Hülya Karabağlı / Ankara
HDP Genel Merkez binasının açılışında eş Genel Başkan Ertuğrul Kürkçü’nün, “daha iyisini bulamazsak adayımız” dediği İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Mustafa Sarıgül’le ilgili “Aday olamayacak. Korkuyorlar. Siyaseten heybesinde üç turp yok, bu halkın karşısına çıkamayacak. Yaşayacağız, göreceğiz, kim kimin oyunu bölüyormuş göreceğiz” dedi. Mustafa Sarıgül’ün özel hayatına ilişkin detayları da tek tek hatırlatan Önder, “Adamın siyaseten kamuya dönük söylediği farklı olan tek şey var, bilmem kaç yüz takım elbisesi varmış günde iki kere değiştiriyormuş. Bundan da kendi anlamıyormuş kombincisi varmış. Bundan emekçiye fayda gelir mi, biz buna izin verir miyiz? Ütücüsü ayrı, son ütücüsü ayrı bir de hangisi hangisine yakışır bunu ayarlayıcısı ayrı. Bundan sosyal demokrat olamaz. Tüketimle böyle bir ilişki kuran adamı Gezi’de ortaya çıkan ruhun neresine yerleştireceğini Kılıçdaroğlu hazır Amerika’da iken söylese de biz de aydınlansak.”
Önder, CHP, Mustafa Sarıgül ve Kadir Topbaş‘a yüklendi. Belediye ihaleleriyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Açıklamalar şöyle:
Siyasal meşrebine göre hükümet ile ana muhalefet işine gelen kısımları alıp kullanıyor. En sık yöneltilen sitemlerden birisi, ‘Niye hep Sarıgül’e vuruyorsun’ İşin burasından başlayalım. Size soruyorum, bir kere CHP kadar bu ülkede hiçbir emek sarf etmeden yüzü sola dönük kesimlerin oylarına ipotek koymuş, bu kadar beleş bir parti yok.
Seçim zamanı gelecek, millet ‘aman oylarımız bölünmesin’ diye gidip oylarını buna verecek ve “ellerim kırılsaydı vermeseydim, ayaklarım kırılsaydı gitmeseydim” diyecekler.
Derdimiz 40 Katır, 40 satır denklemine bu halk layık da değildir, mahkûm da olmayacaktır. İkincisi CHP’ye bakıyoruz, ağzını açan ‘Sırrı Süreyya ayıp ediyor’ diyor. Kendi anketçisine kadar bunu söyledi. Ayıp varsa bu lümpen ağızla meseleye yaklaşmaktır. Ne demek ayıp etmek? Ondan sonra da diyorlar ‘Niye hep Sarıgül’e ve CHP’ye yükleniyorsun’.
Son yerel seçimlerden sonra en fazla 5 yıl bir yerel seçim olacağı belli değil miydi? Bir ana muhalefet partisi bu yerel seçimden bu yerel seçime kadar İstanbul Büyükşehir için 150 kadrosunu hazırlayamaz mıydı? Hazırlamamalı mı? Siyaseten tembeller. Halkın hiçbir siyasi talebini örgütlemiyorlar. Kategorik karşıtlık içindeler. Bu karşıtlık da karşıtını güçlendirmeye yarar. Bunu da göremeyecek bir siyasi körlük içindeler. Sen 5 yıl içinde vazgeçtim 150’yi, 1 adayı hazırlayamamışsın.
İki yıl önce küfür ettiğin, hem de galiz bir şekilde küfür ettiğin, hırsızlıkla, yolsuzlukla suçladığın adamın kapısına gidip şefaat dileniyorsun, bunu sol adına yapıyorsun. Burada bizim kayıtsız kalmamız ya da nezaket göstermemiz beklenemez. Hiçbir sosyal demokrat tabanın, solcunun midesi bu riyakârlığı kaldırmaz. İnanç, emek konusunda riyakârlık, Kürt meselesinde. Kent meselesinde riyakârlık. Sosyal demokratlara derman bir belediye başkan adayını Amerika’da açıklıyorlar.
Bizim Beyoğlu için önerdiğimiz adaylardan birisi çöp toplayıcısı bir yoldaşımız. Herhalde bunun Amerika’da açıklanacak bir tarafı yok. Bunu Gezi Parkı’nın önünde açıklarsın, katı atık birisini ya da LGBT bireyi, bir emekçiyi başka bir sosyalisti Amerika’da anons etmenin gereği yok.
Adamın siyaseten kamuya dönük söylediği farklı olan tek şey var, bilmem kaç yüz takım elbisesi varmış günde iki kere değiştiriyormuş. Bundan da kendi anlamıyormuş kombincisi varmış. Bundan emekçiye fayda gelir mi, biz buna izin verir miyiz?
Ütücüsü ayrı, son ütücüsü ayrı bir de hangisi hangisine yakışır bunu ayarlayıcısı ayrı. Bundan sosyal demokrat olamaz. Tüketimle böyle bir ilişki kuran adamı Gezi’de ortaya çıkan ruhun neresine yerleştireceğini Kılıçdaroğlu hazır Amerika’da iken söylese de biz de aydınlansak.
Bu insanlara ‘ellerim kırılsaydı’ dedirtmeyeceğiz. Biz bir seçeneğiz. Birlikte yaptık, bundan sonra da birlikte yapacağız.
Hiçbir siyaset üretmeyeceksin, Gezi ruhundan bahsedeceksin. Arşiv diye bir şey var Gezi’den ne anladı bunlar. Gezi öyle rafta durup, isteyenin alıp kullanacağı bir aksesuar değildir.
Sadece CHP’nin bu Gezi İpoteği.. Amerika’da Gezi’yi sormuşlar. Ne anlattın. Sayın Kılıçdaroğlu keşke şunu anlatsaydın, aynı gün Kadıköy’de miting vardı ancak 7-8 saat önce iptal ettik. O gün siz Kadıköy’de miting yapıyordunuz.
Kadir Topbaş, Gezi’de hayatını kaybeden bütün insanlarımızın kanı eline sıçramıştır. Ve devri sabık yaratacağız biz. Bu belediyenin niye bütün büyük işleri 5 büyük müteahhidin arasında pay ediliyor bunun hesabını soracağız. Çıkıp Sarıgül desin ki, ‘Ben de bu firmalar hakkında devri sabık yaratacağım’ biz de solculuk böyle olmaz böyle olur diyelim. Niye diyemez. Çünkü bu 5 firma ile Şişli Belediyesi de içli dışlı da ondan. Sosyal demokratlar kent yönetimlerine bu haliyle talip olamazlar.
Meclis’te, belediyeleri de yolsuzluk yapanların suçlarını iktidar partisi ile kuyruğu kuyruğa sarıp beş dakikada ve gizlice, kimsenin radarına takılmadan bu affı çıkardılar. İhaleye fesat karıştıranlara. Hani sen kategorik iktidar karşıtlığını burada da yapsana, Hırsızları affetmeyiz, kentin hakkına tenezzül edenleri affetmeyiz, bu vebale ortak olmayız de de ben senin sosyal demokratlığın kaç grammış göreyim. Ondan sonra Sırrı mı ayıp ediyor. Ayıbı kimse bize öğretemez. Ahlak konusunda kimseden ders almaya emekçilerin, yoksulların, mülksüzlerin, çapulcuların ihtiyacı yok. Biz ahlakı çok iyi biliriz.
Diyorlar ki, el altından bizi destekleyin, Sırrı aday olmasın, ama yan yana da gözükmeyelim. Bu ülkenin en alnı açık, yüzü açık insanları HDP bileşenleri. Bizle yan yana görünmek kimseyi utandırmaz, ancak neoliberal sisteme bu ülkenin bütün varlığını peşkeş çekenler utandırır. Ayıpsa biz bu ayıba devam edeceğiz.
Kent hırsızlarını iktidarla kol kola girip beş dakikada affetmediniz mi? Yargıdan kaçırdınız mı kaçırmadınız mı? Bu anlayış mı sosyal demokratlara umut olacak, biz de aday olmakla ayıp etmiş olacağız. Ayıbın ne olduğunu her gün teşhir edeceğiz.
Yine ayıp bir şey var, Kılıçdaroğlu Amerika’da diyor ki, adayımız o ama daha müracaat etmedi. Bizim Genel Başkanımıza bak, diyor ki, Daha iyisini bulamazsak adayımız bu.
Duymuşlar Horasan’da halı dokunur enine mi boyuna mı bilmiyorlar. Ritüel peşindeler. Allah bilir havai fişek atacaklar. Bu halkın ona değil, omuz hizasında göreceği insanlara ihtiyacı var. Bu insanlar bizleriz, kenti de birlikte yöneteceğiz.
Aday olamayacak, korkuyorlar. Siyaseten heybesinde üç turp yok, bu halkın karşısına çıkamayacak. Yaşacağız göreceğiz, kim kimin oyunu bölüyormuş göreceğiz. Hiç kimseye ortopedist servislerinin yolunu göstermeyeceğiz. Elim kırılsaydı deme kardeşim, aha biz varız. Alnımız açık, yüzümüz ak aha meydandayız.
Seçim kadar meşru bir şey var mı? Seçime girmeyi ayıp olarak niteleyen zihniyete bir sille atın sesi daha Amerika’dan duyulsun sonra solculuk neymiş oturup öğrensinler.
Önümüzdeki günlerde sık sık göreceğiz. Kürkçü geldi geleli üstünde bu ceket var. Bisikletle Meclis’e gidip gelen bir eş genel başkanım var. Benim de bakarsanız üç yüz takım elbisem yok. En yenisi 5-10 senelik. Tüketimle böyle bir ilişkimiz yok.
Neo liberal kent yağmasına karşı bir program çıkarsınlar böyle kıvır zıvır ayıpla uğraşacaklarına bunu söylesinler, Bizim ilgi alanımızda değiller. Halk bizi gördü. Bu koşuda belli olacak. Bu zübük siyaseti. Gezi’nin ortaya çıkarttığı zübük siyasetinin artık mülga olduğu, fesh olduğu seçimle ortaya çıkacak.