“Silahlı Kuvvetler’de cemaat operasyonunun üssü Hürriyet oldu!”

“Silahlı Kuvvetler’de cemaat operasyonunun üssü Hürriyet oldu!”

Özgür Düşünce gazetesi yazarı Ergun Babahan, “Silahlı Kuvvetler içindeki Cemaatçi subaylar darbe yapacak” iddialarının Hürriyet gazetesinde yer alması ve Yeni Şafak'tan Hürriyet'e geçen Abdülkadir Selvi'nin 28 Şubat'ın ‘Cemaat Operasyonu'nun birebir tekrarını yeni plan diye anlatmasına 'tesadüf değildi' dedi.  "Ulusalcılar, Ergenekon ve Balyoz ile Silahlı Kuvvetler içinde kaybettikleri pozisyonu yeni bir tasfiye hareketiyle geri almaya çalışıyor" diyen Babahan, "Eğer başarıya ulaşırsa Silahlı Kuvvetler Ulusalcıların istediği gibi şekillenecek. Buna aracı olan kurum da Hürriyet" ifadesini kullandı. 

Babahan’ın Özgür Düşünce’de “Silahlı Kuvvetler’de cemaat operasyonunun üssü Hürriyet oldu!” başlığıyla bugün (07.04.2016) yayımlanan yazısı şöyle:

Sabah'ta çıkan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'a yönelik “Ayağını denk” yazısına karargâhın cevabı yazılı bir açıklama ve suç duyurusu oldu. Saray Havuzu'nun amiral gemisi ve diğer yayın organlarının Genelkurmay üzerinde etkisi olmadığı net bir şekilde ortaya çıktı.

Yüksek Askeri Şura yaklaşırken Saray'ın Türk Silahlı Kuvvetleri'nde büyük bir tasfiye istediği daha çok açığa çıkıyor. Genelkurmay karargâhında ağızdan dolma bilgilerle bir tasfiyeye belli ki direnç var. Saray'ın baskısına direndiği anlaşılıyor.

Saray Medyası, komuta kademesini önce “Silahlı Kuvvetler içindeki Cemaatçi subaylar darbe yapacak” haber ve yazılarıyla harekete geçirdi. Oysa, bu sadece bir kez, 1960'da olmuş; onun ardından gerçekleştirilen düzenlemelerle komuta kademesi dışında bir darbe girişiminde bulunmak imkânsız hale gelmişti.

Genelkurmay Başkanlığı, bu iddiaları sert bir dille yalanladı, “Kimse emir-komuta kademesinin dışında hareket edemez” dedi. Bu duruş, tasfiye taleplerinin önüne ciddi bir set çekti.

Ama başta Saray olmak üzere AKP yönetiminin bu karardan vazgeçmediği anlaşılıyor. Silahlı Kuvvetler'de istedikleri temizlik için artık araç olarak Hürriyet'i seçtikleri ortada. Abdülkadir Selvi'nin Yeni Şafak'tan Hürriyet'e geçişinin ardından ilk yazısında 28 Şubat'ın Cemaat Operasyonu'nun birebir tekrarını yeni plan diye anlatması tesadüf değildi.

Tıpkı, Ahmet Hakan'ın önce Dursun Çiçek'le, ardından da emekli askeri savcı Ahmet Zeki Üçok ile röportaj yapması gibi. Çiçek'ten istediğini alamamıştı Ahmet Hakan ve Hürriyet. AKP ve Saray'ın deyimiyle, bugün Hürriyet'i yöneten ‘Üst Akıl'ın bu durumdan rahatsız olduğu ortadaydı.

O yüzden Ahmet Zeki Üçok röportajı devreye sokuldu. Üçok, Silahlı Kuvvetler'de yaygın bir Cemaat örgütlenmesi iddiası ortaya atarak Genelkurmay üzerindeki tasfiye baskısını artırıyor.

Amaç da bu zaten.

Hürriyet okuyan ‘Beyaz Türkler' üzerinden kamuoyu oluşturarak Silahlı Kuvvetler'de kendilerini rahatsız eden isimlerin temizlenmesine zemin hazırlamak. Hürriyet yeniden 28 Şubat gazeteciliğine dönmüş oluyor diyebiliriz.

Aslında kavganın ardında Cemaat meselesinden çok, başta Amerika ve NATO ilişkilerinin yattığı görülüyor. Bu AKP'nin tek başına bir operasyonu değil, Ulusalcılarla el ele götürdüğü bir çalışma.

Ulusalcılar, Ergenekon ve Balyoz ile Silahlı Kuvvetler içinde kaybettikleri pozisyonu yeni bir tasfiye hareketiyle geri almaya çalışıyor.

Amaç, Brüksel'de, Pentagon'da görev yapmış, Batı kültürüne yakın görünen kadroların tasfiye edilmesi. Yani, Cemaat meselesi değil, NATO'cu ve Ulusalcı kadroların bir kavgası.

Başarıya ulaşırsa, Silahlı Kuvvetler'in komuta kademesi önümüzdeki yıllara dönük olarak Ulusalcıların istediği gibi yeniden şekillendirilecek. Türkiye'nin dünyadaki yerini belirleyecek bir kavgaya tanıklık ediyoruz. Aracı kurum da Hürriyet…