Sinan'dan milli hedef!..

Sinan'dan milli hedef!..
Bursaspor'dan Almanya Birinci Futbol Ligi (Bundesliga) takımlarından VfL Bochum'a transfer olan Sinan Kaloğlu, her oyuncunun hedefi arasında milli takımda oynamanın olması gerektiğini, bunun bir futbol kariyerinin en önemli noktası olduğunu söyledi. Sinan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Milli takım önemli. Almanya'ya gelmeden önce de bunu açıklamıştım. Her futbolcunun hedefinde milli takım olmalı. Milli takım en üst seviye. Bochum'a gelmeden önce, Bochum'da iyi bir performans sergileyip milli takıma gitmek istiyordum. Son haftalardaki performansım inşallah bana bu yolu açacak" dedi. VfL Bochum'a transferinden çok mutlu olduğunu da ifade eden Sinan, çok şirin bir ortamla karşılaştığını, kendisine çok yakın davranıldığını ve takım arkadaşları, teknik direktörü, herkesin yardımcı olmaya çalıştığını, her şeyin mükemmel gittiğini anlattı. Takımına kısa sürede uyum sağladığını, takım arkadaşlarının kendisine Türklerden öğrendikleri Türkçe kelimelerle hitap ettiklerini kaydeden Sinan, "Onlardan Türkçe bir şeyler duymak beni mutlu ediyor. Her şeyden önemlisi, bana hiç yabancılık çektirmemeye çaba harcıyorlar" diye konuştu. Bursaspor'dan kalan sakatlığını da atlattığını belirten Sinan, şöyle devam etti: "İlk geldiğim günlerde takımla birlikte değildim. Antrenmanlarım takımdan ayrı geçti. Hem tedavim sürdü, hem de ekstra antrenmanlar yapıyordum. Gerçekten zor bir dönemi geride bıraktım. Şimdi ise güç ve kondisyon olarak takımın seviyesini yakaladım." "3 AY SONRA BABA OLUYORUM" Eşiyle birlikte Düsseldorf kentinde yaşadığını ve eşinin 6 aylık hamile olduğunu bildiren Sinan, "Allah kısmet ederse 3 ay sonra baba oluyorum. Almanca öğrenme konusunda zorluk çekeceğimi sanmıyorum. Eşim Almanya'da yetişip büyüdü. Bu benim için avantaj. Kısa zamanda dil sorununu çözerim" diye konuştu. Bursaspor ile sona eren sözleşmesinin ardından menajerlerine Avrupa'da futbol oynamak istediğini söylediğini, kendisine Avrupa'nın çeşitli kulüplerinden teklifler geldiğini anlatan Sinan, Bochum'u tercih ettiğini ve seçenekli 3 yıllık sözleşme imzaladığını söyledi. Her zaman iyi ve dürüst olmaya çalıştığını kaydeden Sinan, "Avrupa'da büyümedim, ilk defa Avrupa'ya geliyorum. Benim için de kolay değil. Türkiye'den transfer olup Alman kulüplerinde başarısız olan çok sayıda oyuncu Türkiye'ye döndü. Ben bu durumu değiştirmek istiyorum, bu da kolay olmayacak" dedi. Avrupa'da Türk oyunculara genel olarak sıcak bakılmadığını da savunan Sinan, şunları söyledi: "Buraya gelen Türk futbolcular bazı sorunlar yaşamışlar. Hocalarıyla, kulüp yöneticileri ve takım arkadaşlarıyla sürtüşmüşler. Bochum bana bir aile ortamı gibi geliyor. Takımda yabancı oyuncular da var. Kimse yabancı olduklarını söyleyemez. Buradaki hava çok iyi. Taraftarımız iyi sonuç aldığımızda bize moral ve destek oluyor." İlk 3 maçında asistler yaparak goller attığını, ancak son maçlarda paslar açısından yalnız bırakıldığını ifade eden Sinan, bu durumun ileride düzeleceğine inandığını söyledi. Türk taraftarların maçlarda bayrak sallamalarını, kendisini desteklediklerini görünce sevindiğini belirten Sinan, "Sonuçta buradaki, Türkiye'deki insanımızı ve ailemi gururlandırabilirsem ne mutlu bana. Türkiye'den geldim, başarısız olmak istemiyorum" dedi. Dünya ligleri arasında Bundesliga'nın çok izlenen bir lig olduğunu kaydeden Sinan, "Bundesliga dünyada statlarına en çok seyirci çeken bir lig. Alman liglerinde çok kaliteli futbolcular var. Buraya transfer olmak kolay değil. Transfer olduktan sonra kalıcı olmak çok önemli. Bundesliga çok farklı. Buradaki futbol Türkiye'yle karşılaştırıldığında her şey çok profesyonelce yürütülmekte" diye konuştu. "BAŞARISIZ TEKNİK DİREKTÖR HEMEN GÖNDERİLMİYOR" Sinan, Avrupa'da başarısız olan bir teknik direktörün, kulübüyle olan anlaşmasının hemen fesh edilemediğine de dikkati çekerek, şunları söyledi: "Almanya'da başarısız olan bir teknik direktör hemen gönderilmiyor. Türkiye'de başarısız bir futbolcu hemen gönderiliyor. Burada bir futbolcunun sağlığına çok önem verilmekte. Futbolcu Türkiye'ye nazaran daha fazla saygı görmekte. Bir futbolcu için hoca çok önemli. Hoca için de yönetim çok önemlidir. Bu zincir içinde taraftar da kulüp için çok önemli. Hocayla futbolcuların kaynaşması, iç içe olmaları gerekli. İlk aşamada futbolcunun hocayı sevmesi lazım. Bunlar olursa başarı gelir." Alman futbolundaki anlayışın güce dayalı olduğuna işaret eden Sinan, şöyle devam etti: "Almanya'da fizik ve kuvvete dayalı bir futbol var. Takımlara dikkat ediyorum, oyuncuların çoğu güçlü. Almanya'da çekişmeli bir lig var. Bizde belli 4 takım var. Arada bir kaç Anadolu takımı çıkar. Burada ise hangi takımın şampiyon olacağı belli olmuyor. Almanya'daki kulüplerin maddi güçleri çok iyi ve ona göre de futbolcu transferi yapılmakta. Bizde ise iyi değil. Türkiye'de çok kaliteli futbolcular var. Maalesef altyapı dönemlerinde gelişim gösteremiyorlar." Türkiye'yi bu açıdan Brezilya'ya benzeten Sinan, Almanya'da genç oyuncuya çok değer verildiğini kaydetti. Sinan, "Bizde ise günlük düşündükleri için genç oyuncuya çekinerek bakılmakta. Hızlı kararlar alınmakta. Futbolcu için Türkiye'de altyapı yeni gelişmekte. Burada saha ve tesisler çok güzel. Bizde ise çok kötü şartlarda futbol oynayanlar var. Ama yavaş yavaş gelişiyor. Son zamanlarda Türk futbolcusu yurt dışında futbol oynamaya başladı. Bu da Türk futbolundaki gelişmeyi gösteriyor" şeklinde görüş belirtti. Almanya'da olduğu gibi Türkiye'de de şampiyonluğa oynayacak takımların çoğalmasıyla, yeni statların yapılmasıyla, Türk futbolunun dikkat çeker hale getirilmesiyle başarıya ulaşılabileceğini söyleyen Sinan, sözlerini şöyle tamamladı: "Böyle bir durumda inanılmaz bir arena ortaya çıkar. Bizim taraftarımız çok ateşli. Türkiye'de yeni yeni stat projeleri yapılmakta. Keşke daha önceleri olsaydı. Türkiye liginde 4 büyük takım dışında şampiyonluğu hedef koyacak takım olamadı. Anadolu takımlarının amacı sadece ligde kalabilmek olmamalı."