ŞİMŞEK: PARA POLİTİKASINI YARGILAMAK İÇİN ERKEN İSTANBUL (A.A)

-ŞİMŞEK: PARA POLİTİKASINI YARGILAMAK İÇİN ERKEN  İSTANBUL (A.A) - 16.05.2011 - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, para politikasının işe yaramadığını düşünenler olabileceğini, ancak bunun yargısının verilmesi için çok erken olduğunu belirterek, ''Bu tür politikaların sonucu en iyi ihtimal 9 ay sonra alınır. İç talebin hafiflediğine ilişkin ilk ibareler var, ancak bunu rakamsal olarak görmemiz gerekiyor. Sanıyorum özellikle yılın ikinci döneminde bunun ilk ibarelerini almış olacağız'' dedi. Şimşek, Ata Yatırım tarafından düzenlenen Yatırımcı Konferansının açılışında yaptığı konuşmada, kriz sonrasında güçlü büyüme gösteren Türkiye'nin bu yılın ilk aylarında da bunu sürdürdüğünü ifade ederek, bunun bir miktar yavaşlamakla birlikte sürdürülebilir bir trend olduğunu söyledi. Aylık istihdam yaratım oranının geçen yılın ekim ayından bu yılın Ocak ayına kadar 250 bin civarında iken, şimdi 370 bine yükseldiğine işaret eden Şimşek, bunun da büyüme oranının önümüzdeki aylarda da güçlü kalacağının göstergesi olduğunu ifade etti. Şimşek, geçen sene bütçe açığının GSYİH'nın yüzde 5'i olacağını tahmin ederken, yüzde 3,6 olarak gerçekleştiğini, bu yılın ilk 4 ayında ise bütçe açığının, seçim yılı olmasına karşın çok daha dramatik düşüş gerçekleştirdiğini aktardı. Merkez Bankasına iç talep baskısını, enflasyonu ve bütçe açığını kontrol etmek için baskıda bulunduklarını kaydeden Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu yıl biz bütçe açığının, GSYİH'nın yüzde 2,8'i olacağını düşünüyoruz. Kamu açığının da, yüzde 2,1'dir. Elimizdeki rakamlar şu anda beklediğimizin de, hedefimizin de ötesinde iyi bir performans çıkacağını gösteriyor. Bu rakamlar ilk 4 ayı için şu ana kadar vergi affının gelirlerini içermeyen rakamlar.'' Brüt borcun GSYİH'ya oranının şu anda yüzde 40, net borcun oranının ise yüzde 27-28 civarına gerilediğine işaret eden Şimşek, önümüzdeki yıllarda borç/GSYİH oranını brüt olarak yüzde 30'larda tutacaklarını dile getirdi. Sıkıntılı noktalara da değinen Şimşek, 12 aylık dönem içinde 60 milyar dolar ile GSYİH'nın yüzde 7,5-8'ine tekabül eden cari açığın büyük kısmının enerji faturasının yükselmesiyle bağlantılı olduğunu ancak sorunun dikkatle ele alınması gerektiğini söyledi. Şimşek, ''Bu sene genel enerji faturamız 50 milyar dolar civarında bile çıkabilir'' dedi. Güçlü iç talebi hafifletmek için politikalar devreye soktuklarını belirten Şimşek, ''Para politikasının işe yaramadığını düşünenler olabilir, ancak biz bunun yargısının verilmesi için çok erken olduğunu düşünüyoruz. Bu tür politikaların sonucu en iyi ihtimal 9 ay sonra alınır. Tedbirlerin makul olduğuna inanıyorum. İç talebin hafiflediğine ilişkin ilk ibareler var, ancak bunu rakamsal olarak görmemiz gerekiyor. Sanıyorum özellikle yılın ikinci döneminde bunun ilk ibarelerini almış olacağız'' diye konuştu. Türkiye'de iç talep güçlü olduğunda faiz oranlarını birkaç puan artırmanın işe yaramayabileceğini, bu nedenle para politikaları açısından çok klasik olmayan bir seçim yaptıklarını, karma bir politika güttüklerini kaydeden Şimşek, bu durumun rezerv gereksinimlerini ciddi olarak artırdığını, kısa vadeli para girişini azaltırken, bankaların kredi büyümelerini artırmayı hedeflediklerini, yakında bunun işe yaradığını gösteren ibareleri görmeyi ümit ettiklerini ifade etti. -''TÜRKİYE'YE YATIRIM YAPTIĞINIZDA BÜYÜME POTANSİYELİNİ SATIN ALMIŞ OLUYORSUNUZ''- Mehmet Şimşek, 2008 ve 2009 yılında iç meseleler ve kısmen krizin etkisiyle tüketimde ve yatırımda ertelemeler olduğunu dile getirerek, ''Talebin şimdi artmasının bir nedeni de, buradan geciken talebin gelmesidir. Ancak tabii ki kredi erişiminin kolaylığı da bir diğer faktördür. Faiz oranları da düşük ve bu açıdan da davet edicidir'' şeklinde konuştu. Şimşek, mali politikanın kesinlikle gevşek olmadığını belirterek, şöyle devam etti: ''Para politikası sıkı. Kamu tasarruf oranları yüksek ancak iç talep son derece güçlü gittiği için para politikası ümit ediyoruz ki kendinden bekleneni yakında vermeye başlayacak. Diyelim ki bu olmadı, bir şekilde gerçekleşmedi, o zaman buna yanıt vermemiz gerekecek ve vereceğiz. Biz ekonomik istikrarın ve fiyat istikrarının sürdürülmesine kesin kararlıyız. Bu konuda hiçbir soruya mahal yok. Seçimler nedeniyle ek tedbir almadığımızı düşünenlerle aynı fikirde değilim. Mali politikalarda bugün yaptığımızı yapmamızın temel nedeni, daha sıkı tedbirlere başvurmamamızın nedeni para politikasının kendi başarısını ancak zaman içerisinde gösterebileceğine inanmamız ve o anı beklememizdir.'' 1980'li yıllarda yatırımcılara Türkiye'nin demografik ve yapılabilecekler açısından olağanüstü fırsatlar, potansiyel içerdiğini, ancak performansının zayıf olduğunu söylediğini aktaran Şimşek, yatırımcılara şöyle seslendi: ''Ama bugün şunu söyleyebilirim; Türkiye olağanüstü bir potansiyele sahip ama aynı şekilde olağanüstü bir performans gösteriyor. Türkiye küresel olarak GSYİH'da azalma sıkıntısı yaşamamış birkaç ülkeden biri. Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz reformlar sayesinden Türkiye'nin bundan sonraki potansiyel GSYİH büyümesi eskisinden bile daha güçlüdür. Birçok makro göstergede, kriz öncesi döneme dönmüş durumdayız. Türkiye'ye yatırım yaptığınızda aslında siz bu büyüme potansiyelini satın almış oluyorsunuz. Bu, birçok yerde bulunabilir diyebilirsiniz ama sadece potansiyeli değil, aynı zamanda azalan bir piyasa riskini alıyorsunuz.''