Şili’deki maden faciasından 69 gün sonra kurtarılan 33 maden işçisi Soma’ya mesaj gönderdi. Türkiye’de 301 işçinin hayatını kaybetmesi sonrası gözyaşlarına hakim olamayan işçiler, hükümetin çağırması durumunda Türkiye’ye gelmeye hazır olduklarını belirttiler.
Hürriyet gazetesinden İpek İzci ile Ayla Günerhan’a konuşan işçiler duygularını aktardı.
Luis Alberto Urzua Irribarren: “Yaşam odaları ve kaçış yolu organizasyonunun önemini anlatmak için vakıf kurduk. Türkiye’deki yetkililere serzenişim şudur; daha fazla can kaybı yaşanmaması için kurtarma operasyonunu maden mühendisleri ve işçilerle organize edin. Yeraltının cehenneminden kurtulduğum ilk an, ne karıma ne de çocuklarıma sarıldım. Şili Başbakanı'nı karşıma alıp ‘Ya basta, nunca mas!’ (Artık yeter, bir daha asla!) dedim. O günden beri maden kazalarının bir daha asla yaşanmaması için çalışıyorum.
Ülkeniz için dua ediyorum. Aynısını ben de yaşadım. Yüreğimdeki hüznü ve ruhumda hissettiğim empatiyi kelimelerle açıklayamam. Maden işçileri her gün ölüm korkusuyla işbaşı yapar. Evden çıkarken çocuklarını son kezmişçesine kucaklar. Bu hissi ancak bir madenci anlayabilir. Dünyanın diğer ucundaki madenci kardeşlerim, Tanrı’ya ve ailenize inancınızı yitirmeyin. Ben 69 gün sonra o cehennem çukurundan kurtuldum. Her bir gün ümidimi yitirmemek için ruhumla savaştım. Umudun olduğu yerde mucizeler yeşerir! Kalbim her dakika sizlerle atıyor. Türkiye Cumhuriyeti gelmemizi talep ederse, ben ve diğer 32 arkadaşım Türkiye’ye gelerek destek vermeye gönüllüyüz. İşçi aileleriyle dayanışmak istiyoruz.”
Jorge Gallegeuillos Orellana: “Artık Şilili mühendisler madenciliği ondan önce ve sonra diye ikiye ayırıyor. Yine de madencilik sektörü hatalarından ders alıp yeterince ilerleyememiş olacak ki Türkiye’deki bu iç karartıcı kaza gerçekleşti. Bizim çalıştığımız bakır madeniydi, Türkiye’deki kömür madeni ve şartlar daha ağır. Hayatını kaybedenlerin ailelerine sabır, halen mahsur olan Türkiye’deki meslektaşlarıma da sabır ve cesaret diliyorum.
Çocuklarım orda mahsur kalmanın nasıl bir his olduğunu anlayamazlar. Kardeşimse biliyordu. İki ay boyunca kendime Eleodoro beni buradan çıkarmak için her şeyi yapacaktır dedim ve akıl sağlımı korudum. Bulunduğum noktaya yardım malzemesinin ulaştığı 25. Güne kadar, 700 metrede yer yüzünden habersiz dualarla hayatta kaldım. Copiapo şehrindeki tüm madencilerin ruhu ve duaları sizinle.”
Mario Gomez Heredia: “Tanrı’nın hayatını kaybeden işçi yakınlarının yaralarını zamanla sarmasını ve hafifletmesi diliyorum."
Omar Reygadas Rojas: “Şili halkı hiçbir işçisinden vazgeçmez, bunu kalbimde hissediyordum. Güneşi gördüğüm ilk an diz çöküp Tanrı’ya şükretim ve oğlumu bırakmayacak gibi sıkıca kucakladım. Türkiye’deki kazayı duyunca toprak altında mahsur kaldığımız iki ay aklıma geldi. Keşke şu an bu kadar uzakta değil de Türkiye’deki yardım ekibinde olabilsem. Ailelere Şili’den, tüm kalbimle sabır ve teselli gönderiyorum.”
Juan Andres Llanes: “Keşke Şili’de bizim yaşadığımız kazadan daha çok ders çıkarılsaydı. Türkiye de diğer gelişmekte olan ülkeler gibi işçileriyle kapitalist sistemde ilerliyor. Her şeylerini borçlu oldukları işçilerin hayatını kurtarma operasyonunda, siyasi yetkililer tüm imkanlarını kullanmalı. Ben de Türkiye’de yakınlarını kaybeden ailelerle birlikte yas tutuyorum."
Mario Sepulveda Espinaza: “Bu kadar uzakta olmasaydım, zaten şu an Türkiye’deydim. Maden kazalarında zamanlama çok önemli. Türkiye aslında madencilik konusunda başarılı bir ülke. Dilerim olabildiğince çok madenci kurtarılır. Türkiye’deki kazanın acısı Şili’de benim yüreğimi kararttı. Benzer bir zorluğu deneyimlemiş biri olarak ben ve ailem tüm Türk madencilerle dayanışma içerisindeyiz.”
Rodrigo Reveco Granifo: “Türkiye’deki felaketi duyduğumda göğsüm sıkıştı, kalbim hızla atmaya başladı. Akabinde uluslararası uyarı sistemlerinden bildirimler cep telefonuma gelmeye başladı. Bir saatten az bir süre içinde 4 bin 500’den fazla mesaj ulaşmıştı. Telefonumu kapatmak zorunda kaldım. O anda aklıma San Jose’de yaptıklarımız geldi. Acı karşısında akıtılan gözyaşları ve duyulan umutsuzluk... Yeryüzünün herhangi bir yerinde yaşanan bu tarz olaylar, hepimizi aynı şekilde etkiliyor. Bu gibi durumlarda sessiz kalmak zordur ve ağlamak acıyı hafifletmenin bir yoludur.
Teknik uzmanların üzerindeki baskıyı ortadan kaldırmanın hayati öneme sahip olduğuna inanıyorum. Herkesin madende kalan işçileri canlı olarak kurtarmak için kendini yüzde 1000 işe verdiğine dair hiçbir şüphe yok.
Hükümet tüm imkânlarını bu gibi trajedilerde kullanmalı. Şimdi biz de sizler için dua ediyoruz."
Miguel Fortt: “Bana ulaşan bilgiye göre daha önce devletin elinde olan bu maden ocağı özelleştirilmiş. Aklıma ilk gelen, maliyeti düşürmek için güvenlik tedbirlerinin aksatılıp aksatılmadığı. Gün işçileri kurtarmaya odaklanma zamanıdır, yetkililer bunun için çözümler üretmeli.