İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu'nun (IRA) siyasi kanadı olarak bilinen Sinn Fein'in Genel Başkanı Gerry Adams, parti liderliğini 2018'de yapılacak özel kongreyle bırakacağını ve bir dahaki seçimde de milletvekili adayı olmayacağını duyurdu.
Adams açıklamalarını, partisinin İrlanda'nın başkenti Dublin'de yapılan yıllık kongresinde yaptı.
Gerry Adams, 2018'de yapılacak özel kongrede partisinin liderliğini bırakacağını ve tarihi henüz kesinleşmemiş kongrede ayrıca yeni liderin de seçileceğini söyledi. Adams ayrıca, bir sonraki parlamento seçiminde milletvekilliğine adaylığını koymayacağını da aktardı.
Kuzey İrlanda'nın başkenti Belfast'ta büyüyen Adams, bağlantılı olduğunu her zaman reddetse de İngiliz makamları tarafından IRA'nın önde gelen isimleri arasında görüldü.
1972'de İngiliz hükümeti ile IRA arasındaki gizli görüşmeleri yürüten isimler arasında yer alan Adams, 1983’te İngiliz parlamentosuna milletvekili oldu ve Sinn Fein lideri olarak seçildi.
Margaret Thatcher’ın talimatıyla sesi bile bir dönem İngiliz radyo ve televizyonlarında yasaklanan ve açıklamaları dublajla verilen Adams, IRA mensuplarının cenaze törenlerindeki fotoğraflarıyla hep haberlerde yer almayı sürdürdü.
İki suikast girişiminden kurtulan 69 yaşındaki Adams, İngiltere ile İrlandalı ayrılıkçılar arasında barışı sağlayan Hayırlı Cuma Anlaşması’nda giden süreçte IRA’yı silah bırakmaya ikna eden kişi olarak tanındı.
İngiltere Kraliçesine yemin etmeyi reddeden ve 2. Elizabeth'e "Bayan Winsdor" diye hitap eden Adams, son olarak 2014'te 1972'de işlenen bir cinayetle ilgili olarak gözaltına alındı. Adams, 4 günlük sorgunun ardından serbest bırakıldı.
Kuzey İrlanda'nın İngiltere ile bağlarını sürdürmesini isteyen Protestan birlik yanlıları ile ülkenin İrlanda Cumhuriyeti'nin bir parçası olmasını isteyen Katolikler arasındaki anlaşmazlık ve şiddet eylemleri 1970'lerden bu yana çok sayıda kişinin hayatına mal oldu.
Soruna siyasi çözüm arayışları çerçevesinde İngiltere ve İrlanda hükümetleri ile Kuzey İrlanda'daki partilerin sürdürdüğü barış görüşmeleri, 1998 tarihli Belfast (Hayırlı Cuma) Anlaşması ile yeni bir döneme girdi.
Kuzey İrlanda barış sürecinde kilometre taşı olarak nitelendirilen anlaşmada, ülkenin yönetiminde iktidarın birlik ve bağımsızlık yanlıları arasında paylaşılmasını da içeren, istikrarlı bir siyasi düzenin kurulmasına yönelik adımlar yer alıyor.
Süreç içinde Belfast Anlaşması'nın uygulamaya konulması yönünde önemli adımlar atılsa da Kuzey İrlanda'da yaşayan Protestan ve Katoliklerin zaman zaman sürtüşmeleri ve IRA ile ilişkilendirilen bazı örgütlerin eylemlerini sürdürmesi, sorunun bütünüyle çözülmediğini de ortaya koyuyor.
IRA, 2005 yılında silah bırakarak Kuzey İrlanda'nın İngiltere ile bağlarını koparması amacıyla sürdürdüğü şiddet eylemlerine son vermişti. IRA'nın siyasi kanadı olarak bilinen Sinn Fein, İngiltere, İrlanda ve Kuzey İrlanda parlamentolarında temsil ediliyor.
Gerry Adams'la barış sürecinde başrolü oynayan ve bağımsızlık taraftarlarını temsilen 2007'de Kuzey İrlanda Bölgesel Yönetimi Başbakan Yardımcısı olan Martin McGuinness ocak ayında görevini bırakmış ve mart ayında hayatını kaybetmişti.
Kuzey İrlanda'da McGuinness'in istifasıyla bozulan güç paylaşımına dayalı hükümet, mart ayında yapılan erken seçimin ardından başlayan koalisyon görüşmelerinin sonuçsuz kalması nedeniyle hala kurulabilmiş değil.