T24 - Gazeteci Nedim Şener ve eşi Vecide Şener Medya Mahallesi'nde Ayşenur Arslan'ın konuğu oldu. "Silivri'de insana ait hiçbirşey yok. Herşey insanı çürütmek üzere kurulmuş.Silivri kahraman olma yeri değil çürürsünüz" diyen Şener, zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadı.
Oda Tv davası kapsamında 376 günlük tutukluluğun ardından tahliye olan gazeteci Nedim Şener, eşi Vecide Şener ile birlikte Ayşenur Arslan'ın konuğu oldu. Şener çifti cezaevi sürecinde yaşadıklarını tüm açıklığıyla Medya Mahallesi'nde anlattı.
Programda şunlar dile getirildi:
Vecide Şener: Tututklama öncesi hiç bir arada görülmedik. Nedim'e destek veren herkese teşşekkür ediyorum. Rahatsızlığım nedeniyle ben tutuklandığında destek veremedim. Vatan Caddesi'nde yoktum. Mesleğini bu kadar güzel yaptığım için eşime çok teşekkür ediyorum.
Nedim Şener: Bu tablo Türkiye'ye yakışmaz. Mahkeme insanları mutlu eden vicdanları rahatlatan bir karar verdi. Diğer davalarda neden olmasın?
Biz 72 saat önce kaçma şüphesi ve delilleri karartma şüphesiyle tutuluyorduk. Görüldüğü gibi kaçmak bir yana hep göz önündeyiz. Tuncay Özkan'ın kızını düşünün 16 yaşındaydı şimdi 19 yaşında Nazlıcan büyümüyor toplumun vicdanındaki yara büyüyor. En korumasız olan olan biz gazetecileriz.
KCK'dan tutuklanan gazeteciler var bunların maddi durumları çok kötü. Tutuklama sadece tutuklanan değil çocuklara ailelere yapılan bir saldırıdır. Dün beni Bülent Arınç aradı, Ahmet Necdet Sezer aradı, Kemal Kılıçdaroğlu aradı, Oktay Vural aradı. Bülent Arınç aradı ve üzüntülerini bildirdi. Ben bülent Arınç'ın samimiyetine inanıyorum. Hükemetin üyeleri bile benim Ergenekon'un üyesi olduğuma inanmıyorsa bizi Ergenekoncu diye yazanlar şimdi ne diyecek. Babaların günahını çocuklara çektirmesinler. Deprem olduğunda biz sallandık ama aklımıza ailelerimiz geldi.
Kızı okula götürmek benim ödevimdi. Gözaltına alındığım gün çocuğu okula bırakıyordum. CNN TÜRK radyodan evin arandığınuı duydum hemen eve koştum kaçmak bir yana polis kapıyı mı kırdı diye düşündüm.
Vecide Şener: Kızım bana anne babam terörist mi diye soruyordu. Çok bilinçli bir çocuk. ilk gözaltına alındığında ben baban polislere ders vermeye gitti dedim ama 2 gün sonra okula gittiğinde arkadaşları sizi gazetelerde gördük demiş. Eve geldi anne beni kandırma dedi. Biz anne-kız dayanışarak bugüne geldik.
Ben asla teröristin yanında yer almam. Biz o kadar desteğin sadece ikimiz adına oluşmasından utandık açıkçası arada o kadar çok harcanan arkadaşlar var ki! Ama bu desteğin şöyle bir faydası oldu. Bu destek ifade özgürlüğünü daha fazla gündeme getirdi. Ben kaç gece eşlerimizin tutuklanmasından korku içinde yattım. Eyvah eşim tutuklanıp çocuğum iyice yalnız kalacak diye çok korktum. Silivri'de insana ait hiçbir şey yok. Her şey insanı çürütmek üzere kurulmuş.
Zaman'ı Aksiyon'u okuduğumuzda Gülen Cemaatinin rolünü çok rahat görüyoruz. 28 Şubat gibi bir süreçte savcılar Merve Kavakçı'nın evine bile giremezken bizim evin aranmasında polisler kzımın ödevlerine bile baktı. Zaman, Samanyolu, TRT kanalları bizden terörist yaratmaya çalıştılar. Bana name yapmasınlar milyarlar kazanıp rezidanslarda oturuyorsun, bir gün Silivri'ye gelip o kapıdan içeri girsin bakalım. O yemeklerden yesin bakalım. Müyesser Yıldız cezaevinde ayrı bir acı çekiyor. çif katlı bir yerde tek başına kalıyor.
Kızımla cezaevine giderken kızım özellikle çok renkli giyinirdi. Giyindik gittik, kızımın eteğindeki 2 metal düğme için eteği çıkarıldı. Silivri kahraman olma yeri değil çürürsünüz.
Doğan Yurdakul'un eşi aramadan geçerken xray cihazının ötmesini önlemek için sutyenini çıkartıyor . Ancak Cihaz yine ötüyor. Bu kez kazağını çıkartıp 'Bakın hiçbir şey yok' diyor. Dava düşse bile kaybedilen yılları kim getirecek?