasında bulunan televizyona eklenen bir düzenekle dinlenilmesi olayının bunun en önemli örneği olduğunu ifade eden Ateş, ''Dinlenildiğinden şüphelenen Sedefçi, 'ilin valisi ve emniyet müdürü ile irtibata geçmesine karşın bir yanıt alamadığını' söyledi'' dedi.Televizyonda, dünyanın en önemli istihbarat örgütlerinin kullandığı bir teknoloji ele geçirildiğini anlatan Ateş, ''Bunun ucu, bu tip cihazlardan elde edilen bilgilerin toplandığı bir yer var oraya dokunuyor. Burası, Başbakan'a bağlı bir mekanizma. O nedenle belki bu iş emniyet müdürünü bile aşmış olabilir. AKP, bu ülkeye diktatörlük getirmeye çalışıyor'' diye konuştu.