Sİnemalarda bu hafta 8 yabancı yapım ilk seanslarıyla izleyiciyle buluşuyor. Yapımlardan biri çocuk filmi. Vizyona giren filmler şöyle:
Maymunlar Cehennemi: Şafak Vakti, Pıtırcık Tatilde, İlk Görüşte Aşk, Motel, Yetenek Avcısı, Bela, Ayin, İnce Buz, Kara Kömür
Genleri değiştirilmiş, isyancı maymun Caesar'ın kaçışının üzerinden on sene geçmiştir. Genetik evrim geçirerek daha da zekileşen Caesar, kendisi gibi oldukça akıllı olan diğer maymunlarla birlikte büyük bir maymunlar ordusu kurmayı başarmıştır. Caesar'ın önderlik ettiği bu maymunlar 10 yıl öncesinde yayılan ölümcül bir virüs salgınından kurtulmayı başaran bir grup insanla karşı karşıya gelir. Ve her iki türün de tek bir amacı vardır, yeni dünya düzenini oluşturan ve söz sahibi olan tür olmak!
Yönetmenliğini Matt Reeves'ın üstlendiği filmin senaryosu ise Rick Jaffa ve Amanda Silver'a ait. Başrol Andy Serkis'in yanı sıra bu filmin kadrosunda Jason Clarke, Gary Oldman, Keri Russell, Toby Kebbell, Kodi Smit-McPhee, Enrique Murciano, Kirk Acevedo, Karin Konoval ve Judy Greer yer alıyor.
Bir okul döneminin daha sonuna gelinmiştir ve heyecanla beklenen tatil kapıdadır. Küçük Nicolas, ailesiyle birlikte deniz kenarına tatile gider ve Hotel Beau-Rivage’da yaza merhaba der. Sahilde kendisine her zamanki gibi yeni arkadaşlar edinebilen Nicolas, komik karakterlerin yanı sıra Isabella adında gözlerini kocaman açan bir kızla da tanışacaktır! Nicolas kızdan öyle korkar ki ailesinin onu zorla Isabella ile evlendireceğini sanır. Artarda yaşanan yanlış anlaşılmaların sonunda bu herkes açısından unutulmaz bir tatil olacaktır.
Ünlü çocuk çizgi roman dizisinden uyarlanan devam filminin yönetmenliğini, 2009 tarihli Pıtırcık filminde de imzası olan Laurent Tirard üstleniyor.
Pierre uzun yıllardır evli, iki çocuk babası başarılı bir avukattır. Ailesiyle mutlu bir hayat sürdürdüğünü düşünürken, bir gece kulübünde Elsa adında çekici bir kadın ile karşılaşır. Elsa eşinden yeni boşanmış, iyi bir yazardır. Elsa da Pierre'den ilk görüşte etkilenir ve aralarındaki çekime engel olamazlar. Görüşmeme kararı alsalar da, aşıklar için bu çok da mümkün olmayacaktır... Son asla gelmez! Fransız yapımı dramatik aşk filminin yönetmenliğini, en son 2006 yılında Ne kadar güzelsin adlı filme imza atan yapımcı, yönetmen ve oynucu Lisa Azuelos üstleniyor. Filmde başrolleri ise Sophie Marceau ve François Cluzet paylaşıyor.
Kiralık katil olarak çalışan Jack, camiada oldukça saygı duyulan ve herkesin korkulu rüyası suç patronu Dragna'nın sağ koludur. Aldığı yeni işin bir parçası da Dragna'ya oldukça tenha bir motelde, içinde ne olduğu anlaşılmayan bir valizi teslim etmektir. Çantanın içinde ne olduğunu görmesi mümkün değildir. Durum gittikçe zorlaşır, olay yalnızca bir çantanın transferinden çıkar, çünkü Jack motelde yalnız değildir. Gizemli bir şekilde ortaya çıkan Rivka adlı kadın, Jack'in kaldığı yere sığınır. Ondan hemen sonraysa Rivka'nın peşine düşen satıcısı olan adam ve ikili oynayan polisler kapıya dayanır. Jack için artık olan biten bir ölüm kalım mücadelesine dönüşür. Ve Dragna'nın motele ayak basmasıyla, iş tamamen kontrolden çıkar.
Jeff Bernstein sporcuların menajerliğini yürüten başarılı bir isimdir fakat son zamanlarda elindeki tüm başarıları oyuncuları ya kaybetmiş ya da başka menajerlere kaptırmıştır. Çözüm yolu ararken, televizyonda Hindistanlı kriket oyuncularını seyreder. Aradığı madeni bulmuş gibidir. Kısa bir Hindistan seyahati sonrası yanında 3 kriket oyuncusu (Rinku Singh, Dinesh Patel ve Ash Vasudevan) ile döner. Bernstein elindeki bu yıldızlar ile alışıla gelmişin dışında bir uygulamaya gider ve onların Beysbol Birinci Lig’inde oynamaları için var gücüyle uğraşmaya başlar. Fakat her şey sandığı kadar kolay gitmeyecektir... Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanan filmin yönetmenliğini Craig Gillespie üstlenirken, yapımın senaryosu ise Thomas McCarthy’e ait. Filmin başrolünde Jon Hamm yer alırken kendisine Alan Arkin, Lake Bell ve Bill Paxton'ın yanı sıra Madhur Mittal, Suraj Sharma ve Aasif Mandvi eşlik ediyor.
Kendilerini toplumdan tamamen soyutlayan bir topluluğun üyesi olan Camiel Borgman, toprağın altında insanlıktan uzak bir ritüelde yaşadığı gizli evinin yabancılar tarafından keşfedilmesi sonrasında ormanı terk eder. Borgman, uzun zaman sonra ilk kez yollara düşer ve gördüğü ilk evin kapısını çalar. Varlıklı bir aileye ait olan ev, kendini bir şekilde kabul ettirmeyi başaran bu beklenmedik misafirin gelişiyle esrarengiz ve ürkütücü olaylara ev sahipliği yapmaya başlar. Borgman arkadaşlarının da yardımıyla alışılmadık yöntemlerle düzenin parçası olan her şeyi ele geçirmeyi başararak olağandışı bir sistem kuracaktır.
Sıradışı konu ve atmosferleriyle Alex van Warmerdam'ın yazıp yönettiği 'Bela'nın başrollerini Jan Bijvoet, Hadewych Minis ve Jeroen Perceval paylaşıyor.
İki araştırmacı muhabir, kayıp bir kız için çok az kişi tarafından bilinen bir yere yolculuk yaparlar. Süreci de belgesel haline getirme niyetinde olan ikili, gittikleri yerde ilginç bir toplulukla karşılaşırlar. Kırsal kesimde köy hayatı yaşayan, modern şartlardan kopuk yaşayan 200 kişilik bu topluluk kendine "Cennet Tarikatı" adını vermiştir. Tarikatın lideri de "Peder" dedikleri bir adamdır. Grup tarafından gayet olumlu karşılanırlar ve belgesel çekimlerine bu tarikat da dahil olmuş olur. Fakat birlikte zaman geçirdikçe, tarikatın karanlık yüzünü keşfetmeye başlarlar. Öyle ki artık yaşadıkları, arkadaşlarının kayıp kız kardeşini bulmanın belgeselinden dehşet verici bir ölüm kalım savaşına dönüşür.
1999 yılında Çin'in kuzeyindeki küçük bir kasabada akıl almaz cinayetler işlenmeye ve korkunç ceset parçaları ortaya çıkmaya başlar. Soruşturma dahilinde şüphelileri sorgulamaya başlayan polisler kanlı bir olay sırasında hayatını kaybeder. Hayatta kalan tek polis memuru Zhang Zili görevinden uzaklaştırılır ve bir fabrikada güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başlar. Aradan beş yıll geçtikten sonra ise eski bir çalışma arkadaşının da yardımıyla soruşturmayı tekrar başlatmaya karar verir. Ancak bu kez görevde tek başınadır. Tüm kurbanların, temizlik işinde çalışan bir kadınla bağlantılı olduğunu çözer ve işler yolunda gitmektedir. Ancak Wu Zhizhen'e aşık olmasıyla başlayan süreç, korkunç bir gerçeği keşfetmesine neden olur.
Yi'nan Diao'nun yönetmenliğini yaptığı polisiye türündeki film, 2014 Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı ödülüne layık görüldü.