HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, partilerine yönelik operasyondan sonra Meclis çalışmalarına katılmamalarına dair çarpıcı bir örnek verdi. Önder, “Biz Meclis’teyken 19 maddelik KHK iki haftada ancak geçebildi: Oysa Dün 40 maddelik KHK bir saatte çıkarıldı. CHP ile güle oynaya geçirdiler” dedi.
RS FM’den Yavuz Oğhan’ın Bidebunudinle programına katılan Önder’in açıklamaları şöyle:
“Bizim ifade vermeye gitmediğimiz için hukuk tanımaz olduğumuz ve bu yüzden tutuklandığımız gibi bir algı operasyonu yürütülüyor. ‘Biz ifade vermeye gitmeyiz’ bizim duruşumuzu tam olarak anlatmıyor. Dokunulmazlık konusunda bizim ilkesel bir duruşumuz var ve bizim tavrımız hukuk tanımazlık değildir. Bilakis demokratik değerleri ve mevcut hukuku savunuyoruz. Anayasaya ihtiyaca göre çalım atamazsınız.
“Aynı operasyonlar kendilerine yapıldığında ‘biz bu mahkemelere güvenmiyoruz, tanımıyoruz’ diye beyanlarda bulunanlar mevzu biz olunca çifte standart uyguluyorlar. Bizim hakkımızda fezleke hazırlayan savcıların yüzde 70’i ya tutuklu ya görevden alınmış durumda. Peki sizin güvenmediğiniz mahkemelerde neden biz kurban olalım?"
“10 yılı aşkın bir süredir uçağa binmiyorum. Ama bunca hukuksuzluğun yaşandığı bir ortamda bunu dile getirmedim tabii ki. THY’na ait bir uçakla Diyarbakır’a götürüldük.”
HDP’li vekillerin gözaltında tutulduğu Diyarbakır Emniyet binasındaki patlama anında yaşananları ise Önder şöyle anlattı:
"İdris Baluken, Abdullah Zeydan ve Figen Yüksekdağ aynı uçakla ankara’dan Diyarbakır’a getirildik. Zeydan ve Baluken Diyarbakır havaalanında helikopterle Hakkari ve Bingöl’e götürüldü.
"Biz Yüksekdağ ile birlikte patlamanın olduğu binaya götürüldük. Biz girerken Demirtaş ve Ziya Pir o binadan savcılığa götürülmek üzere çıkarılmış. Girdikten yaklaşık 40 dakika sonra büyük bir patlama sesi duyduk. Ben ve Figen hanım yan yana odalarda tutuluyorduk. Pencereler patladı, asma tavan üstümüze çöktü. Süratle orta koridora çıktık. Oradaki durum daha vahimdi. Yerde yaralılar vardı. Polisler çok öfkeliydi, hepsinin elinde silahlar vardı. Polisler o sırada bize de bazı yakışıksız ithamlarda bulundular. Biz karşılık verdik ve ortalık epey bir gerildi. Yaklaşık 15 dakika kadar silah sesleri sürdü. Daha sonra amirler geldi ve bizi beş- altı polisle başka bölüme aldılar, diğer polislerin yaklaştılmamasını emrettiler. Sonra oradan çıkarıldık."
O sırada hissettiği duyguyu "Eyvah! Her şey kontrolden çıkacak. Kim yaparsa yapsın çok sıkıntılı günler Türkiye’yi bekliyor" sözleriyle anlatan Önder, saldırının HDP’li vekillere yönelik mi olduğu sorusuna "Bu konuda söylenecek her şey spekülasyon olur" diye yanıtladı.
Önder, HDP’nin önümüzdeki günlerde izleyeceği siyasete ilişkin olarak da "Demokratik siyaset ilkesel duruşumuzdur. Aldığımız kararlarla sadece kendimizin değil Meclis’in de onurunu koruyoruz" dedi.
HDP’nin Meclis çalışmalarında olmamasının yarattığı sonuca dair çarpıcı bir örnek de veren Önder; ’Biz Meclis’teyken 19 maddelik KHK iki haftada ancak geçebildi: Oysa Dün 40 maddelik KHK bir saatte çıkarıldı. CHP ile güle oynaya geçirdiler’ dedi.