HDP İstanbul Milletvekili ve İmralı Heyeti Sözcüsü Sırrı Süreyya Önder, "Çözüm süreci başlamadan bir hafta önce bizim dokunulmazlık dosyalarımız, Başbakan'ın talimatıyla anayasa komisyonunda öne alınıp bizim hapse girmemiz sağlanacaktı. Bu konuda hükümet ciddi ciddi çalıştı. Hatırlayın bunun nedeni de gerilla ile kucaklaşmaydı" dedi.
Önder, Meclis tarihinin en kısa grup toplantısı olan ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın kürsüye gelerek "Erdoğan seni başkan yaptırmayacağız" sözlerine ilişkin fikrin kendisine ait olduğunu söyledi. Demirtaş'ın da bunu dile getirdiğini ifade eden Önder, şunları söyledi:
"O fikir bana aitti evet. Komplo aramaya bu anlamda gerek yok. Bunun gizlisi saklısı yok. O gün tartışmaları hatırlayın. Sürekli "AKP ile HDP aslında anlaştılar, Tayyip Bey'e başkanlığı HDP'ye ise özerkliği verecekler" diye sürekli şike konuşuluyordu. O gün de son grup toplantısıydı ve bu seçim kampanyasını geride bırakmamız gerektiğini ve eğer bunu yapmassak seçim boyunca bu meseleyi konuşacağımızı söyledim. Onun için bir hamle yapmamız gerekiyordu. Bizler siyasi insanlarız ve Tayyip Bey'i de başkan yapmaya niyetimiz yok. Onun için böyle bir hamle yaptık."
Sırrı Süreyya Önder, CNN Türk'te Akif Beki'nin sorularını cevapladı. Ankara'dan milletvekili adaylığı için parti yönetimine teklifi kendisinin götürdüğünü anlatan Önder, 7 Haziran seçimlerine çok birleşenli bir yapıyla katıldıklarını ve önemli isimleri seçilmeme riski olmayan yerlerde değerlendiklerini söyledi.
HDP şu an tek başına iktidar olabilecek bir durumda değil. Bu ne Türkiye için ne de HDP için mümkün. Bu konuda deneye yanıla yolumuzu bulmaya çalışıyoruz. İktidar onun için gerçekçi olamaz ama etkin bir siyaset anlayışını benimsiyoruz, hedefliyoruz.
Bizim için seçimlerdeki en ideal sonuç; kim kazanırsa kazansın, hangi kombinasyon çıkarsa çıksın, bir hayli daraltılan demokrasi yolunu yeniden açmak ve siyaseti onun üzerinden yapılmasıdır. Şu an koalisyon fikri alabildiğine itibarsızlaştırılmaya ya da felaketin başıymış gibi gösterilmeye çalışılıyor. Koalisyon bir konsensus demektir. Şu anda ülke yönetilemez durumda. Niye yönetilemez durumda? Halk tarafından seçilmekle, mutlak gücü kullanma düşüncesini kullanırım diyen bir anlayış var.
İtirazım koalisyonun öcüleştirilmesinedir. Korkular üzerinden oy devşirme çabasınadır. Bu ülke yönetilemiyor. Bunun en büyük engellerinden biri de yasalar ve Anayasadır. Yeni anayasa üzerinde bir koalisyon kurulması gerekiyor, tek başına iktidar bile olsa. Ak Parti diyelim ki tek başına iktidara geldi, ne olacak başkanlık tartışılacak.
Zannediliyor ki hükümet bunu kendi rızasıyla başlattığı bir süreç. Burada meselenin İmralı ve HDP boyutu görmezlikten geliniyor. Bu süreç nasıl başladı? Bu süreç başlamadan bir hafta önce bizim dokunulmazlık dosyalarımız, Başbakan'ın talimatıyla anayasa komisyonunda öne alınıp bizim hapse girmemiz sağlanacaktı. Bu konuda hükümet ciddi ciddi çalıştı. Hatırlayın bunun nedeni de gerilla ile kucaklaşmaydı. Cezaevlerinde açlık grevleri vardı. Halk, parti binalarında kitlesel eylemler yapıyordu. Alan hakimiyeti tartışmaları yaşanıyordu. Burada devletin hakimiyetinin kalmadığı gibi. MGK'da askeri kanadın bizim bu işi bu yöntemlerle yürütülebilir olmadığını söylemişti. Bunun üzerine hükümet bu ölümleri göğüsleyemeyeceğini düşünerek ilk teması gerçekleştirdi.
Ne diyeceğiz peki? Kürde ne diyeceksin? Bu saatten sonra senin ana dil hakkını vermiyoruz denilebilecek miydi? AK Parti'nin bu konuda bazen tutumu MHP'ye rahmet okutturacak cinste. MHP diyoruz ama idamda yine onların zamanında kalktı."