Sırada 'Roman' açılımı var

Sırada 'Roman' açılımı var

T24 - AKP'nin Kızılcahamam kampı sona erdi. Gündem demokratik açılımdı. Bazı milletvekilleri Habur'la ilgili görüntüleri eleştirdi. Bazıları da açılımın halka iyi anlatılamadığı kaygısını iletti. Sadece eleştiri ve kaygılar değil atılacak yeni adımlar da gündemdeydi. Alevilerle ilgili ocak ayında önemli gelişmeler olacak. Romanlar da açılım kapsamına girecek. Başbakan Erdoğan'ın hedefinde ise muhalefet vardı.     

AKP'nin Kızılcahamam kampında Başbakan Erdoğan'ın mesajları milletvekillerinden çok muhalefeteydi.

Sadece kameraların önünde değil kapalı kapılar ardında da açılım sürecinde ortaya çıkan söylentiler kaygılar gündemdeydi.

Edinilen bilgilere göre, milletvekilleri Habur'daki karşılama görüntülerine yönelik eleştirileri dile getirdi.

Açılımın koordinatörü İçişleri Bakanı Beşir Atalay o eleştirilere yanıt verdi. Bundan sonra sınır kapılarında sadece dönenlerin aileleri olacak. Karşılama töreni olmayacak güvencesini verdi.

Bakan bir de açıklama yaptı "Mahmur Kampı'nda bulunanların yarısı Türkiye'ye dönecek. Yarısının gelmeyceği kesinleşti" dedi.

Sadece Habur değil, Anayasa değişikliğine ilişkin kaygılar da gündemdeydi. 

Bazı milletvekilleri "Kürt kökenli Türk vatandaşlığı tanımı olsun. Türklük altında birleşelim ayrı millet vurgusu yapılmasın" dedi. Açılım sürecinin kırmızı çizgilerinin iyi anlatılması istendi. Sonucunda nereye varılacağı somut olarak ortaya konulmalı denildi.

Ve demokratik açılım içinde alınan bir başka başlık. Alevi açılımı. Kampta bu başlıkla ilgili Devlet Bakanı Faruk Çelik bilgi verdi.

Masadaki adımlar arasında Alevi din adamlarına ödenek sağlanması, din kitaplarının yeniden yapılandırılması var. Madımak'ın müze olması da değerlendiriliyor.

Ama kapsamı genişleyen demokratik açılım artık Romanları da içine alıyor. Başbakan Erdoğan kapanış konuşmasında bunun sinyalini verdi.

Romanların sorunları için hükümet adım atacak. Bunun için de Romanların temsilcileriyle toplantılar yapılacak. Mayıs ayında bu açılım da netleşecek.

ERDOĞAN'IN KONUŞMASI

Başbakan Erdoğan, partisince Kızılcahamam'da Asya Termal Tatil Köyü'nde düzenlenen 14. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanışında bir konuşma yaptı.

Bu ülkede hiç kimsenin bir diğerine üstünlüğü olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Devlet nezdinde, hukuk ve yasalar karşısında hiç kimsenin ayrıcalığı yoktur, olamaz. Doğunun kaderi batıda, kuzey'in umudu, güneyden bağımsız değildir. Ülkenin topyekun geleceği tek tek fertlerin kaderinden kopuk değildir" dedi.

Erdoğan, bu anlayışla yola çıktıklarını ve bu anlayışla bu yola devam edeceklerini söyledi.

Yola çıkarken, "etnik milliyetçiliğin, bölgesel milliyetçiliğin, dinsel milliyetçiliğin karşısında olduklarını söylediklerini" ifade eden Erdoğan, "Etnik milliyetçiliğin karşısındayız; Çünkü, benim ülkemi oluşturan tüm etnik unsurlar bizim millet olmamızın zenginlik sebebidir. Bunu böyle bileceğiz. Aralarında ayrımcılık asla düşünemeyiz. Birbirimize hep saygılı olacağız. Birbirimizi yaratılanı yaratandan ötürü sevme anlayışıyla hep seveceğiz. Ben bu ülkenin bir bireyi olarak, AK Parti Genel Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak Türk kardeşimi de seviyorum, Kürdü de seviyorum, Lazı da seviyorum, Çerkezi de seviyorum, Boşnağı da Romanı da seviyorum, Arnavutunu da seviyorum. Kim varsa ülkemde ayırt etmeksizin seviyorum. Ayırım yok. Hepsine eşit mesafedeyim. İnanıyorum ki, AKP'ye gönül vermiş kardeşlerimin hepsi de aynı durumdadır. Hiçbir ayırım yapamayız" dedi.

Erdoğan, yaptıkları yatırımlarla dengesizlikleri yavaş yavaş kapattıklarını, sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yaklaşık 15 katrilyon yatırım yaptıklarını anlattı.

Artık her yere uçakların inip kalktığını söyleyen Erdoğan, Hakkari Yüksekova'da ve Iğdır'da hava alanı çalışmalarının devam ettiğini belirtti.

Türkiye'nin 81 vilayetinde üniversite bulunduğunu kaydeden Erdoğan, "Bir tanesi mecliste arada sırada kalkar bağırırdı, 'Tunceli, Tunceli' derdi. Tunceli'ye üniversite kuruldu şimdi ne diyorsun? Hala 'Ne yaptınız Tunceli'ye?' diyor. Biraz sıkılır insan' diye konuştu.

Terör ve yatırım

"Terörü minimize etmediğimiz sürece girişimci gelip de Güneydoğu'da, Doğu'da yatırım yapmaz. Biz devlet olarak tabii ki yine bir şeyler yapıyoruz, yapacağız" diyen Erdoğan, kendilerinden önce et-balık kurumlarının özelleştirildiğini anımsatarak, Ankara'dan doğusunu yeniden ele alarak açtıklarını söyledi.

Erdoğan bu çalışmayı, hayvancılıkla beraber güçlendireceklerini, buna yönelik bazı projeleri olduğunu, adımlar attıklarını anlattı.

Süt ve süt mamulleri konusunda da bu türlü adımlar atacaklarını belirten Erdoğan, "Bu adımları atmak suretiyle GAP, DAP projeleriyle bunu süratle geliştireceğiz" diye konuştu.

Bir kez daha, başlatılmış olan milli birlik ve kardeşlik sürecine başta muhalefet olmak üzere herkesin omuz vermesini isteyen Erdoğan, "Yani muhalif partilerin yönetici kadrolarında da aslında içi bizimle olup bunu dışa vuramayanların olduğunu da biliyoruz. Diyorum ki gelin, siz de taşın altına elinizi koyun. Bu iş parti meselesi değil. Baştan beri bir şey söylüyoruz, 'Bu devlet projesidir' diyoruz. 'Bunun muhatabı millettir' diyoruz. Bunu, mevzi bir proje olarak görmeyin, lokal bir olay olarak görmeyin, gelin siz de taşın altına elinizi sokun. Hep beraber bunu biz sahili selamete çıkartalım" diye seslendi.

Azınlıkları bir araya getirerek toplantılar yaptıklarını, bu toplantıların kapalı kapılar ardında değil açık gerçekleştirildiğini anlatan Erdoğan, "Bu ülkede bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Hiç kimsenin bundan endişesi olmasın. Birleştirici bir üslup yerine, bölücü, ayrıştırıcı, tahrik edici bir üslup kullananlara, yapıcı bir üslup yerine yıkıcı, hoşgörülü bir üslup yerine öfke ve nefret dolu kelimeler kullananlara, 'yol yakınken ne olur dönün' diyorum" çağrısında bulundu.

Başbakan Erdoğan, "Ve yine bugün buradan başta siz değerli AKP camiası olmak üzere aziz milletime de hassasiyetleri istismar etme gayreti içinde olacaklara karşı azami derecede dikkatli olma istirhamında bulunuyorum, ricasında bulunuyorum. Çatışmalardan, ayrılıklardan, ölümlerden, kan ve gözyaşından beslenenler süreci yavaşlatmak için, süreci engellemek için her yola başvuruyorlar, her yola da başvuracaklar. Milletimizin en hassas değerlerini siyaset malzemesi yapanlar, ortak değerlerimizi, kutsal değerlerimizi istismar edenler bu çirkin oyunlarına devam edecekler. Ama bu millet ağırbaşlılıkla, soğukkanlılıkla, sabırla bu terör tacirlerine, ölüm lobilerine gereken cevabı da gerekli olan zamanda verecektir" diye konuştu.

Erdoğan, "Milletimizin hassas değerlerini istismar ederek, yalanla, iftira ile alttan alta kin ve nefret duygusu pompalamaya çalışanlar büyük bir yanlış yaparlar. İnternette, televizyonlarda, gazete sayfalarında inceden inceye bayrağımızı, İstiklal Marşı'mızı, anayasamızın değişmez hükümlerini, sınırlarımızı, bağımsızlığımızı tartışma konusu yapanların bu kavramlar üzerinden yalan yanlış iddialar ortaya atanların yaptıkları, açık bir tahrikten başka bir şey değildir" dedi.

"Tek resmi dilimiz var"

"Resmi dil" konusuna da değinen Başbakan Erdoğan, "Efendim, resmi dil ne olacakmış? Kaç kere söylendi bu. Ama kulağın duymuyor ne yapayım. Bizim tek resmi dilimiz var, bu da Türkçe'dir" dedi.

Ana dil ile ilgili yapılması gerekenlerin yapıldığını belirten Erdoğan, "Ana dil ile ilgili olarak biz zaten yapacağımızı yaptık. Herkes ana dilini konuşur. Kurslar açtık bununla ilgili. Bu iktidar bunu yapmadı mı? Büyük bir coşkuyla heyecanla gittiler ama daha sonra baktık ki o kurslara gidenler pek olmadı. Bunun da açılımını biz yaptık. Kalkıp da resmi dil gibi bununla ilgili bize tehdit sallamaya kalkıyorsan kusura bakma, bunu kaç kez söyledik. Arkadaşlarım söyledi, ben söyledim ama duymuyorsun ne yapayım. Buradan bugün tekrar teyiden söylüyorum, ülkemin üzerinde biz operasyona, ameliyata bu coğrafya üzerinde asla müsaade etmeyiz. Bunu böyle bilin" ifadelerini kullandı.

"Geri gelen teröristlere ev, maaş, para verileceği" yönünde haberler çıktığını anımsatan Başbakan Erdoğan, "Aslı astarı olmayan tamamen yalana, iftiraya dayanan haberleri kasıtlı olarak yayıyorlar. Bakıyorsun yazılı medyada, görsel medyada çıkıyor. Kim söylemiş bunu, Başbakan mı söylemiş, koordinasyondan sorumlu bakan mı söylemiş veya kabinedeki herhangi bir bakan mı söylemiş, kim söylemiş? Ördek dedi... Var ya, o zaman yağmur yağacak. Bu yolla vatandaşımızın, hissiyatını galeyana getirmek isteyenlere ne olur kimse itibar etmesin. Açık söylüyorum, bütün bu kirli oyunların karşısında biz AK Parti samimiyetini, dürüstlüğünü ortaya koyacağız" dedi.

"Demokratik Açılım" sürecinde de illeri "taramaya başlayacaklarını" kaydeden Erdoğan, "Niye bizim işimiz bu? Siyaset böyle yapılır. Ankara'dan siyaset yapılmaz" diye konuştu.