'Sinan Ateş' isyanının merkez üssü Bursa'dan izlenimler: Erdoğan cinayet için hangi mesajı göndermiş, MHP nasıl bir yol ayrımında?
Candan Yıldız-Hazar Dost
Ankara'da silahlı saldırı sonucu öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in mevlidinin okunduğu Bursa Emir Sultan Camii'ndeyiz.
Sinan Ateş'in babası Musa Ateş ve öğretmen olan eşi Ayşe Ateş'in taziyeleri kabul ettiği mevlide ağırlığını Ülkücü camianın oluşturduğu bir kalabalık katıldı.
Sinan Ateş cinayeti, Ateş'in büyüdüğü, izler bıraktığı Bursa’da herkesin bildiği sır gibi…
Konuştuğumuz kişiler, eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’i öldüren uyuşturucu çetesini “piyon” olarak görüyor, “derdimiz şahlarla” diyor.
Ateş cinayeti, MHP içindeki sorunları açık etmek ve kendi ifadeleriyle "parti içindeki bir kliğe savaş" açmak için de kırılma noktası olmuş.
Bursa’nın MHP Genel Merkezi’ne isyan bayrağını açmanın merkezi olmasını ancak Bursa’ya gittiğinizde daha iyi anlayabiliyorsunuz.
Zira Cumhur İttifakı sonrası mevcut MHP yönetiminin halkla bağının koptuğu iddiası var. İşte bu yüzden Sinan Ateş’in Bursa’da yaptıklarına, ideolojik vizyonuna, halkla kurduğu bağa, örgütçülüğüne ilişkin anlatılanlar Bursa’yı, MHP içinde ya da MHP’ye alternatif yeni bir merkez kılacağa benziyor. Özellikle Sinan Ateş adına kurulacak vakfın misyonu bu olacak gibi görünüyor.
Cinayete ilişkin ses çıkaran, o sesin örgütlenmesini sağlayan merkez Bursa. Bursa olması bir yere kadar anlaşılır. Zira Sinan Ateş, Bursa’da büyümüş, Ocak’tan yetişmiş, babası Musa Ateş 80’lerde vurulan bir Ülkücü. Etrafındaki gençleri etkileyen, konuştuğumuz kimi gençlerin anlatımına göre ‘Okuyun, okul birincisi olun. Üniversitede başarılı olun telkinin de bulunan” bir isim.
Cinayet sonrası MHP’den istifa eden, bir dönem MHP Bursa İl Başkanlığı Yardımcılığı görevinde bulunan, eski emniyet mensubu, Turan Sancağı Teşkilatı Başkanı Halit Gökhan Gül, Sinan Ateş’in öldürüldüğü gün Ankara’ya giden, cenazesini getiren, cenazeyi ve sonrasındaki mevlidi örgütleyen ekibin içinde yer almış.
MHP'den istifa eden Turan Sancağı Teşkilatı Başkanı Halit Gökhan Gül
Kendileri için cinayetin azmettiricilerinin adresinin net olduğunu söylüyor. Adres onlara göre MHP içindeki bir klik.
Halit Gökhan Gül, “Sinan Ateş’in tehdit edilmesi meselesinin 1 yıldır sürdüğünü, bir saldırı beklediklerini ama cinayet işleneceğini tahmin etmediklerini” söyledi ve “Sinan Ateş’e dokunmak kolay değildi” diye anlattı.
Bursa’da bir listeden söz ediliyor. Bu liste “cezalandırılacakların listesi.” İddiaya göre listenin başında da Sinan Ateş yer alıyordu.
Sinan Ateş’i 16 yaşından beri tanıdığını ifade eden Halit Gökhan Gül, “Olayı duyduğumda ilk düşündüğüm şey teamülün yıkılması oldu. PKK bile ateş edemez eski Ülkü Ocakları Başkanı’na. Bir Ocak başkanı hata yapar, çağrılır, dövülür, falakaya yatırılır. Bunlar Ocak kültüründe vardır. Ama silah olmaz” yorumunu yaptı.
Sinan Ateş'in mezarı başında nöbet devam ediyor
Sinan Ateş’in Bahçeli sonrası MHP’nin başına geçebilecek en güçlü adaylar arasında olduğunu ifade eden Gül “ Sinan MHP’liydi. İyi Parti’ye geçme gibi bir düşüncesi yoktu. Bize MHP’de devam edeceğimizi, hiçbir yere gitmememiz ve beklememiz gerektiğini söylüyordu” dedi.
Cinayetle ilgili tetikçiye lojistik destek verdiği iddia edilen eski Ülkü Ocakları Genel Merkezi Yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ı polise teslim etmek istemeyen MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz ve Sinan Ateş’in 12 yıl danışmanlık yaptığı MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman’ın ismi üstü siyaseten çizilmiş gibi Bursa’da. “Büyükataman Bursa’ya gelemez” diyenler var.
Soruşturma MHP’ye ya da MHP’li milletvekillerine uzansa da cinayetin üstü kapatılmamalı kararlılığı var Bursa’da. Kapatılamayacağına ilişkin inanç da yüksek.
Teşkilatlardan Sorumlu MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın Sinan Ateş cinayeti sonrası teşkilatlara “sessiz kalın talimatı verdiği” iddiasını da Halit Gökhan Gül teyit etti.
Bursa’da cinayete ilişkin sızan bilgilerin Emniyet ve MİT kaynaklı olduğuna ilişkin bir görüş var ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sessizliğini “bir bildiği var” olarak yorumlayanlar da var.
"Erdoğan, bu iş nereye gidiyorsa götürün mesajı gönderdi"
Zira AKP Bursa İl Başkanı Davut Gürkan’ın taziyeye geldiğini aktaran Halit Gökhan Gül “Kendisi bize Cumhurbaşkanımızın selamını iletti. Bu iş nereye kadar gidiyorsa götürün dediğini söyledi” bilgisini verdi. “Erdoğan cinayeti çözerse oyumuz AK Parti’ye” diyen Ülkücüler de var.
Bahçeli’nin Soylu’ya “Bu olay bana da ulaşsa sonuna kadar gidilsin” sözünü söylediği iddiasının duyum olarak kendilerine ulaştığını belirten Turan Sancağı Teşkilatı Başkanı’nın anlatımlarından Bahçeli’ye bir kredi açıldığı anlaşılıyor. Ancak bunun için MHP içindeki kliğin teşhir, tasfiye ve yargılanmasını talep ediyorlar.
Bursa’da çok etkili olan bir Ülkücü “Devletimize güveniyoruz, güvenmek istiyoruz. Şu anda bekliyoruz. Türkiye genelinde ağzımızdan çıkacak söze bakan Ülkücüler var. MHP’nin ne yapacağını bekliyoruz” diyerek aslında kafalarında bir takvim olduğunun mesajını verdi.
Sinan Ateş cinayetin nedeniyle 16 bin kişinin MHP’den istifa ettiğini savunan kişilerden bazıları cinayetin çözülmemesi durumunda kan akmasını istemediklerini ama Sinan Ateş taraftarı gençleri “çözeceğiz” telkiniyle ikna ettiklerini, durdurduklarını söyledi.
Mevlit sonrası mezara yürüyen kalabalıktaki gençlerin "Dişe diş, kana kan, intikam intikam", "Hepimiz Sinan'ız, şehadete hazırız" sloganları atması, mezar başında "Ülkücü " yemini etmesi gençlerin Sinan Ateş cinayetine nasıl baktığını da gösteriyor.
4’lü as detayı
Sinan Ateş’in cenazesinin olduğu akşam mezara Bursa Ülkü Ocakları’ndan genç bir kadının “4’lü as koyduğunu” ifade edenler de oldu.
Bunun Sinan Ateş dışında başka isimlere yönelik bir mesaj ve tehdit olduğu yorumunu yapanları doğrulayan şey, kimi isimlerin kendi güvenliğini etrafındaki gençlerden oluşan gruplar aracılığıyla almasına ilişkin gözlemimiz oldu.
Sinan Ateş için Emir Sultan Camii'nde verilen mevlide gelen gençlerin astığı pankart
Sinan Ateş cinayeti Bursa özelinde bir kıvılcım kadar hassas. Gerginlik hissediliyor. Zira mesele siyasi bir cinayetten öte...
Siyaseti belirleyecek çok önemli gelişmelere gebe. Belki de MHP içinde ilk kez radikal ideolojik bir kırılma yaşanacak. “Parti, lider, doktrin” anlayışının sorgulanmaya başladığını ifade edenler oldu.
Sinan Ateş’in mevlidine Aydın’dan gelen üniversite öğrencisi Kerim Bulgurcu’nun Nihal Atsız’ın ‘Bozkurtların Ölümü’ ve ‘Bozkurtlar Diriliyor’ kitaplarına atfen şu sözleri cinayet sonrası MHP için de kritik olsa gerek:
Bulgurcu Ülkü Ocakları'nın kirlendiğini ima ederek “Yeni başlayacak dönem ise Bozkurtlar Diriliyor kitabına benzeyecek. Ben ortaokuldan itibaren Ülkü Ocağı’na gitmeye başladım. Sinan Reis bize ‘Okuyun, okul birincisi olun. Üniversitede başarılı olun’ telkinin de bulunuyordu. Şimdi uyuşturucu satıcıları eski reislerini öldürüyor. İşte Ülkü Ocakları'nın geldiği durumun özeti budur.”
MHP’nin Bursa'da iddiasını kaybettiğini savunan Ülkücüler bir yol ayrımında. Ya başka bir inisiyatifle yola çıkacaklar ya da MHP'de mafya ile ilişkili olduğunu düşündükleri kliğin tasfiyesi sonrası MHP’yi yeniden dizayn edecekler. Burada da cinayeti çözecek siyasi iradenin önemli olduğunu düşünüyorlar.
"Faili meçhul" ya da "Faili belli" cinayetler konusunda çok sayıda insanın sesini duyurmaya çalıştığı, Cumartesi Anneleri'nin yıllarca oturma eylemiyle kayıplarını aradığı Türkiye’de faili meçhul cinayetlerin olmadığını savunan Turan Sancağı Başkanı’nın şu sözleri MHP içindeki ideolojik ayrışmayı da ortaya koyuyor.
“Derin devlet artık yok. Tayyip Bey bitirdi. Devlet ve hükümetin bu kadar içli dışlı olması sıkıntı yaratıyor. Yeri geldiği zaman insanların ölmesi gerekir ve bunu da derin devlet yapar. Ütopik bakıyorum ama aslolan devlet.”
Cinayetin gerçek faillerinin bulunması her şeyi belirleyecek, Cumhur İttifakı için de kritik bir sonuç üretecek gibi duruyor Sinan Ateş'in öldürülmesi. Çünkü MHP'nin güç kaybetmesi AKP'yi de etkileyecek.