Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Türkiye'de medya özgürlüğü için faaliyet yürüten hak savunucularına yönelik 'medya linci'ni Paris'ten yapılan yazılı bir açıklamayla kınadı.
RSF Doğu Avrupa Bürosu temsilcisi Johann Bihr, kampanyanın hükümetçe yönlendirildiğini savunarak, "Korkuyu hissedilir hale getirmeyi ve muhalif medyayı susturma sürecini tamamlamayı amaçlayan hükümet güdümlü bu kampanyayı kınıyoruz” açıklamasında bulundu.
Bihr, "Bu çılgın ve anlamsız suçlamalar, hedef alınan gazetecilerin yaşamlarını ciddi şekilde tehlike altına sokmasaydı pekala gülünç de gelebilirdi" diye konuştu.
Söz konusu kınamanın, Cumhuriyet gazetesinin tutuklu çalışanlarının özgürlüğe kavuşması için bir araya gelen Dışarıdaki Gazeteciler İnisiyatifi, Büyükada’da bir seminere katılırken gözaltına alınıp tutuklanan Af Örgütü Türkiye direktörü İdil Eser ve 7 hak savunucusu ile muhalefet milletvekillerini itibarsızlaştırmaya dönük, 12 Ağustos’tan bu yana hükümete yakın Sabah, Akşam, Star, Türkiye ve Güneş gazetelerince yapılan yayınlara yönelik yapıldığı bildirildi.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü İdil Eser, Yurttaşlık Derneği üyeleri Özlem Dalkıran ve Nalan Erkem, Kadın Koalisyonu Üyesi İlknur Üstün, insan hakları aktivistleri Ali Gharavi ve Peter Steudtner, İnsan Hakları Gündemi Derneği üyeleri Günal Kurşun ve Veli Acu, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği’nden Nejat Taştan ile HAK İnisiyatifi’nden Şeyhmus Özbekli, 5 Temmuz’da kararı aylar öncesinden alınan ve herhangi bir gizlilik teşkil etmeyen Büyükada’daki toplantı sırasında gözaltına alınmıştı. 17 Temmuz’da adliyeye sevk edilen hak savunucularından İdil Eser, Özlem Dalkıran, Ali Gharavi, Peter Steudtner, Günal Kurşun ve Veli Acu tutuklanmış, 4 hak savunucusu da adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Hükümete yakın Star, Sabah, Güneş, Akşam ve Türkiye gazetelerinde, hak savunucularının Adalet Yürüyüşü’nde olan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’a yaklaştığı sırada ‘yeni bir Gezi provokasyonu’ çıkaracağı, aktivistler Ali Gharavi ve Steudtner’in ajan olduğu, Yurttaşlık Derneği üyesi Özlem Dalkıran’ın Cumhuriyet davası Whatsapp grubunun adından yola çıkarak 24 Temmuz’da kaos çıkarma planı yaptığına kadar pek çok iddia ortaya atılmıştı.