'Silahları Almanya yolluyor'

'Silahları Almanya yolluyor'

Türkiye’nin güney doğusundan dün de yine çatışma haberleri geldi… Dün Sur ilçesinde şiddetli patlamalar ve çatışmalar meydana geldiği, dükkanların kepenk açmadığı, öğrencilerin okula gitmediği, şoförlerin kontak kapattığı medyaya yansıdı… Kölner Stadt-Anzeiger gazetesi, “Türkiye’nin Kürtlere Karşı Savaşı” başlıklı yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Türk hükümetinin Kürt azınlığa karşı -PKK teröristleri ile mücadele bahanesine sığınarak- aldığı tavır batılı demokrasilerin değerlerine tamamen ters düşüyor. Peki Batı, Nato Yönetimi, AB ve Alman hükümeti ne yapıyor? Yaptıkları yegâne şey başlarını çevirmek! Almanya ise daha fazlasını yapıyor. Kürtlerin ve diğer muhaliflerin tehdit edilmesi, takibata uğraması ve öldürülmesi doğrultusunda kullanılan silahları Almanya Türkiye’ye yolluyor. Türkiye’nin mülteci akınını kuzey istikametinde engellemesi karşılığında izlenen politikalar utanç vericidir.”

Magdeburg’da yayımlanan Volksstimme adlı gazete ise Afganistan’da Taliban’ın yeniden atağa geçmesini yorum sütunlarına taşımış:

“Taliban Eylül ayının sonunda Kunduz kentini bir süreliğine eline geçirmişti. Şimdi ise tüm Helmand vilayetinin düşmesi tehlikesi baş gösterdi. İngiliz ve Amerikan kuvvetlerinin desteğindeki takviye Afgan askerleri Taliban’ı durdurabilir mi, bu bilinmiyor. Afganistan’ın güneyindeki Helmand, dünyanın en büyük afyon ekimi yapılan alanı olarak tanınıyor. Bu yüzden de Taliban’ın gözü buraya dikilmiş durumda. Uyuşturucudan elde edilen paralarla hükümete karşı açılan savaş finanse ediliyor. Helmand düştüğü takdirde, onu başka vilayetlerin izlemesi sadece bir zaman meselesi olacak. Alman Federal Meclisi kısa bir süre önce oradaki Alman askerlerinin görev süresini uzatmıştı, ancak şu durumda bu riskli bir görev ve Alman askerlerinin görevinin bir an önce sona erdirilmesi en hayırlısı olur.”

Mitteldeutsche Zeitung ise yorumunu Sudan’daki aşırı dinci terör örgütü Boko Haram’a ayırmış. Yorumda şu satırlar göze çarpıyor:

“Bu örgüt kendi gerçeğini mutlak gerçek olarak algılıyor ve başkalarının bağımsız düşünme tarzına karşı çıkıyor. Dünyayı ele geçirme yönündeki acımasız ve son derece dar görüşlü planlarıyla okulları ateşe veriyor, kızları kaçırıyor, böylece anne babaların erkek ve özellikle kız çocuklarını okula göndermelerini engelliyorlar. Bu, alçakça bir plan; sadece savunmasız çocuklara yönelik olduğu için değil, özgürlük talebini daha başında yok etmek istedikleri için!”

Almanya'da 1 Ocak 2016’dan itibaren kadın kotasının uygulamaya konulması ve işletmelerde daha fazla sayıda kadın personelin yönetici kadrolarına getirilmesi öngörülüyor. Ludwigsburger Kreiszeitung gazetesinin konuya ilişkin yorumu:

“Almanya’da kadınlar hiçbir zaman bugün olduğu kadar meslekî vasıf kazanmamışlardı. O nedenle yeteneklerini en iyi biçimde kullanabilmeleri için kendilerine fırsat tanınması gerekiyor. Yeni yasa onlara bu konuda yardımcı olacak, köhnemiş, çağdaş olmayan kadın-erkek ayrımına karşı bir atak anlamına gelecek. Öte yandan iş yerlerinde yönetici kadrolarına yüzde 30 oranında kadın kotası getirilmesi demek, o pozisyondaki erkek oranının yüzde 70 olduğunu da gösteriyor. Bu durumda işletmelerin yönetim kademelerindeki bazı erkeklerin şikayetleri, mağdur olacaklarından yakınmaları çok tuhaf kaçıyor!”