Mısır'da 26-27-28 Mart'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi koltuğun sahibi Abdülfettah Sisi, vatandaşı medyaya karşı muhbirlik yapmaya çağırdı. Başsavcılık, vatandaşların, 'güvenliğe zarar verdiğini ya da yalan yaydığını' düşündükleri haberleri ihbar etmeleri için bir dizi telefon numarası yayımladı.
Sputnik'te yer alan habere göre, Mısır'da Müslüman Kardeşler yönetimine karşı halk ayaklanması çıkması üzerine Temmuz 2013'te askeri darbe düzenleyen dönemin Genelkurmay Başkanı, 2014'ten beri Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi, o günden bu yana bağımsız ve eleştirel medyadan geriye bir şey bırakmamakla suçlanıyor. Buna rağmen Sisi, seçim öncesi işine gelmeyebilecek haberleri muhbir vatandaş uygulamasıyla önleyecek.
İhbar hatlarının açıklanmasıyla sıradan vatandaş, her türlü olumsuz ya da eleştirel haberi engellemekle görevlendirildi.
Başsavcılığın açıklamasına göre vatandaşlar şikayetlerini ilgili hatlara WhatsApp ya da SMS ile gönderirken kendi kimlik bilgilerini de verecek.
Başsavcı Nebil Sadık da personeline 'medyanın takibe alınması ve ulusal çıkarlara zarar veren yayınlara karşı harekete geçilmesi' emrini verdi.
Oysa cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gerçek rakiplerin ya hapse atılmaları ya da tehditler karşısında çekilmelerinden sonra sadece Sisi ile kendisini destekleyen, adı duyulmamış bir siyasetçi yarışacak.
'Sonucu belli seçim' için bu medya seferberliği, Sisi'nin seçmenlerin olası boykotu sonucu katılım oranının utanç verici derecede düşük çıkmasından korkmasıyla açıklanıyor uzmanlar tarafından.
Yandaş medyanın seçimlere katılım yönünde yoğun yayım yapması da dikkat çekiyor.
Kahire Üniversitesi siyasi bilimler profesörü Hasan Nafaa, AP ajansına yaptığı değerlendirmede, ''Sosyal medya ağlarının halkı seçimi boykota çağırmak için kullanılacağından gerçekten korkuyorlar'' dedi.
Meslektaşı Ahmed Abd Rabu ''Tüm bu önlemlere aslında gerek yok. Seçim yapılmadan sonucuna karar verilmiş. Dolayısıyla rejime karşı tek bir meydan okuma kalıyor: Katılım oranı'' diye konuştu.
Siyasi bilimler profesörü Rabu, 'Mısır'da liderlik korku içinde histeri yaşarken daha da otoriter bir rejime gidildiği' yorumunu yaptı.