Silivri'den 200. gün mesajı: Hepimiz büyük bir yangının içindeyiz

Silivri'den 200. gün mesajı: Hepimiz büyük bir yangının içindeyiz

Silivri'de 202. gündür tutuklu bulunan Cumhuriyet gazetesi çalışanları 'dışarıya' mesaj gönderdi. Gazetenin Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu tüm gazetecilere özgürlük isterken İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay “Büyük bir yangının içindeyiz. Herkesi dayanışmaya çağırıyoruz” mesajı gönderdi.

CHP milletvekili Utku Çakırözer ile görüşen Cumhuriyet gazetesi İcra Kurulu Başkanı Atalay, “Büyük bir yangının içindeyiz. Cumhuriyeti ve demokrasiyi savunmuş 93 yıllık bir gazeteyi yok ediyorlar. ‘Hava Kurşun Gibi Ağır!’... Biz de Silivri zindanından bağır bağır bağırıyoruz. Koşun! Yangını söndürmeye çağırıyoruz” dedi. Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ise “İfade ve basın özgürlüklerini sadece kendimizi için değil herkes için istiyoruz” dedi.

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Silivri’deki tutukluluklarının 200. gününde Cumhuriyet gazetesinin tutuklu yazar, çizer ve yöneticilerini ziyaret etti. Çakırözer, tüm Cumhuriyet tutuklularının “dışarıda kendileri için mücadele veren ailelerine, Cumhuriyet çalışanlarına, meslektaşlarına, avukatlara, gazetecilik meslek örgütlerine ve sivil toplum örgütlerine teşekkür ettiklerini” aktardı.

Herkes için özgürlük

Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, 200. tutukluluk günleri için, “Haksız tutukluluğumuzun 200. gününde Silivri’de Cumhuriyet gazetesinin bir parçası olmaktan gurur duyarak ve Türkiye’de hep beraber demokrasi ve barış içinde yaşayacağımız günlerin hayalini kurarak herkesi selamlıyorum. İfade ve basın özgürlüklerini sadece kendimiz için değil herkes için istiyoruz” mesajını verdi.

Bağır bağır bağırıyoruz

Gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ise “Büyük bir yangının içindeyiz. Bu ülkenin en eski en köklü gazetesini dünyanın gözleri önünde yakıp yıkıyorlar. Sorun kişilerin mağduriyetinin çok ötesine geçti. Cumhuriyeti ve demokrasiyi savunmuş 93 yıllık bir gazeteyi yok ediyorlar. Lütfen izleyici kalmayın. Şairin dediği gibi ‘Hava Kurşun Gibi Ağır!’... Biz de Silivri zindanından bağır bağır bağırıyoruz. Koşun! Yangını söndürmeye çağırıyoruz. Herkesi Cumhuriyet gazetesiyle dayanışmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Kitap Yayın Yönetmeni Turhan Günay ise “Adaletin bir önce tecelli etmesini istiyoruz. Söyleyecek söz kalmadı” dedi.

Oğuz Güven’e destek

İçerideki Cumhuriyetçiler, gazetemizin internet sitesi cumhuriyet. com.tr’nin 5 gündür tutuklu bulunan genel yayın yönetmeni Oğuz Güven’e de mesaj verdi. Gazetenin çizeri Musa Kart, Güven için “Zordur Zorda Gülmek’ şahane arkadaşım Oğuz Güven’e ait kitabın adı... Oğuz 12 Eylül’de yaşanan trajikomik olayları anlatır orada. Ben de o kitaba kapak çizmiştim. Yaşadığımız bu zor dönemi de atlatacağız. Oğuz yine yazacak. Ben yine çizeceğim. Gülmeye Devam...” dedi.

Gelecek olsun

Mustafa Kemal Göngör de Güven’e “Oğuz’a sevgili Kortuk Boratav ağabeyimizin sık sık kullandığı bir sözle, ‘geçmiş olsun değil gelecek olsun’ diyorum...” dedi.

Hepimiz için büyük ayıp

CHP’li Çakırözer, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, son olarak Oğuz Güven’in tutuklanması ve Cumhuriyet çalışanlarının tukukluluklarının 200. günü ile ilgili olarak, “Ekonomimizin krizden çıkabilmesi, üreten, yatırım yapan bir ekonomiye dönüşmesi için insanımızın ve yatırımcıların güven duyacağı bir demokrasi ve hukuk devletine ihtiyacımız var. Ama bakın Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına rağmen milletvekilleri tutuklu yargılanmakta. Keza ülkemizde tutuklu gazetecilerin sayısı azalmıyor artıyor. Bu hepimiz için bir büyük ayıptır” dedi. Daha önceki konuşmalarında; Murat Sabuncu’nun, Kadri Gürsel’in, Musa Kart’ın, Nazlı Ilıcak’ın, Ali Bulaç’ın, Ahmet Turan Alkan’ın, Şahin Alpay’ın durumlarını anlattığını, bir an önce serbest kalmaları çağrısı yaptığını anımsatan Çakırözer, “Maalesef bırakın onların serbest kalmalarını, aralarına sürekli yenileri eklenmekte. Son olarak Cumhuriyet gazetesi internet sitesi genel yayın yönetmeni Oğuz Güven atılan yanlış bir başlık yüzünden, 55 saniye içinde düzeltilen yanlış bir başlık yüzünden önce gözaltına alındı, sonra da tutuklandı. Gazetecilerin hapiste çürütüldüğü bir ülkede ekonomi düzelmez. Ülkemizin düze çıkışı ancak ve ancak OHAL yönetiminden olağan yönetime geçmekten, demokrasi ve hukuk devleti çıtamızı yükseltmekten geçmektedir” diye konuştu.