Sinop’taki Meydan Projesi için yapılan bilirkişi incelemesinde basın mensupları engellenmeye çalışıldı

Sinop’taki Meydan Projesi için yapılan bilirkişi incelemesinde basın mensupları engellenmeye çalışıldı

Sinop’taki Meydan Projesi’ne karşı açılan dava kapsamında, Samsun’dan gelen bilirkişi heyeti bugün proje alanında inceleme yaptı. Bilirkişi incelemesini görüntülemek isteyen basın mensupları, heyette bulunan bazı kişilerce engellenmeye çalışıldı.

Samsun 2. İdare Mahkemesi, Sinop'taki Meydan Projesi’ne karşı açılan dava kapsamında, proje alanını incelemek üzere bugün Sinop’a bilirkişi heyeti gönderdi. Heyet, Meydan Projesi'nin yapıldığı noktalarda incelemelerde bulundu ve tarafları dinledi. Bilirkişi incelemesini görüntülemek isteyen basın mensupları, heyette bulunan bazı kişiler tarafından engellenmek istendi. Heyetteki kişilerle basın mensupları arasında tartışma yaşandı.

"Halkın sesini kesmeye kalkışmak bu ülkeye ihanettir" 

Sinop 15 Eylül Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cengiz Demirel, konu ile ilgili ANKA Haber Ajansı’na şunları söyledi:

"Bugün Sinop’ta hiç istemediğimiz bir olay gerçekleşti. Bir basın mensubu arkadaşımızın ve cemiyet üyesi bir arkadaşımızın, bir arkeolog tarafından, bilirkişi heyeti incelemesi sırasında engellenme girişimi var. Bu olay bizi biraz üzdü. Şöyle ki polisin, adliyenin, yargı mensuplarının basını olur olmadık yerlerde engelleme girişimlerini, Türkiye’nin birçok yerinde yaşanır hadise olarak biliyoruz ama biz bu baskılara alışmadık, alışamayız, alışmayacağız. Bunun başka bir çaresi yok. Eğer basın mensubu görevini yapamayacaksa birilerine ‘siz hırsızlığınızı, arsızlığınızı rahatlıkla yapabilirsiniz’ mesajıdır. Olmuyor. Bir arkeolog tarafından basını engelleme, 'Burada çekim yapamazsınız' girişimi bizim kitabımıza çok uyan bir hadise değildir. Basın meslek ilkeleri ortadadır. Arkadaşlarımızın her biri, hangi olay yerinde neyin çekilip neyin çekilemeyeceğinin bilincindedir. Kaldı ki bir mimarın, bir arkeoloğun, bir meslek odası erbabının böyle girişimlerde bulunması, gerçekten Türkiye’de basının ne noktaya geldiğinin bir örneğidir. Bunu protesto ediyoruz ve adli olarak da hukuki olarak da süreci takip edeceğiz. Bunlar, bizim sindirebileceğimiz hareketler değil. Herkes haddini bilmeli. Herkes haddini bildiğinde bu ülkede her meslek barış içinde, huzur içinde görevini yapar. Kaldı ki biz, halk ile diğer kesimlerin arasında köprü görevi yapıyoruz. Halkın sesi, kulağı olmaya çalışıyoruz. Halkın sesini, kulağını, duyacağını kesmeye kalkışmak, bu ülkeye ihanettir. Başka hiçbir anlamı yoktur."

Samsun 2. İdare Mahkemesi, Sinop'taki Meydan Projesi’ne karşı açılan dava kapsamında, proje alanını incelemek üzere bugün Sinop’a bilirkişi heyeti gönderdi. Heyet, Meydan Projesi'nin yapıldığı noktalarda incelemelerde bulundu ve tarafları dinledi. Bilirkişi incelemesini görüntülemek isteyen basın mensupları, heyette bulunan bazı kişiler tarafından engellenmek istendi. Heyetteki kişilerle basın mensupları arasında tartışma yaşandı."Halkın sesini kesmeye kalkışmak bu ülkeye ihanettir" Sinop 15 Eylül Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cengiz Demirel, konu ile ilgili ANKA Haber Ajansı’na şunları söyledi:"Bugün Sinop’ta hiç istemediğimiz bir olay gerçekleşti. Bir basın mensubu arkadaşımızın ve cemiyet üyesi bir arkadaşımızın, bir arkeolog tarafından, bilirkişi heyeti incelemesi sırasında engellenme girişimi var. Bu olay bizi biraz üzdü. Şöyle ki polisin, adliyenin, yargı mensuplarının basını olur olmadık yerlerde engelleme girişimlerini, Türkiye’nin birçok yerinde yaşanır hadise olarak biliyoruz ama biz bu baskılara alışmadık, alışamayız, alışmayacağız. Bunun başka bir çaresi yok. Eğer basın mensubu görevini yapamayacaksa birilerine ‘siz hırsızlığınızı, arsızlığınızı rahatlıkla yapabilirsiniz’ mesajıdır. Olmuyor. Bir arkeolog tarafından basını engelleme, 'Burada çekim yapamazsınız' girişimi bizim kitabımıza çok uyan bir hadise değildir. Basın meslek ilkeleri ortadadır. Arkadaşlarımızın her biri, hangi olay yerinde neyin çekilip neyin çekilemeyeceğinin bilincindedir. Kaldı ki bir mimarın, bir arkeoloğun, bir meslek odası erbabının böyle girişimlerde bulunması, gerçekten Türkiye’de basının ne noktaya geldiğinin bir örneğidir. Bunu protesto ediyoruz ve adli olarak da hukuki olarak da süreci takip edeceğiz. Bunlar, bizim sindirebileceğimiz hareketler değil. Herkes haddini bilmeli. Herkes haddini bildiğinde bu ülkede her meslek barış içinde, huzur içinde görevini yapar. Kaldı ki biz, halk ile diğer kesimlerin arasında köprü görevi yapıyoruz. Halkın sesi, kulağı olmaya çalışıyoruz. Halkın sesini, kulağını, duyacağını kesmeye kalkışmak, bu ülkeye ihanettir. Başka hiçbir anlamı yoktur."" />