'Sinop'ta nükleer harakiriye hayır'

'Sinop'ta nükleer harakiriye hayır'

Elektronik Mühendisleri Odası (EMO) Samsun Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özdağ, Samsun Nükleer Karşıtı Platform adına gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla, Fukuşima’da yaşanan felakete dikkat çekerek, TBMM’ye, Japonya ile yapılan Sinop’ta nükleer santral kurulmasına ilişkin uluslararası anlaşmanın yasalaştırılmaması çağrısında bulundu. (Nükleer Santral Anlaşması TBMM Genel Kurulu’nda 1 Nisan 2014'te kabul edildi – T24) Açıklamada, “26 Nisan 1986 yılında yaşanan Çernobil Faciası’nın menşeini oluşturan Rus teknolojisi ile Akkuyu’da nükleer rulet oynanırken, bu faciadan ülkemizin en çok etkilenen bölgesi olan Karadeniz’de de Fukuşima Nükleer Felaketi’nin menşei olan Japonya ile nükleer anlaşma yapılarak “nükleer harakiri” yapılmak istenmektedir” denildi.

Samsun Nükleer Karşıtı Platform’un basın açıklaması şöyle:

Akkuyu`daki nükleer karmaşanın üstü "milli" ve "yeni" yalanlarla süslü reklamlarla örtülmeye çalışılırken, diğer tarafta Sinop`ta nükleer santral kurulmasına yönelik uluslararası anlaşma TBMM`den geçirilmek istenmektedir. Akkuyu`yu Rusya ile yaptığı siyasi pazarlıklara, jestlere malzeme yapan AKP, bu kez de seçimler öncesinde gözünü "Karadeniz`in incisi" Sinop`a dikmiştir.

Öncelikle Haziran başında yapılacak seçimlere 2 ay kalmışken TBMM`nin ülkemizin geleceğini ipotek altına alan böyle bir anlaşmayı gündeme alması yeni gelecek iktidarın yetkilerine ipotek koymak anlamına gelmektedir. Kamuoyuna açık bir ihale dahi yapılmaksızın, koşulları belirsiz ve iktidarın keyfiyetiyle gerçekleştirilen böylesi bir anlaşmanın seçimler öncesinde alel acele Parlamento`dan geçirilmeye çalışılması, seçimler sonrasına bırakılamayacak kapalı kapılar ardındaki pazarlıklarla ilgili kaygıları da artırmaktadır. 

Japonya ile nükleer santral kurulumuna ilişkin uluslararası anlaşmanın yasalaştırılmasına yönelik olarak TBMM`deki sürecin son aşamasına 27 Mart 2015 tarihinde geçilmiştir. TBMM Genel Kurulu`nda anlaşmaya ilişkin tasarının ilk maddesi kabul edilmiş, haftaya görüşmelerin devam ettirileceği anlaşılmaktadır. Tüm milletvekillerimizi, tasarıdaki düzenlemelerin yol açacağı nükleer felakete geçit vermemeye çağırıyoruz. 

Sinop`ta nükleer santral kurulumuna neden karşıyız?

1-            Sinop Nükleer Santralı`nın yapılması ile radyasyon riski olan ve bir kaza durumunda, Çernobil`de ve Fukuşima`da olduğu gibi telafisi olanaksız zararlara yol açacak bir santral yapılmak istenmektedir.

2-            Bu enerji pahalıdır, yurttaşların faturasının kabarmasına yol açacaktır. 

Anlaşmaya göre Sinop Nükleer Santralı`ndan elde edilecek elektrik enerjisinin tamamını Devlet 20 yıl boyunca kilovat saati (kWh) yakıt hariç 10.83 sent bedelle almayı kabul etmiş olacaktır. 1 sent de yakıt bedeli eklendiğinde fiyat 11.83 sent olmaktadır. Bugünkü 2.60 TL`lik kur üzerinden bu fiyat 30.7 kuruşla, TETAŞ`ın son yayımladığı 2013 Yılı Faaliyet Raporu`ndaki 17.27 kuruşluk ortalama elektrik alış bedelinden yüzde 78 daha fazladır. Yani bu enerji pahalıdır, yurttaşların faturasının kabarmasına yol açacaktır. 

3-            Türkiye, 20 yılda bu santral için 85 milyar USD bedel ödeyecektir.

Bu yasa ile kurulacak 4 bin 480 megavatlık nükleer santrala alım garantisi vereceği yüzde 92 kapasite faktörüyle yılda 8 bin saat çalışsa 20 yılda üreteceği 717 milyar kilovat saat elektrik enerjisine 85 milyar dolar bedel ödeyecektir. Ayrıca kurulacak şirkette yüzde 49 pay sahibi olacak olması nedeniyle 22 milyar dolarlık yatırım tutarının 11 milyar dolarlık kısmında yükün Türkiye Devleti`nde olacağı anlaşılmaktadır. Bu rakamların Türkiye`ye getireceği yük, dış açığın artmasına neden olacaktır. Fiyatı bile dolar kuruna bağlı olan bir enerji üretimiyle ülkemizin arz güvenliğinin sağlanması, elektrik üretiminde dışa bağımlılığın azaltılması ve yurttaşlara ucuz elektrik sunulması mümkün değildir.

4-            TEİAŞ`ın son kapasite projeksiyon raporundaki veriler ve inşa halindeki santrallara ilişkin EPDK verilerine göre, nükleer santrallar olmaksızın o yıllarda ihtiyaçtan 100 milyar daha fazla elektrik üretebilme olanağı vardır. Bu anlamda Sinop`ta nükleer santral kurulması gereksizdir.

5-            Sinop Nükleer Santralı elektrik enerjisinde dışa bağımlılığımızı arttıracaktır.

6-            Sinop Nükleer Santralı`nın yakıtı Fransa ve Japonya`dan gelecektir. Türkiye`de nükleer yakıt tesisi yoktur. Türkiye`deki uranyum kaynakları nükleer santral yakıtı olarak kullanılamaz; işlenmesi gerekir. Türkiye`de böyle bir tesis ve teknoloji de yoktur. Uluslararası imza attığı anlaşmalara göre böyle bir tesisin de yakın zamanda kurulma ihtimali yoktur. Dolayısı ile Sinop Nükleer Santralı elektrik enerjisinde dışa bağımlılığımızı arttıracaktır.

7-            Nükleer santrallarda oluşan atıklar dünyanın başına giderilmesi çok zor olan bir dert açmıştır. Bu sorunu çözmüş olan ülke yoktur. Atıklar arttıkça sorun daha da büyümektedir. Sinop Nükleer Santralı Türkiye`yi de bu sorunlu ülkeler arasına katacaktır.

8-            NES`ler, yenilenebilir ve çevreci enerji üretimin önünde engeldir. 

Sinop Nükleer Santralı`nın yapılması yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesi önünde engeldir. Temiz enerjiye engel olmaktadır. Şöyle ki bu santralların yapılması ile oluşacak fazla enerji kapasitesi nükleer santrallara alım garantisi verilmiş olduğundan yenilenebilir kaynakların geliştirilmesine engel olacaktır. Diğer yandan ülke kaynakları yenilenebilir enerjinin teşviki için değil, nükleer enerjinin satın alınmasıyla yurtdışına aktarılarak harcanacaktır.

9-            Sinop NES için harcanacak para ile 90 bin vatandaşa iş istihadamı sağlanacak kaynak heba edilecektir.

Türkiye`de bir kişiye iş sağlamak için gerekli yatırım sektörlere göre değişmekle beraber, 2014 yılı için yapılan çalışmaya göre en yüksek rakam olan 600 bin TL`yi dikkate alalım. Bu durumda 22 milyar dolara mal olacağı tahmin edilen Sinop Nükleer Santralı ile 90 bin kişiye iş olanağı sağlanması gerekir. Halbuki Sinop Nükleer Santralı`nda bir kısmı yabancı uzman olmak üzere en fazla 1000-1200 kişiye iş imkanı sağlanabilir. Yani harcanan yatırım tutarıyla ortalama istihdam yaratma rakamının çok çok altında kalacak bir projedir. 

26 Nisan 1986 yılında yaşanan Çernobil Faciası`nın menşeini oluşturan Rus teknolojisi ile Akkuyu`da nükleer rulet oynanırken, bu faciadan ülkemizin en çok etkilenen bölgesi olan Karadeniz`de de Fukuşima Nükleer Felaketi`nin menşei olan Japonya ile anlaşma yaparak nükleer harakiri yapılmak istenmektedir. Nükleer Karşıtı Platform olarak ülkemizin tarihinde kara bir leke olacak bu anlaşmanın Parlamento`dan geçirilmemesi için milletvekillerimizi duyarlı davranmaya, ülkemizin geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz. 

AKP, TBMM`den böyle bir yasayı çıkararak Türkiye yurttaşlarına ve gelecek kuşaklara büyük zarar verecek bir projeye imza atmaktadır. Dolayısı ile hiçbir zeminde Türkiye`ye faydası olmayan bu gereksiz proje ile ilgili yasa tasarısının TBMM`den çekilmesini talep ediyoruz.

SAMSUN NÜKLEER KARŞITI PLATFORM SEKRETARYASI

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI SAMSUN ŞUBESİ

31 Mart 2015            

Samsun Nükleer Karşıtı Platform

TMMOB Samsun İKK

KESK Şubeler PLATFORMU

Samsun Çevre Platformu

ÇYDD Samsun Şubesi