BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Gerekirse silahımı alıp dağa çıkarım" diyen Hasan Celal Güzel ve Ertuğrul Özkök'e "onlar dağa çıksın, Duran Kalkan yazar olsun" diyerek göndermede bulundu.
"İnsan canının muazzliğine hürmeten biraz rikkati dikkati olan hiç kimse bu meseleyi kericine kercine didiklemez. Hepimiz ben bu demokratikleşme ve barış sürecine nasıl destek olurum diye düşünmeli. Kürt siyasi hareketi ayrılma bölünme gibi talepleri olsa eyyam yapacak bir hareket değil. Kürt halkı da böyle bir halk değil. 40 bin insanlarını toprağa vermişler ama hiç bir zaman dizleri bir santim bile toprağa değmedi, başları eğilmedi.
Bunun kıymetini bilelim. Gelinmiş olan bu mutabakatın yeşermesi için çalışalım. Neyimiz eksilir? Yeter artık! Allah belasını versin bu kan çığılığı atanların. Allah belasını versin bağırıp duruyorlar bölüneceğiz diye."
"Şerefim üzerine söylüyorum bölünmeyeceğimizi en çok onlar biliyor, bu mecliste histerik çığlık atanlar. Ama niye? Çünkü heybelerinde başka bir turp yok. Bu ülkenin halkına yoksuluna inanç sahibine mazlumuna kadınına emekçisine bunların cebinde bir şey yok. Alıyorlar ellerine kan fırçasını nereyi boyasak diye. Bir tane anayı dinleseler haya alır insan. Ya bu süreç böyle çalışacak ya da askerler kapımızı çalacak oğlunuz şehit oldu, vatan sağolsun diye."
"Bazıları bize ulak diyor hayasızlar utanmadan. Ben bu sözlerden alınmam. Ben barışın hammalıyım. Hammalığımdan da hiç yüksünmem. Bu barışın hammalığını yapmak da ulaklığını yapmak da şerefdir. Bu barışı ayakta tutmaya çalışan herkesin başımızın üstünde yeri vardır. Diğerleri de tarihin zibilliğine süpürülecektir. En çok bir iki sene de göreceksiniz. Kim olursa olsun. Bir kere çarşıya çıkmıyor bunlar. Ortalığa düşmüşler hay hay vay vay diye. Direnişi en iyi biz biliriz. Bizim yediğimiz gaz BOTAŞ'ı kıskandırır, bizim içerdeki yoldaşlarımızın sayısından mütevazi bir ülke kurarsınız. Ne bunların tırnağı bile taşa değmemiş bir sürü laf ediyorlar. Benim Türkiye halkından ricam bunlara tenezzül etmesinler. İnsan hayatının aziz olduğunu bunların yüzüne haykırsınlar bunlar da çekilip deliklerine girsinler."
Önder, Hasan Celal Güzel'in ''Gerekirse, silahımı alıp dağa çıkarım. Sadece üç paralık peşmerge mi bunu yapıyor? Ben niye yapmayayım?'' sözlerine atıfta bulunarak "Duran Kalkan'ın iki tane silahı var, ben gördüm. Birini Ertuğrul Özkök'e birini Hasan Celal Güzel'e versin. Duran Kalkan gelsin yazar olsun. Özkök ve Güzel dağa çıksın.'' dedi.
Sırrı Süreyya Önder sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bazıları bize ulak diyor. Ben bu sözlerden alınmam. Ben barışın hamalıyım. Barış için son nefesime kadar çalışırım, çalışacağım. Bizim heyet olarak görevimiz buraya kadardı. İhtiyaç olursa yine gideriz. Örgüt kademeli ve en kısa sürede Kuzey Irak'a çekilecek. Kan çığlığı atanların Allah belasını versin. İnsan hayatından başka bir pazarlık söz konusu değil. Canını kurtardığımız evlatlar için de bir halay çekmek lazım. Bugün Türk'ü ve Kürdü ile halay çekme, horon tepme zamanıdır. Buradan çıkıp halay çekmeye gideceğim."
Sırrı Süreyya Önder programı "Xatirê we" diyerek kapattı.