YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay, sınavsız geçişin bu sene kaldırılmasına ilişkin kanun taslağı hazırladıklarını belirterek, "Bu yıl için bir geçici madde konulacak ve bu maddenin kabul edilmesi halinde geçen yıllarda sınavsız olarak girebilen adaylar sınava (ÖSS) alınacak. ÖSS'ye girmeyi mecbur tutacağız"dedi. Günay, "Meslek liselerinden gelen öğrencileri, bir meslek yüksekokul programını tercih ettiklerinde taban puanı aramaksızın yerleştireceğiz" dedi. Prof. Dr. Durmuş Günay, meslek yüksekokulları (MYO), mesleki ve teknik eğitim fakülteleri ile ilgili yapılacak düzenlemeleri ve sınavsız geçişin kaldırılmasıyla öngörülen uygulamaları AA muhabirine anlattı. MYO ile ilgili öngördükleri düzenlemede Yükseköğretim Kurulu (YÖK) bünyesinde "Mesleki ve Teknik Eğitim Koordinasyon Merkezi" adıyla bir merkez kuracaklarını belirten Günay, bu merkezin bütün MYO'nun, önlisansın problemleriyle ilgileneceğini söyledi. MYO'daki programların bazılarının meslek niteliği taşımadığını ve yeterli özen gösterilmeden açıldığını ifade eden Günay, "Örneğin, 'medya ve iletişim', 'radyo ve televizyonculuk, 'televizyon ve iletişim' deniliyor. Çok çeşitli adlar var, fakat bütün bu programların amacı aynı. Bu eğitim alanlarını, uluslararası meslek standartlarına göre adlandıralım istiyoruz" dedi. MYO'larında bir yılda 2 sömestir olduğunu, bunun 3 sömestire çıkarılacağını belirten Günay, eğitimin yine 2 yıl olacağını vurguladı. Günay, bir yılda 3 sömestir olursa buna "trimester" denildiğini belirterek, trimester sistemine geçileceğini, böylece eğitim-öğretim süresinin "6 trimester" olacağını söyledi. Öğrencilerin 6 trimester'in 3'ünü endüstriyel ya da iş piyasasında uygulamada, 3'ünü de okulda geçireceklerini anlatan Günay, "Diyelim ki bir programa 50 öğrenci aldık. Belki bunun yarısı okulda kalacak, diğer yarısı endüstriye gidecek. Değişerek olacak" dedi. Bütün MYO programlarında, trimester sistemine geçiş için bir de hedef koyduklarını anlatan Günay, şunları kaydetti: "2011 yılının sonuna kadar Türkiye'deki bütün MYO programlarında toplam eğitim-öğretim süresinin yarısının okul, yarısının işyeri eğitimi olduğu trimester sistemine geçilmiş olması veya işyeri eğitim imkanı sağlanamayan programlarda, işyeri eğitiminin okulda yapılabilmesini sağlayacak, atölye ya da işyerinin okul bünyesinde 2011 yılının sona kadar kurulmuş olması koşulu konulmuştur. 2011 yılının sonuna kadar bu şartlar sağlanamayan programlarda, sağlanıncaya kadar öğrenci kabulü durdurulacaktır." Günay, bu şartların sağlanmasının zor olduğunu, çaba gerektirdiğini vurguladı. ‘Danışma kurulu ve komitesi kurulacak’ MYO'larda 550 bin öğrenci olduğunu belirten Günay, "Her yıl yaklaşık 260 bin öğrenci alınıyor. Biz bu öğrencilere işyeri eğitim imkanı bulmak zorundayız. Bu kapasiteyi sağlayabilir miyiz acaba? Tereddüt ettik, en büyük handikabımız bu" dedi. Mesleki eğitim ile iş dünyası arasındaki ilişkiyi sağlamlaştırmak ve geliştirmek üzere, her bir üniversite bünyesinde, üniversite bünyesindeki MYO'ların tümü için bir "Danışma Kurulu" kurulacağını da belirten Günay, ayrıca MYO'lardaki her bir program için bir "Danışma Komitesi"nin de kurulacağını söyledi. Günay, Danışma Kurulu'nun MYO'lar ile iş ve endüstri arasındaki ilişkileri güçlendireceğini, organize edeceğini, Danışma Komitesi'nin ise her bir programın müfredatının hazırlanmasından yürütülmesine kadar olan aşamalarla ilgili olacağını belirterek, Mesleki ve Teknik Eğitim Koordinasyon Merkezi, Üniversite, MYO, Danışma Kurulu ve Danışma Komitesi'nin işyeri eğitimi için işyerleri ile iletişime geçeğini söyledi. Dikey geçiş yoluyla öğrenci alımı "Dikey geçiş" konusuna da değinen Günay, mevcut durumda MYO'ya sınavsız girerek mezun olanların yüzde 10'unun dikey geçiş yoluyla dört yıllık lisans öğretimine kabul edildiğini hatırlattı. Ancak bu uygulamanın kabiliyetinin çok zayıf olduğunu ve ifade edildiği gibi uygulanamadığını belirten Günay, bu alanda da bir değişiklik yapacaklarını bildirdi. Öngörülen düzenlemeyle, MYO'lardan lisans öğretimine, lisan giriş kontenjanlarının yüzde 10'u kadar dikey geçiş yoluyla öğrenci kabul edileceğini ifade eden Günay, "Bu düzenlemeye göre, MYO'dan lisans eğitimine dikey geçiş kontenjanlarında çok önemli artışlar söz konusu olacaktır. Hangi MYO programlarından, hangi lisans programlarına dikey geçiş yoluyla öğrenci alınacağı YÖK tarafından belirlenecektir" diye konuştu. Sınavsız geçişe eleştiri Durmuş Günay, sınavsız geçiş uygulamasının, bütün paydaşları tarafından eleştirildiğini belirterek, "Sınavsız geçiş uygulaması MYO'lara ve mesleki eğitime itibar kaybettirmektedir" dedi. MYO müdürleri tarafından düzenlenen 4'üncüsü bu yıl yapılan toplantının tümünün sonuç kararlarında "sınavsız geçişin kaldırılması" görüşüne yer verildiğini bildiren Günay, iş çevreleri ve öğretim elemanlarının da uygulamadan şikayetçi olduklarını kaydetti. Müdürlerin, sınavsız geçişi düşünen öğrencilerin "ilgisiz ve başarısız" olduğunu, yine kendi okullarında eğitim gördükleri için üniversite ortamını yaşayamadıklarını düşündüklerini anlatan Günay, sınavsız geçişte "zaten önemi yok, nasıl girersen gir" algılaması olduğunu söyledi. Günay, "Dolayısıyla şu anda Türkiye'de mesleki ve teknik eğitimin bir itibar zaafı sorunu var" dedi. Öğretmenlerin "sınavsız geçiş, 'zaten önemsiz bir eğitim' algısını kökleştiriyor", "öğrencilerde motivasyon yok", "bu öğrencilere biz eğitim veremiyoruz", "hocalık yapmak istemiyoruz" dediklerini, şikayetçi olduklarını belirten Günay, "Hangi eğitime başlarsanız başlayın. Mesela bir dil kursuna gidin, size nasıl bir eğitim verileceğine dair önce size bir sınav yapar, düzeyinizi belirler. Biz en azından, bu okullara gelen öğrencilerin hangi nitelikte olduğunu belirlemek bakımından bir sınav olsun istiyoruz" diye konuştu. ‘Kanun değişikliği gerekiyor’ Sınavsız geçişin 4702 sayılı kanun ile düzenlendiğini anımsatan Günay, "Bunu kaldırmamız için kanun değiştirmemiz lazım. Meclisten kanun çıktıktan sonra uygulanabilir. Şayet bu yıl bunu uygulama imkanımız olursa, öğrenciler bir sürprizle karşılaşmış olmamaları bakımından geçici bir madde koyacağız" dedi. 2009 yılında sınavsız geçişin kaldırılması için kanun taslağı hazırladıklarını, geçici madde ekleyecekleri kanun taslağını, kısa süre içinde ilgili mercilere sunacaklarını açıklayan Günay, "Bu yıl için kanuna bir geçici madde konulacak ve bu maddenin kabul edilmesi halinde geçen yıllarda sınavsız olarak girebilen adaylar da sınava alınacak" dedi. Geçici maddede, 2009 yılı için, sınavsız geçiş yolu ile meslek liselerinden gelen öğrencileri, bir meslek yüksekokul programını tercih etmeleri halinde taban puanı aramaksızın yerleştireceklerinin belirtileceğini söyleyen Günay, geçici maddeyle bu sene ÖSS'ye girme mecburiyeti getirileceğini, böylece öğrencilerin sınavdan aldıkları puanların görüleceğini kaydetti. Günay, şöyle devam etti: "Şu anda sınava girmiyorlar ama ÖSYM'ye başvuruyorlar. Nereyi istiyorlarsa oraları tercih ediyorlar ve kontenjanlar kadar hepsi yerleştiriliyor. Biz yine yerleştireceğiz ama sınava gir diyoruz. Biz bu öğrencilerde taban puanı aramayacağız bu yıl. En yüksek puan alandan başlayarak sıralayacağız. Zaten tercih eden herkes giriyor. Kontenjanlar kadar başarısına göre sıralayacağız. Aynı geçen seneki gibi yerleştireceğiz. ÖSS'de aldığı puana bakacağız." Günay, "Adaylar tercih ettikleri MYO programlarına muhakkak yerleştirilecekler. Böylece bu yıl için MYO programlarına giren adayların en azından, bir ölçüde, sınavda düzeyleri belirlenmiş olacaktır" dedi. Günay, "Bu uygulama yeni ÖSS sistemi ile bu bir bütün oluşturacak mı?" sorusuna "oluşturacak" yanıtını verdi. Günay "ÖSS sisteminde yeni, 2009 yılı için ciddi bir değişiklik getirilebileceğini zannetmiyorum. Fakat 2010 yılında ÖSS sisteminde bir değişiklik olursa bunlar da ona tabi olacak. Sınav yine olacak. ÖSS'de köklü bir değişiklik için kanun gerekebilir ama bu sene böyle bir şey için vakit kalmadı. Zaten Şubat'ın 16'sında başvurular başlayacak bunu yapamayız" diye konuştu. Bu düzenlemenin 2009 yılına ilişkin ve geçici olduğunu belirten Günay, 2010 yılı için ise öngörülen giriş sistemini henüz düzenlemediklerini söyledi. ÖSS'nin bir sıralama sınavı olduğunu ifade eden Günay, "MYO'larda beceri önemli. Bununla ilgili bir bileşen konulabilir mi, düşünüyoruz. Sınavsız geçişi mutlaka kaldırmamız gerekiyor" dedi. Mesleki ve teknik ortaöğretimin öğretmen ihtiyacı Adında "eğitim" bulunan mesleki ve teknik eğitim fakülteleri ile ilgili bir düzenleme yapacaklarını da belirten Günay, Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi, Mesleki Eğitim Fakültesi, Mesleki ve Teknik Eğitim Fakültesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi'nin kapatılacağını söyledi. Günay, kapatılan fakültelerin yerine "Teknoloji Fakültesi", "Sanat ve Tasarım Fakültesi", "Ticaret ve Turizm Fakültesi" kurulacağını anlattı. Bünyesinde Teknik Eğitim Fakültesi ve Mesleki ve Teknik Eğitim Fakültesi bulunan üniversitelerin bu fakültelerinin kapatılarak yerine "Teknoloji Fakültesi" kurulmasının planlandığını söyleyen Günay, Teknoloji Fakültesi mezunlarının "uygulama mühendisi" olacaklarını ve imalatta, uygulamada çalışabileceklerini söyledi. Teknoloji fakülteleri mezunlarının 1 yıl eğitim bilimleri eğitimi (formasyon eğitimi) almaları halinde ise mesleki ve teknik ortaöğretime öğretmen olabileceklerini vurgulayan Günay, "Teknoloji fakültesi mezunları hem uygulama mühendisi olarak çalışabilecekler aynı zamanda öğretmen ihtiyacını da karşılayacaklardır. Bu yolla kronik hale gelmiş teknik eğitim fakültesi mezunlarının atanamama ve sektörde karşılaştıkları istihdam sorunlarına da bir çözüm ortaya çıkmaktadır" dedi. Yeni kurulacak fakültelerin eğitimlerinin fakültede yapılan "okul eğitimi" ile işyerinde yapılan "işyeri eğitimi"nden oluşacağını belirten Günay, öğrencilerin 7 yarıyıl okul eğitimi ile 1 yarıyıl ve yaz tatili döneminde yapılacak 72 iş gününden oluşan işyeri eğitimi alacaklarını anlattı.