HDP Ankara Milletvekilli Sırrı Süreyya Önder, ülkede 7 Haziran havası olduğunu belirterek, “Bunların gelecek oyu 7 Haziran’da aldıkları oydur. Onun bir santim üstünde değildir. Sizler 16 Nisan’da demokratik bir yolla göreceksiniz, insan içine çıkacak haliniz kalmayacak” dedi. Önder, “Sizler 16 Nisan’da demokratik bir yolla göreceksiniz, insan içine çıkacak haliniz kalmayacak. Bu sureyi iyi değerlendirmeliyiz, çünkü fazladan gelecek her bir 'Hayır' oyu insanlık için, geleceğimiz için binlerce 'Evet' anlamına gelecektir” diye konuştu.
dihaber’de yer alan habere göre, Ankara'da HDP Sincan İlçe Örgütü, referandum çalışmaları kapsamında “Sincan halkı Hayır’da buluşuyor” etkinliği düzenlendi. Happy Garden Düğün Salonu’nda düzenlenen etkinliğe, HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, HDP Ankara İl Eşbaşkanı Birsen Kaya, HDP Parti Meclisi Üyesi Cemil Elden ile HDP Ankara Referandum Koordinasyonu Eş sözcüsü Ahmet Aday katıldı. Etkinlikte ayrıca, sanatçılar Mazlum Bager, Servet Dilgeş, Cemil Usta ve Mecit Bag da sahne aldı.
“Yaşasın Halkların Eşitliği” pankartının asıldığı etkinlikte, farklı renklerde ‘Hayır’ flamaları taşındı. Etkinlikte sık sık Kürt illerinde yasaklanan HDP'nin referandum şarkısı “Bêjin Na” çalındı.
Etkinlik öncesi polis, köpekler eşliğinde salonu arama yaparken, katılımcılar ise kapıda “Sizin güvenliğinizi sağlıyoruz” denilerek tek terek üst aramasından geçirildi. Partililerin kendi güvenliklerini alacak arkadaşlarının bulunduğunu söylemesine rağmen salonu terk etmeyen polis, aramalarını sürdürdü. Bunun üzerine yaşanan tartışma esnasında polis, bir partiliyi itmesi ile kısa süre gerginlik yaşandı. Sonrasında geçilen etkinlik salonunun önünde onlarca sivil polis ile bir çevik polis otobüsü bekleyişini sürdürdü.
Yapılan saygı duruşunun ardından konuşan HDP Ankara İl Eşbaşkanı Birsen Kaya, artık daha güçlü bir şekilde yan yana geleceklerini ve "Hayır"ı büyük bir coşku ile örgütleyeceklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır mitinginde kendisi için barış ve özgürlük fedaisi dediğini hatırlatan Kaya, şunları aktardı:
“Biz de ona diyoruzki ‘Sen Barışı Suruç’ta patlattığın bombalarla, Sur’da, Nusaybin’de, Cizre’de, Ankara’da patlattığın bombalarla zaten katlettin. Sen özgürlüklerin fedaisi olamazsın. OHAL ve KHK’lerle özgürlükleri imha ettin. Yalanla dolanla siyaset yapamazsın. Sen ve senin partin ne ki bize ne vereceksin? Yaptıklarınız yapacaklarınızın teminatıdır. Taybet Ana'nın yerde yatan bedeni hala daha gözümüzün önünde. Kürt halkı size asla 'Evet demeyecek.”
HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de, iktidarın zulüm ile bir netice almaya çalıştığını söyleyerek, “Bir yerde on binlerce insan içeri atılıyorsa orada teröristten bahsedilemez. Orada başka bir şey vardır. Dünyanın hiçbir coğrafyasında on binlerle ifade edilen terörist olamaz. Bu halk bu zulümden, zorbalıktan inadına geriye adım attı mı? İşte bu toplantı bunun en açık delilidir. Biz onurumuzu ekmeğimizden daha kutsal sayarız. Bizim şerefimiz her şeyin üzerindedir, bize diz çöktüremezsiniz” diye belirtti.
Önderin konuşmasından satır başları şu şekilde:
“Dünyada Rojava’dan Sincan’a kadar bir hat oluşuyor" diyen Önder, yaşam pratiğini oluşturma şerefi 21'nci yüzyılda Kürt halkı ve onun evlatlarına aittir.
Arkasında çok büyük bir emek ve zahmet var. Birçok insanımız, arkadaşımız, kardeşimiz bu uğurda zindanlara düştü. Birçoğu kara toprağın altına girdi. Hepsi bu haysiyetinden, izzetinden, şerefinden taviz vermemek uğruna, daha iyi bir dünya, daha kardeşçe, daha eşit, daha özgür bir dünya mümkündür dediğin içindir. Dayanışmanın sonu yok, direnmenin sonu yok, özgürlük talep etmenin sonu yok, kardeşlik talep etmenin sonu yok ama sonu olan bir şey var. Zulmün bir sonu var. O zulmün sonu da şurasıdır; İnsanlar ‘Sizin bu zulmünüz bize artık kar etmez’ dediği gün zulmün sonu gelmiş demektir. Zulüm sonu ‘Êdî Bese’ denilen gündür.
Telaş başladı, neyin telaşı? O kadar işledikleri insanlık suçların, bu kadar altına girdikleri revallerin 'Ya hesabı sorulursa' telaşı başladı. İşte başkanlık denilen şey, bu telaşın en zirve noktasıdır. Bana öyle bir yetki verin ki, bütün bu yaptığım yağmaların, talanların, işlediğim bu suçlardan vareste kalayım. Ne yapayım? Beni yargılayacak hâkimi ben atayayım, beni gönderecekleri Anayasa Mahkemesi'nde benim seçtiklerim olsun, beni sevk edecek vekilleri ben seçeyim. Bunlar Allah’a şirk koşmaktalar. Talep ettikleri budur, talip ettikleri yer orasıdır. Allah’a şirk koşanlar nasıl zelil olmuşlarsa bunlar da zerk olacaklar.
Memlekette bir 7 Haziran havası var. Bu buram buram belli oluyor. 'Kürt halkı aman ne diyecek ha ne diyecek' diyorlar, bilmiyorlar Kürt halkının ne çektiğini, bilmiyorlar Kürt halkının kararlığını ama biz bu havayı 7 Haziran öncesinde yaşamıştık. Bunların oy oranı karamsarlık yaratmasın, seçimde aldılar yüzde 43 oy. 'İşte MHP’den şu kadar gelse bana Evet çıkar' diyorlar. Bu böyle değil arkadaşlar. Bunların gelecek oyu 7 Haziran’da aldıkları oydur. Onun bir santim üstünde değildir. Sizler 16 Nisan’da demokratik bir yolla göreceksiniz, insan içine çıkacak haliniz kalmayacak. Bu sureyi iyi değerlendirmeliyiz, çünkü fazladan gelecek her bir 'Hayır' oyu insanlık için, geleceğimiz için binlerce 'Evet' anlamına gelecektir.”
Önderin konuşması ardından sahne alan sanatçıların söylediği şarkılar eşliğinde çekilen halaylarla etkinlik sona erdi.