Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Alt Komisyonu’nda dinlenen Mamak Cezaevi Müdürü emekli Albay Raci Tetik’in kendisinin de işkencecisi olduğunu söyledi.
Komisyon, eski Emniyet Genel Müdürü Refet Küçüktiryaki'yi dinledi. Küçüktiryaki, görev yaptığı dönem ilişkin işkence iddialarına ilişkin bunlardan haberdar olmadığını söyledi.
Dolmabahçe Sarayı'nın yönetim binasında yapılan görüşmede Küçüktiryaki, Eskişehirli olduğunu belirterek, Malatya Valisi iken merkeze alındığını, daha sonra Emniyet Genel Müdürü olduğunu, sonra tekrar Merkez Valiliği'ne çekildiğini anlattı.
Görüşmede, Komisyon Başkanı Nimet Baş, TBMM'nin arşivinde kayıtlı bulunan Küçüktiryaki ile ilgili bir mektubu okudu.
Baş'ın mektuptaki “Beni Amerika keşfetti. Beni, Emniyet Genel Müdürü olarak atayan başbakan değildir. En çok Alevi ve Kızılbaş soykırımı yapan benim. Ankara'da 'Aleviler'in kurtarılmış bölgesi' diye anılan mahallede işkence yapan Ankara emniyet müdürünü atayan benim” ifadelerinden haberinin olup olmadığını sorduğu Küçüktiryaki, bunlardan haberdar olmadığını söyledi.
Küçüktiryaki, “Ben kalkıp da herhangi bir polise 'işkence yapın' diyemem. Buna yaradılışım da izin vermez. Peki nasıl oldu diyeceksiniz? Jandarma olaya müdahale eder. Jandarma da o köylerden çıkmıştır. Nasıl olur böyle şeyler anlamıyorum. Ne bir kişiye tokat attım ne de bir kişiye 'tokat atın' dedim” ifadelerini kullandı.
Komisyon üyesi BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in o dönem Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü'nde sanıkların intihar etmesi ve büyük şehirlerde yapıldığı iddia edilen işkence olaylarıyla ilgili sorusu üzerine Küçüktiryaki, o dönemde Türkiye'nin her yerinde sıkıyönetim olduğunu söyledi.
Küçüktiryaki, sıkıyönetim komutanlarına sadece personel ve lojistik yardımı yaptıklarını aktararak, “Böyle bir şey varsa ya benden öncedir ya benden sonradır. Yetki ve salahiyet tamamen sıkıyönetim komutanlarındaydı. Bize bir şey intikal etmezdi. O kadar karışık bir devre ki bize hiç böyle şeyler ulaşmadı” diye konuştu.
Emniyette işkence yapmakla görevli bir birimin olup olmadığı sorulan Küçüktiryaki, “Kesinlikle böyle bir birim yok” dedi.
Komisyon üyesi MHP Milletvekili Atila Kaya'nın, o dönemdeki olayların engellenmesi yönünde adımlar atılmadığı yönündeki iddialara ilişkin sorusu üzerine Küçüktiryaki, “Bizim sıkı yönetim komutanlarıyla onların da bizimle hiç bir ilişkisi olmazdı. Sadece 'Filan adamı al, filanı ver gibi... Örneğin Ankara emniyet müdürünü görevden alın, filanı yapın' dediler. Biz buna direndik. Fakat daha sonra istedikleri adamı yaptılar” dedi.
Bunun üzerine Sırrı Süreyya Önder'in “Siz, Emniyet Genel Müdürlüğü yaptığınızdan emin misiniz?” demesi gülüşmelere neden oldu.
Küçüktiryaki, görüşmenin ardından Dolmabahçe Sarayı'ndan ayrılırken basın mensuplarını sorularını yanıtsız bıraktı.
Görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklama yapan Sırrı Süreyya Önder, Küçüktiryaki'nin, Emniyet Genel Müdürlüğü yaptığından şüpheye düştüğünü belirtti.
Önder, “Dönemin işkence merkezi olarak bilinen, o dönemde oluşturulan yerleri sorduk. Kenan Evren'in arşivinden çıkan mektubu sorduk. Hepsine 'Hatırlamıyorum, bilmiyorum' gibi cevaplar verdi. Böyle olunca 'Zamanında Emniyet Genel Müdürü olduğunuzdan emin misiniz?' diye sorduk” diye konuştu.
Komisyonun, bugün, tedavi gördüğü Çamlıca'daki TSK Özel Bakımevi'nde dinlemesi beklenen eski Mamak Askeri Cezaevi Müdürü emekli Albay Raci Tetik ile ilgili olarak da Önder, “Benim bilfiil işkencecimdir. Sadece benim değil, Mamak Cezaevi'nden geçen binlerce insanın da... Ayrıca iki yoldaşımızın da ölümünden sorumlu bir özel harp mensubudur. Kıbrıs'taki görevinden sonra ödüllendirilerek, Mamak'a gönderilmiştir” dedi.
Atila Kaya da daha önce dönemin Ankara Emniyet Müdürü'nü dinlediklerini hatırlatarak, “O, 'Bilmiyorum, görmedim' demişti. Topu, Emniyet Genel Müdürü'ne atmıştı. Şimdi Emniyet Genel Müdürü'nü de dinledik. O da hiçbir şeyden haberi olmadığını, Türkiye'de işkence yapıldığını hiç duymadığını, işkencelerden, ölümlerden haberi olmadığını söyledi. Tabloya bakınca Türkiye'yi Allah korumuş. Türkiye, bugünlere geldiyse dualarla gelmiştir herhalde. Tatmin edici bir şey olmadı” ifadelerini kullandı.